Abstract:
Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin fen eğitimine ilişkin görüşlerinin
bilimin doğası anlayışları açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçlar
doğrultusunda, araştırmada nicel ve nitel yöntemi bir arada barındıran karma yöntem
kullanılmıştır. Araştırma 2022-2023 eğitim öğretim yılında Düzce ilinde MEB’e bağlı
faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan 65 okul öncesi
öğretmeninin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya dahil edilen katılımcı
seçimi, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örneklemeye göre belirlenmiştir.
Araştırmadan elde edilen veriler Argümantasyon Açısından Bilimin Doğası Ölçeği
(AABDÖ) ve Fen Öğretimine İlişkin Görüşme Formu (FÖİGF) yardımıyla
toplanmıştır. İlk olarak hem alt örneklem gruplarını hem de okul öncesi
öğretmenlerinin bilimin doğası anlayış düzeylerini belirlemek için tüm katılımcılara
AABDÖ uygulanmıştır. Ölçekten elde edilen nicel verilerin analizi için SPSS
programı kullanılmıştır. Veriler Kolmogorov Smirnov Normallik Testi, Betimsel
İstatistik ve ANOVA ile analiz edilmiştir. Katılımcılar, bu ölçekten aldıkları puanlara
göre alt, orta ve üst bilimin doğası anlayış profilini temsil edecek şekilde dörder kişilik
gruplara ayrılmışlardır. Her üç bilimin doğası anlayış profilini temsil eden gruptaki
katılımcılara FÖİGF soruları yöneltilmiştir. Elde edilen nitel verileri çözümlemek için
sürekli karşılaştırma yöntemi aracılığıyla tümevarımsal içerik analizi yapılmıştır.
Analizler sonucunda okul öncesi öğretmenlerinin bilimin doğası anlayışlarının yüksek
düzeyde olduğu ve kıdem değişkeninin, okul öncesi öğretmenlerinin bilimin doğası
anlayışlarını anlamlı şekilde etkilemediği sonucuna varılmıştır. Ayrıca okul öncesi
öğretmenleri fen öğretiminin çocuk merkezli planlanması gerektiğini ve
değerlendirmenin de çocuk merkezli yapılması gerektiğini, fen öğretiminin çocuklarda
en çok bilişsel gelişim alanını desteklediğini belirtmişlerdir. Orta ve üst bilimin doğası
anlayış profilindeki öğretmenler de fen öğretiminin çocuklarda bilimsel süreç
becerilerini desteklediğini ve materyal seçimi yaparken materyalin içerik yapısına
dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Ulaşılan sonuçlar ilgili literatür çerçevesinde
tartışılmış ve bu kapsamda önerilere yer verilmiştir.