Abstract:
Tarih boyunca ortak veya farklı medeniyetlerin yerleştikleri kentler, medeniyetlerin
benimsedikleri inanç sistemlerini ve yaşayan halkın kimliklerini yansıtan bir mimari
örgünün izlerini taşır. Ortak sınır, tarih, iklim ve kültür paylaşan Şanlıurfa ve Halep
şehirleri mimari kimlik ve özellikle geleneksel konut mimarisi açısından benzerlik
gösterdikleri aşikâr bir gerçektir. Bu bağlamda, her iki kentin geleneksel konut
mimarisinin temsilcisi olan eyvanlı avlulu evlerin genel mimari özellikleri araştırılıp
benzerlik ve farklılıkların ortaya çıkarılması çalışmanın ana amacını oluşturmaktadır. Bu
tez, Şanlıurfa ve Halep şehirlerinin tarihi, iklimsel ve sosyal özelliklerini sunarak, eyvanlı
avlulu evlerin biçimlenmesini etkileyen çevresel ve sosyal faktörleri sebep-sonuç
ilişkisini kurarak analiz etmektedir. Şanlıurfa ve Halep'teki örnek konutlar üzerinden iki
kent arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri belirlemektedir. Bu çalışma, geleneksel
eyvanlı avlulu evlerin mimari özelliklerini karşılaştırmalı bir şekilde inceleyip, benzerlik
ve farklılıkların kaynaklandığı faktörlerin altını çizmektedir. Tez kapsamında, önce iki
şehrin genel tarihi, coğrafi ve genel özellikleri kapsamlı bir araştırmanın sonucunda
sunulmuştur, ardından oluşumunu etkileyen çevresel ve kültürel özellikleri anlatılan iki
şehrin geleneksel eyvanlı avlulu evlerin genel mimari özellikleri, plan tipolojileri,
malzeme, taşıyıcı bilgileri ve plan elemanları anlatılmıştır. Her iki bölgeden olmak üzere
tipoloji açısından çeşitlilik sağlayan beşer konut belirlenip analiz föyleri kapsamında
tanıtılmıştır. Analiz föylerinden elde edilen veriler, grafiklere dönüştürülüp karşılaştırılıp
analiz edilmiştir. Bu analiz yapılan karşılaştırmanın ışığında önce genel mimari özellikler
sonra seçili evlerin özellikleri değerlendirilerek karşılaştırma sonuçlar sıralanmıştır.
Sonuç olarak iki bölgede de konutların genel mimari özellikleri bağlamında ana hatlar
düzeyinde birçok ortak özellik paylaştıkları görülmüştür. Ancak sosyo-ekonomik ve
sosyo-kültürel faktörlerden kaynaklı olduğu düşünülen bazı göz ardı edilmeyecek
derecede farklılıklar saptanmıştır