Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11547/8576
Title: DAĞLIK KARABAĞ SORUNU VE TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Authors: KAZİMZADE, KAZİMZADE
Keywords: Türkiye
Ermenistan
Türkiye-Ermenistan ilişkileri
Karabağ Savaşı
Ermeni sorunu
Issue Date: 2019
Abstract: Rusya’nın Kafkaslara yönelik politikalarının sonucu olarak bu topraklarda giderek çoğalmaya başlayan Ermeniler, hayalini kurdukları Ermenistan Devleti’ne 1918 yılında kavuştular. Tarihi Azerbaycan toprakları üzerinde kurdukları devletin sınırlarıyla yetinmeyerek daha fazla toprak ele geçirme iddiaları sık sık iki halkın karşı karşıya gelmesine neden olmaktaydı. Sovyetler döneminde bile Ermenilerin vazgeçmedikleri işgalcilik planları Sovyetler Birliği zamanında kardeşlik adı altında bastırılsa da, Birliğin dağılmasıyla birlikte bastırılan etnik sorunların gün yüzüne çıkması kaçınılmaz oldu. 1988 yılından itibaren Azerbaycan Türklerine karşı yapılan etnik temizleme ve işgal faaliyetleri ateşkes antlaşması imzalanana kadar binlerce Azerbaycanlının katledilmesiyle ve Dağlık Karabağ dahil olmak üzere 7 rayonun işğaliyle sonuçlandı. Ermenistan’ın 1993 yılında Kelbecer’i işgal etmesi ve Nahçıvan topraklarını ele geçirme planı Türkiye Cumhuriyeti’ni harekete geçirdi ve Ermenistan’a karşı ambargolar uygulanmaya başlandı. Üzerinden 25 seneden fazla geçmesine rağmen halen sorunun çözülememesi günümüzde de bu iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulması karşısındaki en büyük engeldir. Tükiye ve Ermenistan arasında bu gerginlik sadece Karabağ Savaşı'yla bağlı olan mesele deyildir. 19. yüzyıla kadar, Osmanlı tarihinde sadık millet(millet-i sadıka) olarak nitelendirilen Ermeniler Osmanlı karşıtı güçler tarafından, özellikle OsmanlıRus savaşı sırasında Ruslar tarafından kışkırtılmaya başlandı. Ruslar Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan etnik azınlıkları, bilhassa Ermenileri terör eylemlerinde kullanarak İmparatorluğu devirme politikaları tasarlamaktaydı. 1. Dünya Savaşı sırasındaki Fransız ve Rus birlikleriyle birlikte Osmanlı-Türk ordusuna karşı ayaklanan Ermeniler, 1915’te güvenlik faktörleri göz önüne alınarak Doğu Anadolu’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer bölgelerine göç ettirildi. Ermeniler o tarihten itibaren yabancı güçlerin de desteğini alarak ayaklanmalarda ve göç sırasında hayatını kaybeden kişilerin soykırıma uğradığı yalanı üzerinden Türkiye’yi dış politikada kıstırmak amaçlı çeşitli propagandalar yapmaktadır. 1915 yılından itibaren sürdürülen bu propagandalar Ermenistan Devleti tekrar bağımsızlığını kazandıktan sonra daha da büyük çaplı faaliyetlerle Türkiye’ye karşı kullanılmaya devam ettirildi. Türkiye’nin bütün barışcıl adımlarına karşı olumsuz tavırlarda bulunan Ermenistan’la Kelbecer’in işgalinin ardından kesilen ilişkilerde 2002 yılından itibaren yine Türkiye’nin barışcıl adım atma çabasıyla yeni bir döneme girilmiş oldu. Sadece Ermenistan'ı değil, Türkiye'de yaşayan Ermenileri de kapsayan bu adımlara “normalleşme süreci” denildi. Normalleşme süreci, 10 Ekim 2009'da Zürih'te Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ve sınırların açılmasına dair protokollerin imzalanmasıyla sonuçlandı. Protokollerin imzalanmasına rağmen, iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar sona ermedi. Anlaşmazlıklar bitmediğinden protokollerin onaylanması ve uygulanması sekteye uğradı.
URI: http://hdl.handle.net/11547/8576
Appears in Collections:Tezler -- Thesis

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
10285517.pdf2.49 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.