Abstract:
Bu araştırmanın amacı okul öncesi öğretmenlerinin oyun algısı ve Covid-19
sürecinin çocukların oyunlarına etkisi hakkındaki görüşlerinin incelenmesi amacıyla
yapılmıştır. Bu boyutta çalışma grubunu oluşturan Türkiye’nin 19 farklı ilinde görev
yapan 137 okul öncesi öğretmeni rastgele seçilmiştir ve karma yöntem uygulanarak
veriler ‘Kişisel Bilgi Formu’ ve Kadim (2012) tarafından oluşturulan ‘Okul Öncesi
Dönemde Oyun Öğretimi Öz-yeterlik Anketi’ vasıtasıyla 5’li likert yapı ve görüşme
soruları uygulanmıştır. Yürütülen çalışma pandemi döneminde gerçekleştirildiği için
veriler online platformda toplanmıştır. Çalışma kapsamında öncelikle okul öncesi
öğretmenlerinin oyun öğretimi öz yeterliklerinin demografik özelliklerine göre anlamlı
farklılık gösterip göstermediği ele alınmış, ardından Covid-19 sürecinin çocukların
oyunlarına etkilerine ilişkin 10 açık uçlu soruya verilen cevaplar incelenmiştir. Nicel
verilerin analizinde SPSS programı kullanılmıştır. Güvenilirlik testi (Cronbach
Alpha), verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla
Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleri, değişkenlerin anlamlı farklılık
gösterip göstermediklerini incelemek amacıyla da Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis H testi uygulanmıştır. Görüşme sorularından ulaşılan cevaplara göre çocukların
covid-19 sürecinde bir gün içerisinde ortalama 80 dakika oyun oynadıkları ve serbest
oyun zamanlarının olduğu görülmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuklara açık
alanda ortalama 40 dakika oyun oynama fırsatı sundukları görülse de bunun yanında
bazı faktörlerin etkileri tespit edilmiştir. Bu faktörler değerlendirildiğinde mevsim
şartlarının önemli bir yer kapladığı ve geriye kalan katılımcıların imkânı olmaması
sebebiyle açık havada oyun oynama fırsatı sunamadıkları görülmüştür. Tüm dünyayı
etkileyen pandemi sürecinden yola çıkılarak okul öncesi öğretmenlerine yöneltilen
iv
nitel sorularda katılımcıların %99’unun Zoom uygulamasını kullandığı
görülebilmektedir. Bu süreçte sınıf içerisinde çocukların oyun oynayabilmelerini
sağlayabilmek için farklı yollar deneyen katılımcıların dışında sınıfın fiziki yapısının
yetersizliğinden dolayı alternatifler denemeyen katılımcıların da bulunduğu tespit
edilmiştir. Çoğunlukla okul öncesi öğretmenlerinin uzaktan eğitim sürecinde
çocuklarla etkileşimlerinde azalma olduğu görülürken, aile ile iş birliği içerisinde
olmaya gayret gösterdikleri ve TRT EBA, WhatsApp gibi platformların tercih edildiği
görülmüştür. Toplam 50 katılımcı, çocuklarının oyun süresinde azalma gözlemlerken,
36 katılımcı ise çocuklarının oyun oynama sürelerinde artış gözlemlediğini
belirtmiştir. Genel olarak çocukların Covid-19 döneminden önemli bir boyutta
etkilendiğini, bu etkilenmenin oyunlarına da yansıtıldığını görebilmek mümkündür.
Okul öncesi öğretmenlerinin oyun öğretimi öz yeterliğinin yaşa, mesleki
kıdeme, kadro durumuna, sınıf mevcuduna, görev yapılan okulun yerine ve sınıfta
yardımcı olması durumuna göre anlamlı farklılık göstermediği saptanmıştır.
Öğretmenler oyun etkinliklerine yönelik planlama, uygulama ve mesleki
yeterliliklerini çok yüksek seviyede algılamakta iken oyun etkinliklerini uygulama
açısından kendilerini orta seviyede yeterli algıladıkları tespit edilmiştir.