Abstract:
Bu araştırmada, temel eğitime devam eden çocukların ayrılık kaygıları ile
annelerinin ayrılık kaygıları ve bağlanma biçimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Bu amaçla İstanbul ili, Bağcılar ilçesinde temel eğitime devam eden 6-
11 yaş aralığında bulunan çocuklar hedeflenmiştir. İlkokul 1,2,3 ve 4. sınıfa devam
eden bu çocuklar ile ilgili veriler, online ölçekler aracılığı ile annelerinden alınmıştır.
Yapılan online ölçek uygulamasında 564 anneden gelen veriler ile araştırma sonuçları
ortaya çıkmıştır. Araştırmada ölçekleri cevaplayan annelerden çocuklar ile ilgili
tanımlayıcı özellikler hakkında da bilgi alınmıştır. Bu araştırmada tarama
modellerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, “Kişisel Bilgi
Formu” ile yetişkin bağlanmalarını ölçen “İlişki Ölçekleri Anketi”, “Ayrılık Kaygısı
değerlendirme Ölçeği-Ebeveyn Formu” ve yetişkin ayrılık kaygısını ölçen “Yetişkin
Ayrılık Anksiyetesi Anketi” ölçekleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; annenin
ayrılma kaygısının çocuğun ayrılma kaygısını yordadığı ve anne ayrılık kaygısının
artmasının çocuğun ayrılık kaygısını artırdığı görülmüştür. Araştırmada çocuğun
yaşının küçük olması, sınıf düzeyi, kardeş sayısı, anne eğitim düzeyi ve anne çalışma
durumunun çocukların ayrılık kaygısı ile ilişkili olduğu görülmüştür. Araştırmanın
tüm verileri birlikte değerlendirildiğinde; temel eğitime devam eden çocukların ayrılık
kaygıları ile annelerinin ayrılık kaygıları ve bağlanma biçimleri arasında anlamlı bir
ilişki olduğu görülmüştür. Bu nedenle araştırma sonuçlarına göre temel eğitime devam
eden çocukların ayrılık kaygılarını anne ayrılık kaygısının ve bağlanma biçiminin
yordadığı değerlendirilmektedir. Araştırmada anne ayrılık kaygısının, çocuklardaki
ayrılık kaygı düzeyini arttırdığı görülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre anne
bağlanma biçimlerinden korkulu ve saplantılı bağlanmanın çocuklardaki ayrılık kaygı
düzeyini arttırdığı görülmüştür. Araştırmada annenin güvenli bağlanma
oluşturmasının, çocuklardaki ayrılık kaygı düzeyini düşürdüğü görülmüştür.
iv
Literatürdeki çalışmalar ile birlikte değerlendirildiğinde çalışmada araştırılan
hipotezlerin, elde edilen bulgulara göre doğrulandığı değerlendirilebilir.