Abstract:
Yunus Emre, XIII.–XIV. yüzyıl Anadolu coğrafyasında
saf, canlı Türkçeyle sufiyâne şiirler söyleyen bir şairdir. Yunus
Emre’de insanlara yol gösterme ve bu anlamda manevi bir öncü
olma vasfı mevcuttur. Sehl-i mümteni kabul edilebilecek nitelikteki
şiirlerinde kullandığı sembol ve motifler, Türklerin akidelerini
idrakinde kılavuz rolü üstlenir. Bu çalışmada incelenen “Mânâ
Denizine Daldık” şiiri de dinî-tasavvufî semboller içermektedir.
Bu sembolik olma vasfı sebebiyle eserin göstergebilimsel açıdan
incelenmesinin uygun olduğu düşünülmüştür. İlk bölümde; şiir
sunulmuştur. İlerleyen bölümlerde şiir; Karşıtlık ve Karşılaştırma
Tekniği, Kişi Kesiti, Kelime ve İbare Yinelemeleri, Biçimsel Yapı,
Yüzey Yapı, Yüzey ve Derin Yapı alt başlıkları altında incelenmiştir.
Karşıtlık ve Karşılaştırma Tekniği, eserdeki zıtlıkları ortaya koyarak
mukayese etmektedir. Kişi Kesiti bölümünde, kişilerin derinlemesine
özellikleri belirtilmiştir. Ayrıca, Yunus Emre’nin şiirlerinde Kelime
ve İbare Yinelemeleri sıkça kullanılmıştır, sanatçı bu yolla kıymet
verdiği sözün hafızalarda kalmasını sağlar ve pekiştirerek hedefe
ulaşmayı kolaylaştırır. Biçimsel Yapı’da şiirin şekil özelliklerine
değinilmiş ve bunun üslûba yaptığı katkı vurgulanmıştır. Yüzey
Yapı’da şiirde; zaman ve mekân olgusu, kullanılan seslerin yarattığı
çağrışımlar irdelenmiştir. Derin Yapı’da ise kelimelerin mânâları ve
çağrışımları detaylı olarak ele alınmıştır.