Abstract:
Gözetim insanlık tarihi kadar eski bir uygulama geçmişine sahiptir. İnsanlar
tarihin her döneminde çevresinde olan bitenleri ve birbirlerini izlemek için
uygulamalar geliştirmiştir. Ancak gözetim hiçbir zaman modern toplumlarda
olduğu kadar yoğun ve sistematik şekilde kullanılmamıştır. Gözetim
uygulamalarında sıçrama teknolojik gelişmelerle yaşanmıştır. Teknoloji insan
hayatını kolaylaştırdığı ölçüde, yaşam üzerinde de kökten değişimler yaratmıştır.
Her teknoloji belli ideoloji ve grupların çıkarlarını da bünyesinde
bulundurmaktadır. Panoptikon mimarisinin sunduğu görünmeden görme hayali,
dijital teknolojilerle sınırsız bir güce kavuşmuştur. Günümüzde gözetimi
uygulayanlar görünmezliğini arttırırken, kullanıcılar tam tersi şekilde şeffaf
hayatlar yaşamaktadır. Ayrıca insanlar kendi rızalarıyla hayatlarındaki özel anları
ve düşünceleri paylaşarak mahremiyetlerini kaybetmektedir. Teknolojik
gelişmeler özel mühendislikleriyle kullanıcıları büyülerken, gözetimin çevrimiçi
ağlarla kesintisiz olarak sürdürülmesine olanak sağlamıştır. Teknoloji ve insan
arasındaki ilişkide fayda ön plana çıkarılırken, teknoloji riskler konusunda odağı
kendinden uzaklaştırmaktadır. Günümüz teknolojileri mahremiyet kavramında
dönüşümler yaratırken, aynı zamanda gözetim toplumlarının oluşmasına neden
olmaktadır. Araştırmada günümüz toplumlarının gözetim toplumlarına
dönüştüğünün ortaya konulması amaçlanmıştır. “Omniscient” dizisinin
evrenindeki gözetimin uygulanması, teknolojinin benimsenmesi ve izlenmenin
normalleşmesi araştırma için büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda teknoloji
ve insan arasındaki birlikteliğin dijitalleşme ve yapay zekâ teknolojileri
geliştikçe, hayatın her alanında tehlikeli potansiyeller yaratmakta olduğu, içerik
analizi yöntemiyle “Omniscient” dizisi üzerinden incelenmiştir. Ayrıca dizi
evreninde ve günümüzde uygulanan gözetim faaliyetleri arasındaki benzerlikler
tablolaştırılarak, teknoloji ve insan yakınlaşmasındaki tehditlere vurgu yapılarak
önerilerde bulunulmuştur.