Abstract:
İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Defterdar Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Şah Sultan
Külliyesi İstanbul'un surdışı yapılarındandır. Eyüpsultan’da bulunan Zal Mahmut
Paşa Camii ile yan yanadır. Külliyenin banisi Sultan III. Selim'in kızkardeşi Şah
Sultan'dır. Hassa Sermimarı İbrahim Kâmi Ağa tarafından inşa edilen ve yapımı
1800 (h. 1215) yılında tamamlanan külliye; türbe, sebil, sıbyan mektebi, çeşme ve
hazireden oluşur. Tarihi 18. yüzyıla uzanan yapının sıbyan mektebi 4-5 yaşında ki
çocuklara temel eğitim vermek amacı ile inşa edilmiştir. Külliyenin sıbyan mektebi
ve sebili günümüzde Eski Eserleri Koruma Derneği olarak kullanılmaktadır.
Yapının inşa edildiği 18.yüzyıl çeşme ve sebillerin birden önem kazandığı bir
dönemdir. Barok üslubun egemen olduğu dönemde yeni bir külliye biçimi de ortaya
çıkmıştır. Bir sıbyan mektebi ve sebilden oluşan bu küçük külliyelere tipik bir örnek,
Şah Sultan Sıbyan Mektebi ve Sebili’dir.
Külliyeye giriş Haliç yönüne bakan cepheden sağlanmaktadır. Girişin doğu
yönünde türbe, batı yönünde sebil ve fevkani sıbyan mektebi bulunmaktadır. Geride
kalan bahçede bir adet çeşme ve hazire mevcuttur. Külliyenin avlu kapısı yuvarlak
kemerlidir. Kemer iki yanda yüzeysel duvar payelerinin üstündeki kademeli
profillerden meydana gelen başlıklara oturur. Kapının iki tarafındaki yüksek kaideler
üzerindeki yalın başlıkları olan sütünceler kapıya hareket kazandırır. Kapı üzerinde 6
satırlık 12 beyitlik bir kitabe ünlü Hattat Yesarizade Mustafa İzzet Efendi tarafından
yazılmıştır. Daha yukarda kapının üstü dalgalı bir saçak tarafından örtülür. Kapı
dekoratif bir kilit taşına sahip olan bir kemerle avluya açılır.
Bu dönemde özellikle süslemede Barok, Rokoko gibi Batı kaynaklı üsluplar
görülür. Ama bu üslupların Osmanlı sanatındaki uygulamasında geleneksel Türk
motifleri ve yapı tiplerinden vazgeçilmemiştir. Fevkani mektebin sebilinde özellikle
ayrıntılarda batılı üslupların etkileri görülür. Duvarlar düzlemsi niteliklerini yitirerek,
xxiii
içbükey ve dışbükey yüzeyler halini almışlardır. Caddeye açılan üç penceresi üç
bölüme ayrılmıştır. En altta sathi duvarlar payecikleri ve profilli yatay silmeleri
hareketlendirilmiş kaidesi yer alır. Dış bükey kaidenin hemen üzerinde metal
şebekeli kemerleri akantus yaprakları ile bezeli üç pencere bulunmaktadır. Pencere
aralarında duvar payeleri ve sütunceler bulunur. Bu pencerelerin hemen yanında birer
adet yine metal şebekeli su verme pencereleri bulunur. Üst kotta Sümbüzade Vehbi
Efendi’ye ait kitabe mevcuttur. Sebil yarım daire formlu bir saçak ile sonlanıp dar ve
tek kanatlı ahşap bir kapı ile de avluya açılır.
Sıbyan mektebi ise kesme taş ve tuğla örgü sistemde inşa edilmiştir. İki katlı
olan mektebin alt katında türbedar odası ve muhdes asma katı da olan görevli odaları
yer alır. Üst katta ki sıbyan mektebi yuvarlak kemerli altı sütunlu bir revak üzerinde
güney cephe boyunca genişletilmiştir. Zemin katın batı cephesinde küçük bir
abdestlik yer alır. Mektebe iki kollu taş bir merdiven ile ulaşılır. Avlu, cadde ve Zal
Mahmud Paşa Cami’ne bakan cephelerde basık kemerli dörder adet pencere yer alır.
Mektebe giriş dört adet mermer sütun ve yuvarlak kemerli revakla çevrelenen bir
sofadan sağlanır. Özgün kurgusunda açık olan bu sofanın revak kemerlerinin araları
zaman içerisinde ahşap pencere doğramaları ile kapatılmıştır. Buradan yuvarlak
kemerli ahşap çift kanatlı bir kapı ile dershane mekanına girilir. Kapının üzerinde
barok etkili oval formlu mermer bir besmele hat mevcuttur. Dershane; dikdörtgen
planlı ahşap tekne tavanlıdır. Ayrıca sıbyan mektebinin cadde duvarında üst kotta ki
kuşevi en güzel örneklerden biridir