dc.description.abstract |
Bu çalışmada Ortadoğu’nun dini jeopolitiğinde kendine has ve oldukça önemli bir yeri
olan İran’ın dış politikası, dini jeopolitik perspektifinde incelenecektir. Bunun için
öncelikle jeopolitik kavramı ve jeopolitik teoriler incelenerek dinin ve inanç
sistemlerinin jeopolitik üzerindeki etkileri ele alınacaktır. Vaka olarak İran İslam
Cumhuriyeti seçilerek dini jeopolitik incelenecektir. Kavramsal ve teorik çerçevede
jeopolitik ele alındıktan sonra tarihsel çerçevede Kaçar Hanlığı ve Şah Rıza Pehlevi
Dönemi genel olarak incelenmiştir. İran dış politikasına etki eden unsurların ele
alınmasından sonra ise 1979 Devrimi ile başlayan süreçte Şii İslam anlayışının İran
İslam Cumhuriyeti’nin dış politikasına etkileri, Humeyni dönemi ayrı bir başlıkta
incelenmiş olmakla beraber diğer kısımlar cumhurbaşkanlarının görevde oldukları
dönemler baz alınarak incelenmiştir. Devrim sonrası İran’ın dış politikasına; “Batı
karşıtlığı”, “rejim güvenliği” ve “rejim ihracı” kavramları etki etmiştir. İran’ın
özellikle devrim ihracı gayreti Müslüman ülkelerde tedirginliğe sebep olmuş ve bu
durum İran’ı İslam ülkelerinden uzaklaştırarak yalnızlaştırmıştır. ABD ise bölge
ülkelerindeki nüfusunu İran korkusunu canlı tutarak arttırmıştır. Humeyni döneminde
uluslararası arenada yalnızlığa itilen İran, bu durumun sıkıntılarını Irak savaşında
ziyadesiyle hissetmiştir. Humeyni’nin ölümünden sonra Rafsancani ve Hatemi
dönemlerinde dışa açılma konularında İran’ın daha istekli olduğu söylenebilir. Hatta
Hatemi döneminde Humeyniciliğin bitmeye başladığı dahi konuşulmuştur. Ancak
Ahmedinecad dönemi ile bu algı, rejimin hala aynı sertlikte devam ettiğini
göstermiştir. Devrimden sonra İran, Şiiliğin devlet dini olduğu ve devletin Şii İslami
ilkelere göre yönetileceği cumhuriyet rejimli bir ülke haline gelmiştir. Humeyni
dönemindeki yönetim, dış politika hedeflerini İslamcılık üzerine kurduğunu açık
şekilde ifade etmiştir.
Dini jeopolitiğin hem itikat ve zihniyet (yani manevi), hem de strateji (yani maddi)
boyutları bulunmaktadır. Dolayısıyla, dini inanç ve tasavvurların uluslararası
ilişkilerde önem kazanması halinde küresel siyasette dini jeopolitiğin konumu ve
oynadığı rol de önem kazanacaktır. Ortadoğu’da din; kişilerin, devletlerin, toplumların
davranışlarında oldukça etkili bir unsur olarak ülkelerin dış siyasetlerini
etkilemektedir. İran özelinde ise Şii mezhebi ve İslam dini İran millet ve devlet
kimliklerini teşkil eden unsurlardandır. Bu açıdan bakıldığında mezhep ve din İran’ın
küresel, bölgesel ve ulusal siyasetinde İran’a temsil gücü ve meşruiyet
kazandırmaktadır denilebilir. |
tr_TR |