Abstract:
Polikistik over sendromu (PCOS), kompleks ve heterojen özellik gösteren ve üreme çağındaki
kadınları en yaygın olarak etkileyen bir endokrinopatidir. Etyopatogenezi tam olarak
açıklanamamıştır. İnsülin rezistansı, hiperandrojenemi ve dislipidemi gibi multipl faktörler
ileri sürülmüştür. PCOS’lu kadınlarda insülin rezistansı, kompansatuar hiperinsülinemi,
hiperandrojenemi, ovulatuar bozukluklar, dislipidemi ve obesite gibi pekçok klinik ve
biyokimyasal bozukluk görülebilmektedir. Sebebe yönelik kesin bir tedavi olmayıp,
semptomlara, hastanın şikâyet ve isteklerine göre tedavi planı değişiklik göstermektedir. Hangi
klinik etkiyi hedeflediğimize göre ve bireyden bireye değişiklik gösteren geniş bir tedavi
seçeneği vardır. Günümüzde kullanılmakta olan ve yeni geliştirilen hiçbir farmakolojik ajan tüm
semptomları giderememekte ve her hastada aynı sonucu vermemektedir. Metformin PCOS’a
eşlik eden hemen tüm semptom ve bulguları iyileştirebilme potansiyeli ve oldukça geniş etki
spektrumuyla PCOS da güçlü bir terapötik ajan gibi durmaktadır. Ancak Metformin ile yapılan
bazı çalışmalarda sonuçlar birbiri ile uyumlu olmayıp, kafa karıştırıcıdır. PCOS’un heterojen
yapısı, metformin doz ve sürelerinin çok farklı olması ve metformin taşıyıcı proteinlerdeki
(OCT 1) genetik varyasyonlar metformine farklı klinik cevaplar oluşmasına yol açabilir.
PCOS’lu kadınları klinik ve biyokimyasal parametrelere göre subgruplara ayırarak fenotipler
detaylı olarak tanımlanmalıdır. Metforminin etkinliğinin tam olarak gösterilebilmesi için iyi
dizayn edilmiş, çok merkezli, prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Güncel literatür taraması ile
PCOS ve metformin ilişkisini özetlemek ve PCOS da metformin kullanımına yeniden dikkat
çekmek bu derlemenin hedefini oluşturmaktadır