Özet:
Yerel yönetimler tarafından yürütülen hizmetler, günlük hayatımızın çeşitli
yönlerini kapsamaktadır. Bir belde içinde yaşayan veya büyük kentlerde ikamet
eden bireyler, merkezi yönetimden önce yerel yönetim kuruluşları ile sürekli
temas halindedir. Yerel yönetimler aynı zamanda demokrasi pratiklerinin ve
yerel siyasetin geliştiği önemli kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son yıllarda öne çıkan küreselleşme, yerelleşme, iyi yönetişim, hesap
verebilirlik ve hizmet kalitesi gibi kavram ve gelişmeler yerel yönetimlerin
önemini bir kat daha artırmıştır. Dünyada yaşanan bu gelişmelerle birlikte,
ülkemizin AB’ye uyum süreci, toplumsal talepler, kamu yönetiminin iç
yetersizlikleri ve modernleşme çabaları, Türkiye’de genel kamu yönetimini
olduğu kadar yerel yönetimlerde de yeniden yapılanma sürecinin ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Kamu yönetim sisteminin yeniden yapılandırılması
konusunda gerçekleştirilecek reformların tasarlanarak iktidarlar tarafından
hayata geçirilmesi ise siyaset kurumunu ön plana çıkarmaktadır.Yerel yönetimleri yakından ilgilendiren ve Cumhuriyet dönemi boyunca
uzun süre yürürlükte kalan birçok yasanın artık toplumsal ihtiyaçların
karşılanması konusunda yetersiz kalması değişimleri de beraberinde
getirmektedir. Bu çerçevede, 2004 yılında 5216 sayılı Büyükşehir Belediye
Kanunu, 2005 yılında ise 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5302 sayılı İl Özel
İdaresi Kanunu ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu olmak üzere yerel
yönetimlerle ilgili temel yasalar yenilenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.
Ülkemizde siyasi partilerin büyük oranda parti programlarına önem
verdikleri görülmektedir. Diğer yandan programı bulunmayan partilerden söz
etmek mümkün değildir. Seçim dönemleri öncesinde siyasi partiler tarafından
hazırlanan seçim beyannameleri de iktidar olunması halinde gerçekleştirilmesi
planlanan çalışmaları kapsamaktadır. Ancak siyasi partilerin iktidar olmaları
veya parlamentoda muhalefette iken bile, var olan programlarına ya da seçim
beyannamelerine bağlı kalmadıkları hatta programlarına aykırı pek çok
uygulamaya imza attıkları da görülmektedir.
Tezimizin esasını oluşturan yerel yönetimlerle ilgili siyasi partilerin
programlarında ve seçim beyannamelerinde kamuoyuna söz verdikleri ve
hayata geçirmeyi planladıkları çalışmalar bu bakımdan önem taşımaktadır.
Türkiye’de siyasal partilerin yerel yönetim politikaları ve bu politikaların
yönetime yansımasını incelemeyi amaçlayan çalışmanın birinci bölümünde
siyasal parti ve yerel yönetim kavramlarının üzerinde durulmakta, siyasal parti
özellikleri ile yerel yönetim türleriyle ilgili çeşitli tanımlara yer verilmektedir.
Cumhuriyet döneminde yerel yönetim yaklaşımlarının incelendiği ikinci
bölümde, Türkiye’nin yerel yönetimlerle ilgili geçirdiği dönüşüm ele alınmakta,
planlı dönemin getirdiği düzenlemelerle birlikte siyasetin yerel politikalar
üzerindeki etkisi irdelenmektedir.
Çalışmanın son bölümünde ise 2011 genel seçimleri sonrası TBMM’de
grubu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ), Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP)
savundukları yerel yönetim anlayışlarının parti programlarına yansıması ve yerel yönetimler konusunda seçim beyannamelerinde yer verdikleri görüş ve
temel hedefleri incelenmiştir.