Abstract:
Zihin engelliler sınıf öğretmenliği alanından mezun olan kadrolu
öğretmenlerin sayısının yetersizliği sebebiyle ihtiyacı karşılamak için
çoğunlukla emekli olmuş sınıf öğretmenlerinin veya ön lisans çocuk
gelişimi bölümü mezunlarının (özel eğitim dersi almış olduklarından)
başvuruları sonuncunda İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından ders
ücreti karşılığında görevlendirildikleri tespit edilmiştir. Bu sistemin
yasal dayanağını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89. maddesi
oluşturuyor. Söz konusu maddede, “Her derecedeki eğitim ve öğretim
kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs
veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen
veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine
veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi
verilebilir.” ifadesi yer almaktadır. Normal koşullarda ön lisans mezunları
ücretli öğretmenlik yapamazlar. Fakat ülkemizin bazı bölgelerinde
öğretmen açığını kapatmak pek mümkün olmuyor. Lisans mezunu ücretli
öğretmenlerle kapatılamayan açık ön lisans mezunları ile kapatılabiliyor.
Ücretli görevlendirilecek öğretmen seçiminde öncelik sırasına göre;
eğitim fakültesi mezunları, emekli öğretmenler, diğer lisans mezunları ve
ön lisans mezunları yer almaktadır.
Öğretmenlerin sınıflarında zihin engelli çocukların beraberinde zihin
engellilik özelliğinin yanında Down Sendromu, otistik ve hiperaktiflik
durumları olan öğrencilerinin de bulunduğunu belirttikleri görülmüştür.
1
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Zihin Engelli Çocuklarla Çalışan Ücretli Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenlerinin Yaşadıkları
Sorunlar
164
Zihinsel yetersizliğin biyolojik nedenleri söz konusu olduğunda, Down
Sendromu en bilinen, en yaygın ve üzerinde en fazla araştırma yapılan,
zihin yönünden yetersiz olarak tanılanan tüm bireylerin yaklaşık %5-
6’sını Down Sendromlular oluşturmaktadır (Eripek, 2012). Daha önceki
yıllarda otizmli çocuklar için ayrı okullar açılmasına karar verilmiş
ve zihinsel engellilerle otizmli çocuklar ayrı okullarda eğitim almıştır
(Otistik Çocuklar Eğitim Programı 1999-2000). Sonrasında ise otistik
çocuklar eğitim merkezi ve (zihinsel engelliler) eğitim uygulama okulu
birleştirilmiş, özel eğitim uygulama merkezi olmuştur.
Zihinsel engellilik normallerden önemli derecede gerilik ve bunun yanı
sıra uyumsal davranışlarda da yetersizlik gösterme durumudur. Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar öğrenme güçlüğü
çektikleri için özel eğitim programları uygulanması gerekebilir. Kalabalık
sınıflarda dikkatlerinin dağılması nedeniyle (Şahin, 2010) bireysel eğitim
desteği verilmelidir, olumsuz davranışlarının düzeltilmesi için davranışçı
tedavi teknikleri uygulanabilir.
Öğretmenlerin çoğunluğunun zihin engellilerin eğitimine yönelik herhangi
bir ders almadıkları emekli sınıf öğretmenlerinin öğrencilikleri döneminde
engellilere yönelik herhangi bir dersin bulunmadığı, çocuk gelişimi
bölümünden mezun olan öğretmenlerin özel eğitim adı altında tüm özür
gruplarını kapsayan bir ders aldıkları tespit edilmiştir.
Zihin engelli öğrencilerin en belirgin davranışsal özelliklerine ilişkin
verilen cevaplarda öğretmenlerin çoğunluğunun kendine, çevresine,
arkadaşlarına zarar verme, saldırganlık gibi davranış problemlerinin
olduklarını belirtmişlerdir. Bu bağlamda Çiftci-Tekinarslan (2013)
zihin yetersizliği olan öğrencilerin arkadaş edinme ve sosyal ilişkilerde
güçlük yaşamalarının nedenlerinin başında uygun olmayan davranışları
sergilemelerinin geldiğini ve kendilerini yaralama ve ısırma gibi
davranışsal problemlerinin olabileceğini vurgulamıştır. Öğretmenlerin bir
kısmı da yürümede zorlanma, yardıma ihtiyaç duyma, görme bozukluğu
gibi fiziksel yetersizliğinin yanında konuşma ve dil bozukluğu, kendi iç
dünyasında yaşama, iletişim kuramama, oyun becerisinde sınırlılık gibi
sosyal etkileşimde sorunlarının olduğunu belirtmiştir. Zihinsel yetersizliği
olan bireyler de fiziksel, motor, ortopedik, görsel, işitsel bozuklukların
Selda KIZILKAYA, Yrd. Doç. Dr. Ayşin KAPLANSAYI
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (163-168) 165
yanında sağlık problemleri, kasılmalar, duyusal bozukluklar, Down
Sendromlularda kalp ve solunum hastalıkları görülebilir (Eratay, 2010).
