dc.description.abstract |
Eğitim, toplumların gelişip ilerlemesinde en önemli etkendir. Eğitim
sistemi için temel ögelerden biri öğretmendir. Öğrenciyle devamlı
iletişim halinde olan, eğitim-öğretim plan ve programlarını yöneten
uygulayan, değerlendirmesini yapan öğretmenin sahip olması gereken
belirli kişisel ve mesleki nitelikleri vardır. Bunlardan birisi de bireyin
öğretmenlik yapabilmeye yönelik kendi donanımına ilişkin algılardır.
Başka bir ifadeyle, öğretmenlerin kişisel ve mesleki nitelikleri, yeterlikleri
kazanabilmeleri, onların iyi bir eğitimden geçmelerinin yanı sıra görev
ve sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirebilecekleri inancına sahip
olmalarından kaynaklanır. Öğretmenlerin sahip olduğu bu inanç düzeyleri
ve sorumlulukları ile davranışları inceleyebilmek, yorumlayabilmek için
öz yeterlik inancından yararlanılabilir (Yılmaz ve diğerleri, 2004, akt.
Gürol ve diğerleri 2010). Öğretmenlerin kendi yeterliklerinin farkında
olması, öz yeterliklerinin ortaya konması eğitimin kalitesi adına önemli
geri bildirimler sağlayabilir.
Yapılan araştırmalara bakıldığında öğretmenlerin birçok sorunla karşı
karşıya kaldığı tespit edilmiştir. Bu sorunlardan mesleki sorunlar olarak
ekonomik sorunlar, meslek dışı sorunlar olarak kişisel sorunlar (yaptığı
işten hoşnutsuzluk, tükenmişlik, stres…) sayılabilir. Hemen hemen
her öğretmen bu tür sorunlarla karşı karşıya kalmasına rağmen bazı
öğretmenlerin diğer öğretmenlerden farklı olarak daha pozitif bir yaklaşım
içinde olmaları, kendilerine daha fazla güvenmeleri ve kendilerini daha
yeterli hissetmeleri yadsınamaz bir gerçektir. İşte bu durumun önemli
nedenlerinden birisi öğretmenlerin öz yeterlik inançlarıdır (Rimm Kaufman ve Sawyer, 2004).
1
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2 Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi
Öğretmenlerin Kişiler Arası Öz-Yeterlikleri ile Kendilerine Saygı Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi
196
Özellikle günümüz eğitim-öğretim hayatında öğrenim amaçlarının
gerçekleşmesi için öğretmen ve öğrencilerinin motive olması gerekir.
Dolayısıyla son yıllarda motivasyon üzerine çok sayıda çalışma
gerçekleşmiştir. Motivasyon üzerine yapılan çalışmalar birçok kavramı
da beraberinde getirmiştir. Bunlardan en çok tartışılanı ve çalışılanı
öz yeterliktir. Öğretmen niteliklerine ilişkin yapılan çalışmalarda,
öğretmenlerin öz yeterlik algılarının ve öğretmenlik mesleğine yönelik
tutumlarının öğretmenlik mesleğindeki başarı için önemli bir değişken
olduğu ortaya konmuştur (Çakır, Kan ve Sümbül, 2006).
Goddard, Tschannen-Moran ve Woolfok-Hoy (2001) öz yeterlik
inançlarına bağlı olarak, öğretmenlerin öğretime harcadıkları çabanın,
hedeflerinin ve istek düzeylerinin farklılaştığını belirtmektedirler.
Bu açıdan bakıldığında öz yeterlik inancının öğretime dair öğretmen
davranışını anlama ve geliştirmede katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Öz yeterlik inançları öğretmen yetiştiren kurumların temel amaçları
arasında yer alan öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterlikleri
yerine getirebilecek, istekli, özverili ve karşılaştıkları sorunlarla başa
çıkabilen öğretmenler yetiştirilmesi açılarından önemli bilgiler etmemizi
sağlayacaktır.
Bunlara ilaveten bir öğretmenin mesleğinin gereklerine inanması,
mesleğine karşı olumlu tutum ve düşünceler içerisinde olduğunu gösterir.
Başaran’a (1996) göre meslek sahibi bireyin mesleğinde başarılı olup,
doyuma ulaşabilmesi için mesleği için gerekenleri bilmesi ve uygulaması
zorunludur. Kulaksızoğlu bir birey olan öğretmenin öncelikle olumlu bir
mesleki benliğe sahip olması gerektiğine işaret etmiştir.
