dc.description.abstract |
Günümüz toplumlarının gelişmişlik düzeyleriyle eğitim-öğretime
verdikleri önem ve ülkelerin eğitim kaliteleriyle eğitim örgütlerinin yapısı
arasında bir ilişki vardır. Eğitim örgütlerinin, çağın koşullarına uyum
sağlamaları ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri için demokratik ve
katılımcı bir eğitim yönetimi anlayışını benimsemeleri gerekmektedir.
Yönetim, belli bir amacın gerçekleştirilmesi için bireylerin iş birliği
yapmalarıdır. Yönetim örgütlenmenin yanı sıra, örgütün işleyiş
kazanmasına yardımcı olacak çeşitli etkinliklerin yapılmasını,
kaynakların birleştirilmesini, örgütün güçlerinin bir bütün olarak amaçlara
yönlendirilmesini, çeşitli yöntemleri ve denetimi kapsar (Gözübüyük,
1992, s. 1). Yöneticinin temel görevi, örgütün amacına uygun olarak
işleyişini sağlamaktır. Bunun için örgüt çalışanları iş yapma isteği içinde
olmalıdır. Bireyin iş yapma isteği içinde olabilmesi için güdülenmesi
gerekmektedir.
Eğitim örgütlerinin en dinamik, eğitime en aktif olarak katılan bileşenleri
öğretmenlerdir. Öğretmenlerin, düşüncelerini özgürce ifade edebilmeleri,
eğitim-öğretimle ve okulun gelişimiyle ilgili fikirlerini karara dönüştürme
şansı bulmaları; onları hem motive edecek hem morallerini yükseltecek
hem de okul yönetimine katılımlarını sağlayacaktır.
Okul müdürünün liderliği, okulun amaçlarına ulaşmasında ve öğrencilerinin
başarısının yükseltilmesinde anahtar görevinde olmasına rağmen tek
başına yeterli değildir (Çelikten, 2011, s. 127). Eğitim-öğretim işi bir
grup faaliyetidir ve grubun bütün üyeleri okulun amaçları doğrultusunda
çalışmak durumundadır. Okul yöneticileri okulu ilgilendiren her türlü
1
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Ortaöğretim Kurumlarında Görevli Öğretmenlerin Okul Yönetimine Katılım Durumlarının
İncelenmesi
66
konuda okul personeliyle beraber hareket edebilmeli, ortak kararlar
alabilmeli ve ortak amaçları gerçekleştirebilmek için çalışanları örgütsel
kültür etrafında birleştirebilmelidir.
Karar, örgütte her türlü değişikliği yapmak amacı ile başvurulan
kurumlaşmış ve toplu bir süreçtir. Yani karar süreci ile örgütteki değişme
birbirine neden sonuç zinciri ile bağlı bulunmaktadır. Her değişme bir veya
birkaç karardan sonra ortaya çıkarken kendisinden sonra yeni kararların
alınmasını gerektirmektedir (Bursalıoğlu, 2005, s. 82). Doğru kararların
alınması ve bunların uygulanması örgüte dinamizm getirir. Eğitim
örgütlerinde öğretmenler sadece sınıfta ders anlatan, yöneticilerin verdiği
kararları uygulayan birer işgören olmak yerine öğrencileri, kendilerini ve
okulu ilgilendiren her türlü kararda söz sahibi olmak durumundadırlar.
Bu durum örgütte değişimi hızlandırır, değişimin sürekliliğini sağlar aynı
zamanda okulda demokratik bir örgüt ikliminin oluşmasına da yardımcı
olur.
Bu araştırmanın amacı, “Ortaöğretim Kurumlarında Görevli Öğretmenlerin
Okul Yönetimine Katılma Durumlarını” çeşitli bağımsız değişkenlere göre
incelemek öğretmenlerin yönetime katılması ile ilgili güncel veriler elde
etmek, bulguları tartışmak ve elde edilen bulgular ışığında öğretmenlerin
okul yönetimine etkin katılımlarını sağlayacak öneriler geliştirmektir.