Öğretmenlerin, dikkatlerini sürdürememe ve söyleneni anlamakta
zorlanma, çabuk unutma, komutlara dönüt vermeme gibi öğrenme
yetersizliğinin de üzerinde durdukları görülmüştür. 1963 yılında Zeaman
ve House tarafından yapılmış, çalışma sonucunda dikkat yetersizliklerinin
zihin engeli ile doğrudan ilişkili olduğu açıklamaları oldukça kabul
görmüştür (akt. Sucuoğlu, 2013). Dil gelişimindeki problemleri ise, alıcı
ve ifade edici dil becerilerinde sınırlılık, konuşmayı başlatma, yönergeyi
takip etme ve yönerge vermede sınırlılık, diyaloğu sürdürememe, bir
hikayeyi anlatamama şeklinde özetlenebilir (Çiftci-Tekinarslan, 2013).
Bazı öğretmenlerin görüşlerine göre de zihin engelli çocukların en belirgin
davranışsal özelliğinin yetersiz yargı ve akıl yürütememe, kendilerini
tehlikelerden habersiz oldukları için koruyamama, elini sürekli sallama
gibi takıntılı davranışlar ve çabuk alınma, ağlama gibi duygusal açıdan
hassas oldukları belirlenmiştir. Heward zihin engelli bireylerin bilişsel ve
öğrenme özellikleri zayıf bellek, yavaş öğrenme, öğrendiklerini genelleme
güçlüğü ve motivasyonlarının azlığından söz etmiştir (akt. Eratay, 2010).
Öğretmenlerin çoğunluğu sınıf ortamını düzenlerken işledikleri
konulara ilişkin, renkli görseller dikkatlerini çekecek işitsel ve hareketli
uyaranlar kullandıklarını ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin bir kısmının
öğrencilerini birbirlerinden uzak oturtarak gözlem altında tutup sınıfın
düzenini sağladığını, bazı öğretmenlerin öğrencilerini U düzeninde
oturtup birbirleriyle etkileşimini sağladığını ve bire bir eğitim verdiği, iki
öğretmenin sınıfta öğrencilerinin kendilerini rahat hissedecekleri köşeler
oluşturarak okula gelme isteklerini artırdıkları tespit edilmiştir.
Öğretmenlerin altısının çocukların özelliklerine göre sınıfın fiziki
şartlarının düzenlenmesi gerektiğini, materyallerinin ve imkânlarının
yetersizliğinden yakındıkları tespit edilmiştir. Oysa özel eğitim hizmetleri
yönetmeliği gereği öğrencinin ihtiyacına göre eğitim materyalleri
hazırlamak öğretmenin görevidir ifadesi mevcuttur. Okul müdürlerinin
sınıfların okul içindeki yerini belirlerken yönetmelik gereği, öğrencilerin
yetersizlik türü dikkate almalarını ve yetersizlik türlerine uygun araç-gereç
ve eğitim materyalleri bulundurmaları gerekmektedir.
Zihin Engelli Çocuklarla Çalışan Ücretli Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenlerinin Yaşadıkları
Sorunlar
166
Zihin engelli çocukların eğitimine yönelik öğretmenlerin tamamının
öğretimini yapacağı konuya, beceriye ve çocuğun özelliğine göre
doğrudan öğretim, film izleterek, fiziksel yardım, model olma ve yanlışsız
öğretim yöntemleri gibi farklı öğretim yöntemleri uyguladığı, bazılarının
da bunun yanında davranış değiştirmede sık sık tekrar etme, ödül-ceza
ve pekiştireçler kullandığı belirlenmiştir. Uygun olmayan davranışların
ortadan kaldırılmasında da pek çok yöntem vardır. Bunların içinde ayrımlı
pekiştirme, sönme, hoşa giden uyaranı çekme ve hoşa giden uyaran verme
yer almaktadır (Kırcaali-İftar ve Tekin, 1997).