Arıcak ve Onur’a (1999, s. 458-472) göre öğretmenin kişilik yapısı, başka
kişilerle ilişki kurma becerisi eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Kişilik gelişimi henüz tamamlanmamış, kendine ait bir benlik kavramı
henüz gelişmemiş öğrenciler, model alma yoluyla öğretmenlerinin
benlik kavramının göstergesi olan tutum ve davranışlarından olumlu ya
da olumsuz etkilenmektedirler. Bu sebeple özellikle öğretmenin benlik
kavramı, mesleki benlik kavramı gibi kavramlar özel çalışma alanları
içerisinde yer almaktadır.
Fuzuli ÖZCAN, Doç. Dr. Ahmet ŞİRİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (195-199) 197
Lo Vette’ye (1997) göre yapılan birçok çalışma öğretmenin
davranışlarının öğrencilerin kendine saygısını yani benlik saygısını
etkilediğini göstermiştir. Dolayısıyla bu durum da öğretmenin kendi
benlik saygısı ile yakından ilişkilidir. Öğretmenlerin güçlü bir benlik
saygısı geliştirebilmeleri için diğer kişilerden saygı görmeleri gerekir.
Düşük ücret, düşük statü, düşük saygı öğretmenin düşük benlik saygısına,
mesleki doyumsuzluğuna, tükenmişlik yaşamasına sebep olacaktır.
Dolayısıyla geleceğin öğretmenlerinin benlik saygılarını geliştirmek
için çalışmalar yapılmalıdır. Bu sayede kendine saygısı güçlü ve sağlıklı
öğretmenler daha sağlıklı daha güçlü öğrenciler yetiştirebileceklerdir.
Braucht ve Weime (1992) de öğrencilerin kendilerine saygılarını
geliştirmek için öğretmenlerin kendilerine saygılarını geliştirmek
gerektiğini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin benlik saygısı ile öğretmenleri
ile etkileşimin kalitesi arasında dikkate değer bir ilişki vardır.
Dolayısıyla resmi okullarda görev yapan öğretmenlerin öz yeterliklerin
tespit edilmesi ve bu doğrultuda ilgili kurumların bilgilendirilmesi
gerekliliğinden hareketle bu çalışmada öğretmenlerin kişiler arası öz
yeterlik inançlarının ve öğretmenlerin kendilerine saygılarının tespit
edilmesi ile bunlar arasındaki ilişkinin incelenmesi hedeflenmiştir.
Bunun için İstanbul ili Maltepe ilçesinde ortaöğretim kurumlarında çalışan
286 öğretmene Kişisel Bilgi Formu, Kişiler Arası Öz Yeterlik Ölçeği
(KÖYÖ) ile Kendine Saygı Ölçeği (KSÖ) uygulanmıştır. Araştırmanın
analiz çalışmasında dağılımların normalliğine bakılarak normal dağılım
için Bağımsız grup t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi,
normal olmayan dağılım için non -parametric Mann Whitney-U testi, non
-parametric Kruskal Wallis -H testi ile iki ölçek arasındaki karşılaştırma
için Pearson Çarpım Moment Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Anlamlılık
,05 düzeyinde denenmiştir. Diğer düzeyler ilgili çizelgelerde belirtilmiştir.
Bu çalışmanın sonuçlarına göre; öğretmenlerin sınıf yönetiminde algılanan
öz yeterlik, idarecilerden ve meslektaşlardan elde edilen desteğe ilişkin
algılanan öz yeterlik inançları yani kişiler arası öz yeterlik inançları ve
öğretmenlerin kendilerine saygılarının yüksek olduğu görülmüştür.
Öğretmenlerin kendilerine saygıları arttıkça sınıf yönetiminde algılanan
Öğretmenlerin Kişiler Arası Öz-Yeterlikleri ile Kendilerine Saygı Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi
198
öz yeterlik inançları, idarecilerden ve meslektaşlardan elde edilen desteğe
ilişkin algılanan öz yeterlik inançları kısaca kişiler arası öz yeterlik
inançlarının arttığı görülmüştür.
Kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere nazaran meslektaşlardan elde
edilen desteğe ilişkin öz yeterlik inançlarının daha yüksek olduğu ve kadın
öğretmenlerin kendilerine saygılarının erkek öğretmenlere göre daha
yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Sağlık meslek lisesinde çalışan öğretmenlerin Anadolu lisesinde ve imam
hatip lisesinde çalışan öğretmenlere göre, ayrıca meslek liselerinde çalışan
öğretmenlerin de imam hatip liselerinde çalışan öğretmenlere göre sınıf
yönetiminde algılanan öz yeterliklerinin daha yüksek olduğu ortaya
çıkmıştır. Ayrıca meslek lisesinde çalışan öğretmenlerin çok programlı
lise ve imam hatip liselerinde çalışan öğretmenlere göre idarecilerden
elde edilen desteğe ilişkin algılanan öz yeterlik inançlarının daha yüksek
olduğundan bahsedilebilir. |
tr_TR |