Özet:
Bu çalışmanın amacı, yıkılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtarma
refleksiyle ortaya çıkmış ‘Osmanlıcılık’, ‘İslamcılık’ ve ‘Türkçülük’
akımları içinde yer alan İslamcılığı ve onun İmparatorluk’tan Türkiye
Cumhuriyeti’nin ‘batılılaşma’ seyri içinde aldığı farklı görünümleri,
‘hafıza’, ‘unutuluş’ ve ‘iptal’ kavramları üzerinden incelemek olacaktır.
Elbette, kavranılacak ‘nesnenin’ yani İslamcılığın hem tarihsel İslami
kökenleri hem de kendi tarihi dışında bir de üzerine yazılmış tarihi itibari
ile oldukça kapsamlı ve tartışmalı olduğu açıktır.
Biz daha çok İslamcılığı, ideolojiler dönemi olarak adlandırılabilecek
olan 1830 sonrasında ortaya çıkmış tarihsel-kavramsal bir çözüm olması
hasebiyle ‘modern bir hareket’ olarak nitelendiriyoruz. Bu nedenle gereken
temel entelektüel kavram ve referansları, tarihi-felsefi bir yaklaşımın
olanakları içinde kalarak kullanmaya çalışacağız. Bu çerçeve içinde temel
tespitimiz siyasetin ana sahnesinin hafıza çerçevesinde olduğudur. Hem
İmparatorluktan Cumhuriyete geçiş ve hem de Cumhuriyetten günümüz
modernleşme çabaları içinde İslamcılığı hafıza bağlamında inceleyeceğiz.