Abstract:
Üçüncü bin yılda dünya ülkeleri eğitim sistemlerini daha çok insanı daha
uzun süre eğitmek hedefinden hareketle reform denebilecek uygulamaları
gerçekleştirerek sürekli yenilemektedir. Gelişmekte olan ülkeler içinde
ülkemiz de bu reform hareketlerini izlemektedir. Çağı yakalamak ve
gelişen teknolojinin hızına uyum sağlayabilecek bireyler yetiştirmek için
çaba göstermektedir. Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye; Avrupa’nın
bütünleşme sürecinde önemle üzerinde durduğu ‘eğitim’ konusunda denklik
sağlamaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği (AB) eğitim politikası üye ülkeler
arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak, AB’nin yapısı, işleyişi ve
Avrupalılık bilincinin kazandırılması için öğrenci ve öğretmenleri eğitmek,
onların tüm araştırma ve geliştirme (AR-GE) alanlarına etkin katılımlarını
sağlamayı amaçlamaktadır. Tek tip bir eğitim sistemi yerine, her üye
ülke kendi sosyoekonomik yapısına uygun eğitim sistemini uygulamakta
serbesttir. Ülkelerin kendi ulusal özelliklerine göre biçimlenen eğitim
politikalarının karşılıklı görüş alışverişiyle uyumuna çalışılmaktadır. AB
ülkelerinde zorunlu eğitim uygulamalarında benzerlikler olmasına karşın
zorunlu eğitim bu ülkelerin her birinde farklı biçimde uygulanmaktadır.
AB’ye üye birçok ülke, her düzeyde okullaşma oranının yükseltilmesi,
eğitimde fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması zorunlu eğitim süresinin
uzatılmasını gerçekleştirerek 5 yaş öncesi ve ortaöğretim sonrası nüfusun
çoğunluğunun eğitime katılımına yoğunlaşmışlardır. AB ülkelerinin
birçoğunda ortaöğretimin tamamını ya da ilk yılını zorunlu eğitime dahil
ettikleri görülmektedir. AB’ye girme çabasını coğrafi ve stratejik konum
ile bazı ekonomik gerekçelere dayandırmanın doğru olmayacağını, bu
birliğe girmek için eğitim sisteminin de üye ülkelerle uyumlu olması
gerektiğini gören Türkiye’nin 12 yıllık tam zamanlı zorunlu eğitim karar
ve uygulamaları isabetli bir girişim olarak görülmektedir.
1 İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2
Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Zorunlu Eğitim Süreçleri Açısından Türkiye ve Avrupa Birliği Ülkelerinin Karşılaştırılması
290
Bu araştırmanın amacı, son yıllarda toplumun her kesiminde yoğun bir
şekilde tartışılan zorunlu eğitim ve zorunlu eğitim süreci ile ilgili Türkiye
ve Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamaları karşılaştırarak analiz
etmektir. Zorunlu eğitim süreçleri Türkiye ve AB ülkeleri arasındaki
benzerlik ve farklılıkları konusunun bilimsel açıdan ele alınarak,
Türkiye’nin zorunlu eğitim sürecinde yaşadığı sorunların çözümünde,
bu süreçte hangi uygulamaların değiştirilip hangi uygulamaların devam
edilmesinin görülmesinde ve AB’ye uyum sürecinde yol göstermesi ve
yeni araştırmalara ışık tutması amaçlanmıştır. Çalışma, Türkiye’de zorunlu
eğitim ile ilgili önemli tarihsel gelişmeler, AB ülkeleri ve Türkiye’nin
zorunlu eğitim amaçları, zorunlu eğitim süreleri, zorunlu eğitime başlama
ve bitirme yaşları, zorunlu eğitim modelleri, mesleki yöneltme ve örnek
uygulamaları içermektedir.
Araştırma; Türkiye ve AB’ye üye olan 7 ülke: Finlandiya, Danimarka,
Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve İtalya’nın eğitim sistemlerinin
zorunlu eğitim süreçleri ile sınırlıdır. Araştırma, zorunlu eğitim hakkında
var olan bilgileri toplayarak bütünleştirmeyi içeren bir literatür taraması
çalışmasıdır. Bu araştırma yazılı kaynaklar üzerinde yürütülmektedir.
Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli esas alınarak
gerçekleşmektedir. Araştırmada verilerin toplanmasında belge tarama
yöntemi kullanılmıştır. Çalışma AB ülkelerinde (Finlandiya, Danimarka,
Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve İtalya) zorunlu eğitim süreçleri
üzerine yapılan gözlem ve araştırma sonuçlarına, çevrimiçi verilere, ilgili
literatür, mevzuata dayalı olarak hazırlanmıştır.
Araştırmada elde edilen bulgulardan bazıları aşağıda sunulmuştur. Bu
çerçevede araştırmaya dahil edilen ülkelerin zorunlu eğitim süreleri ve
bitirme yaşları;
• Almanya’da zorunlu eğitim 10 yılı tam zamanlı iki yılı yarım zamanlı
olmak üzere 12 yıldır. 6-18 yaş arasını kapsar. 4(6)+5+3 yıl şeklinde
sürdürülür.
• Belçika’da eğitim 6-18 yaş çocukları için zorunludur. İlköğretim 6,
ortaöğretim 6 yıl olmak üzere 12 yıldır. 6+6 yıl şeklinde sürdürülür.
• Danimarka’da ilköğretim zorunlu temel eğitimi kapsar. İlköğretim
7-16 yaş grubunu kapsayan 9 yıl ve zorunludur.
• Fransa’da 6-16 yaş grubu çocukları için zorunlu eğitim uygulaması
Sevinç UYSAL DÖNMEZ , Doç. Dr. Hasan Basri GÜNDÜZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (289-292) 291
yapılmaktadır. İlkokul, ortaokul ve lise birinci sınıf zorunlu eğitim
kapsamındadır.
• İtalya’da zorunlu eğitim 6 yaşında başlayıp 15 yaşına kadar sürmektedir.
5+3+1 yıl olarak sürdürülür.
• Finlandiya’da zorunlu eğitim çocuk 7 yaşına geldiği yıl başlar ve temel
eğitim müfredatı bittiği ya da zorunlu eğitime başladıktan 10 yıl sonra
biter.
• Hollanda’da zorunlu eğitim, 8 yıl ilköğretim ve 4/5/6 yıl ortaöğretim
olmak üzere 13 yıl sürer,4-17 yaş dönemini kapsar.4 yaşında okula
başlayan çocuk 16 yaşına geldiği öğretim yılı sonuna kadar 12 yıl tam
zamanlı okula devam etmek zorundadır. Bir sonraki yıl ise haftada iki
gün, yarım zamanlı eğitim veren kurumlara devam ederler.
• Türkiye ‘de ise 30.03.2012 tarihinde uygulamaya geçen 6287 sayılı
yasa gereği zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmış olup eğitim kademeleri
her biri dörder yıl olmak üzere ilkokul, ortaokul ve lise düzeylerinden
oluşmaktadır.
Araştırmaya konu ülkelerin eğitim sistemlerini oluşturan eğitim düzeyleri
birbirleriyle benzerlik göstermektedir. Zorunlu eğitim süresi (9-13 yıl )
ve süreçlerin işleyişi bakımından ülkeler arasında benzerlik ve farklılıklar
görülmektedir. Mesleki ve teknik eğitime yönlendirmenin zorunlu eğitim
süresi arttıkça artış gösterdiği söylenebilir.
Araştırma devam etmektedir. Araştırma tamamlandığında yukarıda ifade
edilen yöntemle araştırmanın alt amaçlarına yönelik soruların yanıtlanacağı
düşünülmektedir. Bu araştırmalar neticesinde Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından yürütülen eğitimsel yapıda mevcut olan alt yapı, fiziki mekan
ve donanım, norm kadro düzenlenmesi, öğretim programlarının gözden
geçirilerek geliştirilmesi gibi Türk eğitim sisteminin geliştirilmesine katkı
sağlayacağı umulmaktadır.