Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11547/9036
Title: ORTAOKULLARDAKİ BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN YAPILANDIRMACI ÖĞRENME KURAMINI UYGULAMA DÜZEYLERİ
Authors: KÜÇÜK, Ömer
Keywords: Yapılandırmacı
Öğretmen
Gözlem
Issue Date: 2015
Abstract: 1960’lı yılların başında literatüre girmiş olan ve o tarihten günümüze de özellikle gelişim psikolojisi ve bilişsel psikoloji alanlarında geniş bir yer edinmiş olan yapılandırmacılık, öğrencilerin kendi gerçekliğini oluşturdukları ya da kendi deneyim ve algılarına dayanarak anlamı yorumladıkları bir yaklaşımdır. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004 yılında yeniden düzenlemiş olduğu ilköğretim programıyla yapılandırmacı öğrenme kuramı milli eğitim sistemimizdeki yerini almıştır. 2005 yılından itibaren ise ülkemizde görev yapan öğretmenlerin derslerinde yapılandırmacı öğretim programlarını uygulamaları istenmiştir. Yeni hazırlanmış eğitim programlarının yapılandırmacı anlayış ilkelerinden de yararlanılarak hazırlanmış olması, ülkemiz eğitim sisteminde değişimlerin başladığının işaretlerini vermektedir. Ancak bu değişimlerin etkili olabilmesi öğretmenlerin uygulamalarına bağlıdır. Yapılandırmacı öğrenme kuramında sınıfta öğretim ve öğrenme süreçlerine liderlik yapan öğretmen, öğrenme ortamlarını düzenleyen ve değerlendirme süreçlerini planlayan bireydir. Yapılandırmacı yaklaşımda öğretmenin görevi, bilgi dağıtmak değil, öğrencilerin bilgiyi önceki bilgilerinin üstüne koymasına öncülük etmektir. Bu araştırmanın amacı, ortaokul branş öğretmenlerinin yapılandırmacı kuramı uygulama düzeylerini görmektir. Çalışma, İstanbul İlinin Beşiktaş İlçesi Gaziosmanpaşa Ortaokulu’nda görev yapmakta olan 1 Türkçe, 1 İngilizce, 2 Sosyal Bilgiler, 1 Fen Bilgisi ve 1 Matematik öğretmenlerinin 5, 6, 7 ve 8. sınıf derslerinde, yapılandırmacı öğretim yöntemlerini uygulama düzeyleri incelenmek istendiğinden gözlem yöntemi kullanılmıştır. Veriler 6 öğretmenin 2013-2014 eğitim öğretim yılındaki farklı tarihler ve derslerinden elde edilen 12 saatlik video kayıtlarından oluşmaktadır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre öğretmenlerin, öğrencilerin ilgilerini canlı tutabildikleri, genel anlamda merak duygusu uyandırabildikleri, öğrencilerin bilgiyi keşfetme sürecinde yeterli düzeyde rehberlik edebildikleri, öğrenenlere açık uçlu sorular sorarak araştırma yapmaya ve derse katılmaya teşvik ettikleri görülmüştür. Ancak, öğretmenlerin, öğrencileri grup etkinliklerinde yer almaya, işbirliği içinde çalışmaya yeterince teşvik edemedikleri, onların bilgi ve becerilerini geliştirecek düzeyde bilgi iletişim teknolojilerini kullanmadıkları, onların ön bilgilerini ölçebilecek sorular sormadıkları veya bunu sınıfın geneline yayamadıkları görülmüştür. Öğrencilerin fikirlerini ve ürünlerini sınıfa aktaramadıkları ve kanıtlayamadıkları, işbirliği içinde yeterince çalışmadıkları görülmüştür. Öğrencilerin, fırsat verildiğinde konu ve kavramları kendi bilgilerini kullanarak açıklamaya çalıştıkları, olaylar arasında neden sonuç ilişkileri kurabildikleri, sınıftaki diğer öğrencilerle ve öğretmenle iletişim içinde olabildikleri görülmüştür. Öğrenme ortamları bakımından derslerin diğer ünite, alan ve konularla ilişki kurulabildiği, gerçek hayattan örneklere yer verilebildiği, ders işleme süreçlerinde birden çok öğretim yöntem ve teknikten faydalanıldığı, ancak, öğretmenlerin ders kitabı dışında xiv farklı kaynaklardan faydalanamadıkları, derste gerekli olan görsel-işitsel araçların yeterince kullanılmadığı görülmüştür. Öğrenme ortamlarında, öğrencilerin kendi kendilerini veya birbirlerini değerlendirmelerine fırsat verilmediğini, yapılan uygulama ve çalışmaların toplandığı ürün dosyalarının kullanılmadığı görülmekle birlikte, öğretmenlerin farklı türde ölçme ve değerlendirme tekniklerini uygulayabildikleri görülmüştür. Öğretmenlerin eskiden uygulanan öğretim yöntemlerini alışkanlık haline getirmiş oldukları görülmektedir. Öğrenme ortamlarının donanım açısından yeterli hale getirilmesi gerekliliği açıkça ortaya çıkmaktadır. Sınıf mevcutlarının kalabalık olmaması, öğrenme programları için yeterince zaman ayrılabilmesi ise yapılandırmacı öğrenme kuramının uygulanabilirliğini etkilemektedir. Geleneksel öğretimin kalıplarından, yapılandırmacı öğrenme ortamlarına geçiş yapabilmenin çok da kolay olmadığını gördüğümüz araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin görev paylaşımı içeren, işbirliği gerektiren faaliyetlere öncelik vermesi gerektiği önerilmektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11547/9036
Appears in Collections:Tezler -- Thesis

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
10081871.pdf1.27 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.