Özet:
Günümüzde şehirleşme kavramının oluşmasına dayanak teşkil eden esas faktörün;
şehre yakın yerlerde veya şehirlerde nüfusun hızla artıyor olması kabul görmüş bir
gerçekliktir. Buna istinaden, insanların yaşayacakları bölgeleri belirlemesinde, şehrin
topoğrafik özellikleri büyük önem arz etmektedir. İnsanlar yaşamsal faaliyetleri
doğrultusunda yerleştikleri şehirlerde, arazi kullanımını da değiştirmektedir. Arazi
kullanımının değişmesi zaman içerisinde hem bölgesel hem de yerel iklimin (mikroklima
yapısı) değişmesine neden olmaktadır. İstanbul gibi hızlı bir şehirleşme
aşaması geçiren kentlerde planlanan büyüme oranı gerçekleşmediği durumda,
arazinin doğal topoğrafyası ve doğal kaynakları açısından büyük sorunlar
oluşturabilmektedir. Ayrıca; hızlı kentleşme ile birlikte çevre kirliliği (su, hava,
toprak) doğal alanların tahribi ve çarpık yapılaşmalarda da ciddi oranda artış
gözlenmektedir.
Bu tez çalışmasında inceleme bölgesi olarak Türkiye‟de İstanbul ve İtalya‟da Trieste
şehirleri seçilmiştir. Bu bölgelerde 5 yıllık, 2012-2016 dönemi için NDVI
(Normalize Bitki Örtüsü İndeksi) değerlerinin ayda ortalama iki kez 4,5 km*4,5
km‟lik seçicilik ile elde edilen zaman serileri incelenmiştir. Araştırmanın amacı,
NASA‟nın TERRA uydusu MODIS algılayıcısından alınan NDVI verilerin
MATLAB programında Wavelet (Dalgacık) dönüşümü ile analiz edilmesi sonucunda
elde edilen bu değişiklikler karşılaştırmaktır. Genel olarak mod, ortalama ve en
yüksek NDVI değerleri her iki şehirde de benzer sınıf değerine (sınıf no 5 ve 4.
NDVI sınıflarına, açık otlak, şehir korusu, çiftlik ve ormanlık arazi karakteristikleri)
karşı gelmektedir. Bu benzerlik İstanbul için çok özel bir bölgenin (Kandilli Şehir
Korusu) inceleme bölgesi olarak seçilmiş olmasıyla açıklanabilir.
Dalgacık dönüşümü uygulamalarında 1D Wavelet Packet (Db fonksiyonları
yardımıyla) analizleri ile Trieste ve İstanbul NDVI değerlerinin 5 yıl süreyle aylık
değişimlerinin farklı ölçekteki değişimleri incelenmiştir. Aktüel sinyal, büyük (d3),
orta (d2) ve küçük (d1) ölçekli salınımlar yorumlanmıştır. İnceleme döneminin ikinci
yarısından itibaren İstanbul civarı için bitki örtüsü indeksi değişimi üzerinde orta
ölçekli salınımlara nazaran büyük ve küçük ölçekli olaylar daha önemli rol
oynamaktadır. Benzer analizler Trieste ve civarı için yapıldığında İstanbul‟dan farklı
olarak büyük ve küçük ölçekli olaylar orta ölçekli olaylarla birlikte NDVI zaman
serilerinin aylık değişimde etkili olmuştur. Ham veriler bu tez kapsamında yazılan
MATLAB kodları yardımıyla düzenlenmiştir. Aylık NDVI ortalama, median, mod,
maksimum, minimum, genlik ve standart sapma değerleri istatistiksel olarak
incelenmiştir. WEKA yazılımı yardımıyla K-Means yöntemlerine dayalı olarak
sınıflandırma analizi yapılmıştır. Bu yöntemin uygulanmasında spesifik olarak
İstanbul‟da 2013 yılı sonu, Trieste‟de ise 2014 yılı başı itibariyle NDVI değerlerinde
sınıf farklılıkları saptanmıştır. Her iki şehrin inceleme dönemi boyunca nüfus
değişimi göz önüne alınmış olup; iki inceleme bölgesinde de 2012 yılından itibaren nüfus yoğunluğu artış göstermiştir. Her şehirde de hareketli nüfus önemli değişiklik
göstermektedir. Özellikle Trieste‟de yaz mevsiminde bu değişiklik daha da
artmaktadır.
NDVI standart sapma grafikleri iki şehirde inceleme dönemi boyunca kaydedilen
mevsimsel değişikleri açık bir şekilde gösterir. Trieste ve civarı için, NDVI
ortalamaları mevsim normallerine göre daha yüksek olup, ikinci sene dışında diğer
yılların standart sapmaları birbirine yakındır. Diğer grafiklerin de desteklediği gibi
bu şehirde mevsimsel olarak fazla bir değişim gözlenmemektedir. İstanbul için
NDVI standart sapma grafiğine bakıldığında, önemli değişikliğe uğradığı
görülmektedir.
Bu tez çalışmasında inceleme bölgesi olarak seçilen Kandilli istasyonuna ek olarak
tarihi doku ve yoğun şehirleşme bölgeleri için benzer bir araştırmanın yapılması bir
sonraki araştırma çalışmasının konusu olabilir. Böyle bir inceleme sonunda hızlı
şehirleşmenin bitki örtüsü üzerinde oynadığı rol çok daha ayrıntılı bir şekilde ortaya
konulabilir.
Bu tez bulgularının, arazi kullanım politikalarında, belediye planlama birimlerinde,
su ve enerji kaynaklarının kullanımı ile ilgili stratejik planlamalarda ve yeşil
alanların korunmasına yönelik çalışmalarda kaynak olarak kullanılabileceği
vurgulanabilir.