Tüm öğretmenlerin günlük yaşam becerilerini ve kavramları öğrencinin
ihtiyacına göre belirleyip akran yardımı, model olarak, fiziksel yardımla,
direk uygulatma yöntemleriyle öğrettiklerini belirtmişlerdir. Her
öğretimde olduğu gibi sosyal beceri öğretiminde de hangi yaklaşımın
benimseneceğine, öğretim yapılacak bireylerin özelliklerine ve gelişim
düzeylerine bağlı olarak karar verilmektedir (Sucuoğlu, Çiftçi, 2001).
Öğretmenlerin çoğunluğu öğrettikleri becerileri ya da kavramları da
pekiştirmeyi evde gözlemleme şanslarının olmadığını ancak farklı
ortamlarda, farklı malzemelerle, bol tekrarlarla, sorumluluk vererek ve
ailenin katılımıyla yapmaya çalıştıkları belirlenmiştir. Kaner (2013) ailenin
çocuğun eğitim sürecine katılımının yararını şu sözlerle ifade etmiştir; anne babalar çocuklarını en iyi tanıyan onlara her dönemlerinde bilgi ve beceri
kazandıran doğal öğretmenleridir, çocuklarının okulda öğrendiklerini
diğer ortamlara da genellemelerinde aracılardır, ailenin katılımı çocuğun
başarısını, akademik ve sosyal davranışlarını güçlendirerek topluma
uyumunu olumlu olarak etkilemektedir.
Öğretmenlerin en çok akademik beceri kazandırmada zorlandıklarını
daha sonra edinilmiş yanlış davranışları düzeltmede zorlandıkları
bunların yanında olumlu davranış kazandırmada, konuşma becerisi,
soyut kavramların öğretiminde ve dikkatlerini toplamada zorlandıklarını
belirttikleri görülürken üç öğretmenin zaman aldığını fakat öğretmekte
sıkıntı çekmediklerini belirttikleri görülmüştür. Sucuoğlu ve Kargın (2006)
ise zihin engelli öğrencilerin akranları gibi öğrenebilir ve öğrenmeye devam
edebilirler, akranlarından farkları öğrenme hızlarının yavaş olmasıdır.
Selda KIZILKAYA, Yrd. Doç. Dr. Ayşin KAPLANSAYI
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (163-168) 167
Ücretli olarak çalışma yılı bir yılın üzerinde olan öğretmenlerin
çoğunluğunu zihin engelli çocukların eğitimine yönelik birçok
seminer ve hizmet içi eğitimi aldıklarını belirtirken ilk kez yapanların
almadıkları fakat almak istediklerini ve bu görevi ileriki yıllarda da
yapmak istediklerini belirtmişlerdir. Seminer veya hizmet içi eğitim alan
öğretmenlerin zihin engelli çocukların özelliklerini ve eğitimlerinde ne tür
yöntemler kullanabileceklerini nelere ihtiyaçlarının olduğunu anlamada,
bu konuda kendilerini yeterli duruma getirebilmek için çaba gösterdikleri
görülmektedir.
Araştırmada elde edilen sonuçlardan yola çıkarak ücretli zihin engelliler
sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları ortadan kaldırmak için zihin
engelli çocukların eğitim gördükleri sınıfların fiziki olarak bu çocuklar
için uygun masa sandalye ve materyallerle düzenlenmesi daha uygun
olacaktır. Zihin engelli çocuklarla çalışacak ücretli zihin engelliler sınıf
öğretmenlerine göreve başlamadan önce bu çocukların özellikleri ve
eğitimine ilişkin hizmet içi eğitimi almalarının zorunlu olması gerekir.
Öğrenci velilerine bilinçlendirilmesi ve işbirliği yapması açısından
seminerler verilebilir. Zihin engelli öğrencilerin sosyalleşmeleri için okullar
da normal öğrencilerin gruplarına katılabilecekleri eğlenceli oyunlar ve
yarışmalar düzenlenebilir. Ücretli zihin engelliler sınıf öğretmenlerinin
başarıları ödüllendirilebilir. Öğretmenlerin ev ziyaretleri yaparak evlerde
öğrencileri gözlemlemeleri zorunlu kılınabilir. Aileleri buluşturacak ortak
etkinlikler düzenlenebilir. Ücretli zihin engelliler sınıf öğretmenlerinin
karşılaştıkları sorunların çözümünde danışabilecekleri danışmanlar
belirlenmelidir.