Araştırmada araştırma yöntemi olarak karma model uygulanmıştır. Nicel
verilerin incelenmesi amacıyla niceliksel araştırma modelleri arasından
tarama modeli kullanılmıştır. Nitel araştırma kısmında ise nicel verilerden
elde edilen sonuçların daha detaylı incelenmesi amacıyla yapılandırılmış
görüşme tekniği kullanılmış ve veriler nitel araştırma yöntemleri ile
incelenerek içerik analizi yardımıyla değerlendirilmiştir. Araştırmanın
evreni İstanbul ilini, örneklemi ise İstanbul Bahçelievler ilçelerinde bulunan
35 resmî ortaöğretim kurumunda çalışan 74 yönetici ve 401 öğretmeni
kapsamaktadır. Bu çalışmada verilerin toplanması amacıyla “Yönetime
Katılma” ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin genel güvenirliği α=0,915 olarak
yüksek derecede güvenilir bulunmuştur.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin okul yönetimine katılım düzeylerinin
ortalamaları incelendiğinde; “bulunduğu okulda yönetime katılma”
Aziz BAYRAMOĞLU, Yrd. Doç. Dr. Ertuğ CAN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (65-70) 67
ifadesine orta, “yönetime katılmanın yararına ilişkin görüş” ifadesine
yüksek, “katılımı azaltan etkenler” ifadesine zayıf, “katılımı artırıcı
önlemler” ifadesine yüksek düzeyde katıldıkları görülmektedir.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin “Bulunduğu Okulda Yönetime Katılma
Durumu” ile ilgili ifadelere verdiği cevaplar incelendiğinde; Öğretmenlerin
“Okul yöneticileri yönetime katılma konusunda öğretmenleri
güdelemektedir.” ifadesine orta düzeyde katıldıkları saptanmıştır. Okul
yöneticilerinin öğretmenleri karar alma sürecine dâhil etmeleri önemlidir.
Okul yöneticilerinin eğitim ortamında verimi arttırma yönünde bu tarz
cesaretlendirici adımlar atmalarının yararlı olacağı düşünülmektedir.
Öğretmenlerin “Okul yöneticileri demokratik bir yönetim anlayışına
sahiptir.” ifadesine orta düzeyde katıldıkları saptanmıştır. Çağın değişimine
paralel olarak daha demokratik yönetim biçimleri ortaya çıkmıştır. Okul
yöneticilerinin de bu değişime ayak uydurarak daha demokratik yönetim
biçimini desteklemeleri ve bu yönde adımlar atmaları eğitim ve öğretimin
kalitesini artıracaktır.
Öğretmenlerin “Okul yöneticileri öğretmenlerin karar verme yeterliliklerine
inanmaktadır.” ifadesine orta düzeyde katıldıkları saptanmıştır. Görev ile
birlikte sorumluluğun ve karar verme imkânının da öğretmenlere sağlandığı
zaman verilen görevin daha kısa sürede ve etkili bir şekilde yerine
getirileceği bilinmelidir. Bu bağlamda özellikle görev ve verildiğinde
yetkinin de verilmesi ve karar alma sürecinde öğretmenlere güvenilmesi
faydalı olacaktır.
Öğretmenlerin “Okul yöneticileri iletişime açıktır.” ifadesine orta düzeyde
katıldıkları saptanmıştır. Bu bağlamda çalışanla yönetim arasında sağlıklı
bir şekilde bilgi alışverişi yapmak yararlı olacaktır. Yöneticinin istediği
eylemi doğru tanımlaması ve öğretmenler ile birlikte sonuca ulaştırması
için etkili iletişim şarttır.
Öğretmenlerin “Öğretmenler kendilerini ilgilendiren konularda yönetime
katılmakta ve fikirlerini belirtmektedir.” ifadesine orta düzeyde katıldıkları
saptanmıştır. Ayrıca öğretmenlerin “Okuldaki toplantılarda öğretmenler
yeterince söz hakkına sahiptir.” ifadesine yüksek düzeyde katıldıkları
Ortaöğretim Kurumlarında Görevli Öğretmenlerin Okul Yönetimine Katılım Durumlarının
İncelenmesi
68
saptanmıştır. Uyar (2007) tarafından yapılan araştırmada öğretmenlerin,
yönetime katılma durumuna ilişkin olarak, okuldaki toplantılarda
öğretmenlerin yeterince söz sahibi olduğuna, kendilerini ilgilendiren
konularda yönetime katılıp fikirlerini belirttiklerine ve okuldaki
yöneticilerin de iletişime yeterince açık olduğuna büyük ölçüde katıldıkları
görülmektedir. Bu iki araştırmadan da öğretmenlerin kurullarda ve
toplantılarda düşüncelerini açıkça ifade edebildikleri anlaşılmaktadır. Can,
Gündüz ve Işık Can (2013) tarafından yapılan araştırmada ise, öğretmenler
kurulu toplantıları öğretmenlerin okul yönetimine katılımlarını sağlama
bakımından etkili olamamaktadır, sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler
kurulu toplantıları okulun tüm eğitim-öğretim çalışmalarının, okulda
yapılacak faaliyetlerin planlandığı, işleyişe ilişkin kararların alındığı,
akademik, sosyal ve sportif faaliyetlerin değerlendirildiği organlardır.
Bunun için öğretmenler kurulu toplantıları iyi planlanmalı, düzenlenmeli
ve yürütülmelidir.
Öğretmenlerin “Okul yöneticileri okuldaki bir işi tek başına yapmak
yerine öğretmenlerle birlikte yapmayı tercih etmektedirler.” ifadesine
orta düzeyde katıldıkları saptanmıştır. Ayrıca öğretmenlerin “Öğretmenler
okul yönetimine katılma konusunda isteklidir.” ifadesine zayıf düzeyde
katıldıkları saptanmıştır. Okul yöneticilerinin öğretmenleri okul
yönetimine dâhil etmesi ve onların fikirlerinden faydalanması önemlidir.
