Abstract:
İnsan yaşamının en değerli ve kritik yılları olan erken çocukluk eğitimi alanında görev
yapan okul öncesi öğretmenlerinin kendi mesleki gelişimlerini tamamlamış olmaları
son derece önemlidir. Öğretmen öz yeterliliği her öğretmenlik branşında olduğu gibi
mesleki anlamda okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin de hem okuldaki öğretimsel
yetkinliklerinin önemini etkileyebilecek hem de öğretmenin kendi öz yeterliliği
hakkında öznel yaşamında temel teşkil edecek etkiye sahip bir faktördür. Öz yeterlilik
kavramının tek başına alınması bütün öğretmenlik branşlarında olduğu gibi okul
öncesi eğitiminde de yeterli değildir. Kişi kendi yeterliliğini karşı tarafla kurduğu
ilişkilerine göre yapılandırır. Bu ilişkiler üzerinden karşı tarafı anlamlandırması kişiyi
mesleki anlamda ya da gündelik hayatında empati kurabilme düzeyine göre değişiklik
gösterir.
Alanyazın taraması yapıldığında ilgili çalışmalarda öğretmenin empati kurabilme
yönelimlerinin altının çizildiği bilinen bir gerçektir aynı zamanda öz yeterliliğinde
farklı düzeylerde olduğu durumlarda farklı öğretimsel yetkinliklere sahip bir öğretmen
olduğu bilinmektedir. Buradan yola çıkarak her öğretmenlik alanında olduğu gibi
özellikle duygusal gelişimle ilgili temellerin atıldığı okul öncesi dönemde okul öncesi
öğretmenlerinin empatik yönelimleri ve öz yeterliliklerinin arasında bulunan
etkileşimi ve ilişkisine dayalı bir biçimde çalışma oluşturularak okul öncesi öğretmen
adaylarının empatik yönelimleri ile öz yeterlilikleri arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek
amacıyla oluşturulmuştur. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuklar için ailelerden sonra
gelen birincil modellerden biri olduğu bilinmektedir. Bu modelde öğretmende var olan
pek çok becerinin çocuklara geçtiğini düşünüldüğünde, bunların içerisinde empatik
yönelim ve öz yeterlilik düzeyi çok önemli iki faktör olmaktadır.
Bu araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeline göre
yapılmıştır. Araştırma da kolay ulaşılabilen örneklem modeli kullanılmıştır. 2019-
x
2020 eğitim öğretim yılında iki özel bir devlet olmak üzere üç üniversiteye devam
eden Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği
Anabilim Dalı’nda öğrenim gören 291 öğretmen adayı bu araştırmanın örneklemini
oluşturmaktadır. Araştırmanın yapılabilmesi için bu çalışmada; demografik bilgileri
elde etmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ile
araştırmacılar tarafından geliştirilen öğretmen adaylarının empatik yönelimlerini
ölçmek amacıyla “Empatik Yönelimler Ölçeği” ve öğretmen adaylarının öz yeterlilik
düzeylerini incelemek amacıyla “Öğretmen Özyeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Elde
edilen veri grubundan araştırmanın alt problemleri doğrultusunda uygun istatistiki
analiz gerçekleştirilmiş ve veri grubunun yapısal özellikleri belirlenmiştir. Çalışmanın
veri analizinde betimsel istatistiklerden yararlanılırken SPSS 24 paket programı
kullanılmıştır.
Analizlerin sonrasında veri grubunda bulunan öğretmen adaylarının empatik
yönelimleri ve öz yeterlilikleri arasında pozitif yönlü orta düzeyde bir ilişki
bulunmuştur. Elde edilen bu bulgu doğrultusunda, okul öncesi öğretmen adaylarının
öz-yeterlilik düzeylerinin artması empatik yönelimlerini de arttırmaktadır denilebilir.
Öğretmenlerin veya öğretmen adaylarının okul öncesi eğitime dair çocuklara belirli
kazanımları verebilmelerinin yanı sıra çocuklarla duygusal yönden sağlıklı bir iletişim
kurabilmeleri için empati kavramına ve buna bağlı olarak öz yeterlilik düzeylerinin
yükseltilmesine yönelik akademik olarak belirlenmiş olan derslere eklemeler
yapılabilmesi önerilmiştir.