Özet:
‘Avrupa Tiyatrosunda Sahne ve Seyirci İlişkisi’ başlığını taşıyan, bu yüksek lisans tez
çalışması; tarihsel süreci içerisinde, ‘sahne ve seyirci ilişkisini incelemek’, tartışmaları
bugün dahi geçerliliğini koruyan ‘seyircide bir eylem alanının mümkün olup olmadığı’
ve de ‘seyirci algısını belirleyen ögeler’ hususunda bir araştırma yapmak gayesiyle
ortaya çıkmıştır.
Bu bakımdan ilk olarak sanat olgusu içerisinde alıcı kavramı incelenerek; alıcının,
sanat eseri ve sanatçı ile birlikte eşit öneme sahip olduğu belirlenmiştir. Daha sonra
alıcının tiyatrodaki karşılığı olan seyirci kavramı araştırılarak, sahnenin tamamlayıcı
ögesinin seyirci olduğu ve sahnede yaratılanı kendi bakış açısıyla anlamlandırma
yetisine sahip olduğu vurgulanmıştır.
Bir şimdiki zaman sanatı olarak görülen tiyatro sanatı, aynı zamanda da bir eylem
sanatı olarak değerlendirilmektedir. Hannah Arendt’in eylem tanımlamasında yer alan
eylemin sürekliliği göz önüne alındığında; sahnede başlayan her bir eylem, yeni bir
eylemi de beraberinde getirmektedir. Bu eylemsellik sahne üzerindeki oyuncuyu
etkilediği gibi aynı zamanda edilgen konumdaki seyircileri de bu eylemselliğe
sürüklemektedir. Yani seyircinin eylemliliği; oyunu kendi bilgi ve kültür birikimi,
yaşantıları, psikolojik durumu gibi pek çok veri ışığında değerlendirme, analiz etme
ve yorumlama yetisi olarak kabul edilebilmektedir. Bu bağlamda belirtilmelidir ki; her
ne kadar bir yönetmen, sahnelediği oyun çerçevesinde seyirciye ulaşmak üzere yola
çıksa da seyircinin tiyatro eserinden alımlaması farklılıklar gösterebilmektedir.
Yapılan tez çalışmasının da temel problemi olarak belirlenen bu durum; tez içerisinde
seyirci algısının felsefik ve psikolojik veriler çerçevesinde değerlendirilmesine
sebebiyet vermiş; seyirci algısını belirleyen ögeler de sahne üzerinde yer alan
göstergeler üzerinden örneklendirilmiştir.
Hiç şüphesiz ki yönetmenler; sahnelemelerini, seyirci ile buluşması adına yaratmakta
ve bu yolla seyirciye anlatmak istediklerini göstermek üzerine kurgulamaktadırlar.
Eğer ki bir yönetmen, seyirci algısını gözetmek ve hedef kitlesini bilmek suretiyle
oyuna yöneliyorsa; seyirci ile kurduğu ilişki daha çok netlik kazanacaktır. Bu tez
çalışmasının hipotezi olarak da belirlenen bu düşünce yapısından yola çıkılarak;
Patrice Pavis’in alımlamanın koşulu olarak sunduğu psikolojik, toplumbilimsel ve
antropolojik olmak üzere üç alandaki inceleme yapısı; yönetmenlerin sahneleme
sürecinde, seyircinin olanak ve olanaksızlıklarını gözlemleyebileceği bir yaklaşım
olarak incelenmiştir. Bu yöntemle; bir yönetmenin sahnelemesi gereken oyunu
nitelendirmesi kolaylaşabileceği ve seyirciyle iletişimine de katkı sağlayabileceği
düşünülmektedir.