Ancak okulda görev yapan öğretmenlerin okul yönetimine katılma
konusunda istekli olmayışları düşündürücüdür. Öğretmenlerin okul
yönetimine katılma konusunda isteksiz oluşları; iş yüklerinin ağır oluşu,
risk ve sorumluluk almaktan kaçmaları veya yönetim konusunda var olan
alışkanlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Öğretmenlerin yönetim işlerine
katılma konusunda motive edilmeleri onların yönetime katılma konusunda
isteklerini artırabilir.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin “Yönetime Katılmanın Yararına İlişkin
Görüşleri” ile ilgili ifadelere verdiği cevaplar incelendiğinde, öğretmenlerin
algısına göre öğretmenlerin, okul yönetimine katılmaya olumlu baktıkları
katılımı destekledikleri ve katılımın yararına ilişkin yüksek düzeyde
olumlu bir algıya sahip oldukları görülmektedir.
Aziz BAYRAMOĞLU, Yrd. Doç. Dr. Ertuğ CAN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (65-70) 69
Öğretmenlerin okul yönetimine katılımı azaltan etkenlere zayıf düzeyde
katıldıkları anlaşılmaktadır. Buradan da öğretmenlerin yönetime katılma
konusuna olumlu baktıkları, okul yöneticilerinin tutumlarını da olumlu
buldukları anlaşılmaktadır.
Öğretmenlerin “Okul yöneticileri, öğretmenlerin görüşlerine başvursa da
kendi görüşleri doğrultusunda karar vermektedir. ” ifadesine orta düzeyde
katıldıkları saptanmıştır. Bu durum, okullarda okul yönetimi tarafından
öğretmenlerin görüş ve önerilerine gerektiği kadar önem verilmediği,
karar alama sürecinde okul yöneticilerinin belirleyici olduğu sonucunu
ortaya koymaktadır.
Görüşme yapılan öğretmenlerin “Yönetime Katılıma İlişkin” görüşleri
incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmıştır: Millî Eğitim Bakanlığı
programları hazırlanırken kararların merkezden alındığı belirtilmekte,
tabandan merkeze bilgi akışı sağlanması gerekliliği vurgulanmaktadır.
Bu şekilde hazırlanacak ders ve müfredat programlarının daha gerçekçi
olacağı düşünülmektedir. Millî Eğitim Bakanlığının -okulların dışında çeşitli kademelerinde öğretmenlerin görev almalarıyla programların daha
işlevselleşmesi sağlanabilir.
Eğitim çalışanlarının yönetime katılması demokratik okul kültürünün
oluşmasını, yetki ve sorumluluğun paylaşılmasını sağlar, aidiyet duygusunu
geliştirir, gerçekçi ve uygulanması mümkün olmayan kararların alınmasını
engeller.
Öğretmenler üzerindeki iş yükü, işlerin öğretmenler arasında dengeli
dağılmaması, öğretmenlerin sorumluluk almaktan çekinmeleri, bürokratik
yaklaşımlar, işlerin üst makamların istediği şekilde yapıldığı düşüncesine
olan inanç, yöneticilerin baskıcı otoriter tutumları katılımı azaltan
etkenlerdendir. Okul yöneticilerinin her şeyi mevzuata uygun yapma
kaygısı ve mevzuata sığınarak öğretmenlere iş yaptırmaya çalışmaları
öğretmenler tarafından olumsuz karşılanmaktadır. Yönetmelikler
öğretmenleri sınırlamakta, öğretmenlerin yaratıcılık ve girişimcilik
özelliklerinin gelişmesini engellemektedir.
Ortaöğretim Kurumlarında Görevli Öğretmenlerin Okul Yönetimine Katılım Durumlarının
İncelenmesi
70
Araştırma sonuçları doğrultusunda uygulamaya ilişkin şu önerilere
yer verilebilir: Ders programları, ders içerikleri, müfredat programları
hazırlanırken kararlar merkezden alınmamalı, tabandan merkeze bilgi akışı
sağlanmalı ve eğitim çalışanlarının görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.
Okulun tüm bileşenleri arasında eşitlikçi, özgür, yatay iletişim kurulmalıdır.
Millî Eğitim Bakanlığı teşkilatının her kademesinde öğretmenler görev
almalıdır. Okul yöneticilerinin seçiminde okulun tüm paydaşları görev ve
sorumluluk almalıdır. Okul yöneticileri liyakate göre deneyimli, donanımlı
kişilerden seçilip atanmalıdır. Bunun için gerekli yasal düzenlemeler
yapılarak adil bir seçim ortamının oluşturulması gerekmektedir. |
tr_TR |