DSpace Repository

SCIENTIFIC UTOPIAS IN THE NEW ATLANTIS AND THE TRANSHUMANIST WAGER

Show simple item record

dc.contributor.author ÖZENÇ, Ardeniz
dc.date.accessioned 2021-05-28T07:20:34Z
dc.date.available 2021-05-28T07:20:34Z
dc.date.issued 2020
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11547/8651
dc.description.abstract Yaklaşık beş yüz yıl önce Avrupalılar okyanusları aşıp Avrupa dışındaki kıtalara kitlesel olarak yerleşmeye başladılar. Dünyanın geri kalanını "keşfederken" gözlerinin önündeki bu yeni dünyanın, işlenecek pek çok zenginliği olduğunu fark ettiler. Böylelikle yeni dünyayı düzeltmek için araçlar geliştirmeye başladılar ve bunu yaparken de doğayı istedikleri yöne çekip şekillendirebileceklerini gördüler. Yeni keşifler çağı Avrupalıları 19. yüzyıldaki Endüstri Devrimine kadar getirdi ve bu sayede dünyayı sistematik bir şekilde keşfedip beraberinde de sömürmeye başladılar. Tüm bu gelişmeler en güçlü Avrupalı milletlerin üstünlük için çatışmasına ve savaşlarda milyonlarca can ve mal kaybına uğramalarına sebep oldu. Ancak 1950'lerden sonra Avrupa devletleri ve Amerika birbirleriyle savaşmayı bırakıp dikkatlerini yeni teknolojiler geliştirip bilimsel olarak ilerlemeye verdiler. Batılı devletler dünyaya, insanları dünyanın bir ucundan diğer ucuna makine aracığıyla bağlanabilecekleri internet teknolojisini verdiler. İnsanların, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, cep telefonlarından uzaydaki uydulara sinyal yollayarak yollarını bulabilecekleri GPS adını verdikleri teknolojiyi geliştirdiler. Yaklaşık dört yüzyıl önce İtalyan düşünür ve ütopya yazarı Tommaso Campanella "bu önümüzdeki çağın bir yüzyılının, 'tüm dünyanın şimdiye kadarki dört bin yıllık tarihinden daha çok tarihi olacağını" öngörmüştür (Mumford, 1964). 16. ve 17. yüzyılda yaşamış olan İngiliz politikacı ve düşünür Francis Bacon, siyasi değişikliklerin bilimsel ve teknolojik gelişmelerle eş zamanlı ilerleyeceğini savunmuştur (Mitchell, 2006). Bizler de şu an, keşifler çağına benzer nitelikte bir bilgi çağında yaşıyoruz ve 21. yüzyılın başından beri edinilen toplam bilgi, insanlığın bundan önce elde ettiği bilginin çok ötesinde. Dünyanın pek çok yerinde insanlar sayısız bilimsel keşifler ve teknolojik yenilikler yapmakta ve kullanmaktalar. Gerçi bu gelişmeler herkes tarafından yapıcı ve eşit şekilde kullanılmıyor ve hükümetler de zaman zaman vatandaşlarını, kullandıkları teknolojik ürünler aracılığıyla takip ederek özel alanlarına saldırıda bulunuyorlar. Ancak yine de teknoloji ve bilim alanında yapılan gelişmelerle şimdiye kadar hiç görülmemiş ve varlığımızı kökten değiştirecek yeni bir çağın eşiğinde bulunuyoruz. Amerikalı yazar ve politikacı Zoltan Istvan gibi pek çok bilim insanı, filozof ve yazar yeni gelen bu çağın, sağlanan teknolojik yenilikler sayesinde insanlığın çok farklı ve üstün bir varlığa dönüşeceğine inanıyor. Amerikalı politik düşünür Francis Fukuyama gibi diğer filozoflar da insanlığın transhümanist formunun, insan olmak konusunda ahlaki bir ikileme sebep olacağını öne sürüyor. Sadece zaman bize bu yeni formun nasıl ortaya çıkacağını ve dünyanın bu hızlı değişime nasıl ayak uyduracağını gösterecektir. Ancak bir şeyden emin olabiliriz ki hayatımızda, tıpkı keşifler çağı öncesindeki gibi çok büyük değişiklikleri yaşamaya devam edeceğiz. x Bu tezde eserleri incelenen yazarlar olan Francis Bacon ve Zoltan Istvan bilim ve teknolojinin, insanlığın doğaya karşı verdiği savaşta kullanabilecekleri en sağlam silahlar olduğunu ve insanlığın en sonunda her şeye gücünün yeteceğini ve ölümsüzlüğe ulaşacağını ümit etmiştir. Bacon Yeni Atlantis adlı eserinde ve Istvan da the Transhumanist Wager isimli romanında bu tür ütopyalar yaratmışlardır. Birbirlerinden dört yüzyıl arayla yazılan bu iki bilimsel ütopya bilim ve teknolojinin, insan yaşamındaki önemini vurgulayıp bu iki gücün, insanlığa çevresini yönetme gücünü nasıl vereceğini anlatmışlardır. Bacon, Yeni Atlantis'te doğayı tamamen kontrol altına almayı başarmış ve tüm siyasi, sosyal ve kültürel birimleri tek bir hedefe hizmet eden bir toplumu betimlemektedir. The Transhumanist Wager'da ise insanlık henüz ölümsüzlük hedefine ulaşamamıştır. Istvan bu romanda bilim ve teknolojiyi siyaset ve dinin önünde tutan mükemmel bir toplumu oluşturmanın zorluklarını anlatmaktadır. Ancak romanın sonunda insanlık ölümü yener ve doğa, insanlığın bu yeni yaşam formunun, yan transhümanist formunun gücünün karşısında yenik düşer. Her iki kitapta da bilim ve teknolojinin, insanların kendi hayatlarına hâkim olmakta ve mükemmel toplumu oluşturmakta onlara yardım edecek en iyi seçenekler olduğunun altı çizilmektedir tr_TR
dc.subject Ütopya tr_TR
dc.subject Bilimsel Ütopya tr_TR
dc.subject Bilimsel Ütopya tr_TR
dc.subject İnsanlık tr_TR
dc.subject Doğa tr_TR
dc.subject İnsanlık tr_TR
dc.subject Transhümanizm tr_TR
dc.subject Francis Bacon tr_TR
dc.title SCIENTIFIC UTOPIAS IN THE NEW ATLANTIS AND THE TRANSHUMANIST WAGER tr_TR
dc.type Thesis tr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account