Özet:
Bankalar, geçmiĢten farklı olarak, günümüzde zaman ve mekan kısıtı
olmaksızın ciddi zararlara uğrayabilmektedirler. GloballeĢme,artan rekabet, iç
içe giren ve büyüyen piyasalar, her geçen gün sayıları artarak karmaĢıklaĢan
ürün ve hizmetler, operasyonel risk kayıplarının etkilerini de geniĢletmiĢtir.
bankacılık sektöründe operasyonel risk bazlı dalgalanmalar ve bu
dalgalanmalar neticesinde sektörde yaĢanan büyük kayıplar Operasyonel
Risk Yönetiminin ve Denetiminin önemini ve güncelliğini arttırmıĢtır.Bu
süreçte kurallara dayalı denetim anlayıĢı, yerini risk odaklı denetim anlayıĢına
hızlı bir Ģekilde terk etmiĢtir. Operasyonel Risk Yönetimi ve Denetimi,
bankacılıkta yeni bir anlayıĢ olarak ortaya çıkmıĢtır.Yetersiz ve hatalı
iĢlemler, sistemler ve kiĢilerden veya dıĢ olaylardan kaynaklanan zarar riski
olarak tanımlanan operasyonel riskin yönetimindeki en kritik aşama bu risk
türünün uygun bir şekilde tanımlanması ve ölçümüdür. Operasyonel riskle
ilgili zarar potansiyelinin tahmini ve zararın gerçekleşme olasılığının tespiti
güç olduğundan bu risk türünün tamamı sayısallaştırılamamakta ve bu
nedenle tam olarak ölçümü de gerçekleştirilememektedir.Organizasyon, iĢ akıĢı teknoloji insan gücü çerçevesinde oluĢabilecek
maddi ve itibar kaybına sebebiyet veren,kredi ve piyasa riski dıĢında kalan
riskler olarak değerlendirilen, operasyonel risk, Basel Komitesinin 2004
Haziran ayında yayınladığı Basel II düzenlemesi ile birlikte 2007 yılından
itibaren,öncelikle G-10 ülkelerinde baĢlanmak üzere bankaların Operasyonel
risklerini ölçerek gerekli sermaye karĢılığını ayırmalarını öngörmüĢ ve bu
amaçla bankalarda operasyonel risklerin ölçümü üzerine çeĢitli modeller
önermiĢtir.Basel Bankacılık Komitesinin, operasyonel risk yönetimi ile ilgili
düzenlemeleri baĢta Avrupa olmak üzere, Türkiye‟de de etkisini
göstermektedir. Düzenlemelere ayak uydurma ve geliĢmelerden daha fazla
yararlanma düĢüncesinden hareketle,operasyonel risk yönetiminde denetimin
rolü büyüktür. Bu çerçevede Türkiye‟de BDDK‟nın çalıĢmalarına ve 5411
sayılı Bankacılık Kanunun düzenlemelerine hızlı adaptasyon süreci önemlidir.
Hızlı adaptasyonu sağlayacak olanda operasyonel risk yönetimi ve denetimi
çalıĢmalarının arttırılması ve mevcut çalıĢmaların kalitelerinin
yükseltilmelerine bağlıdır.
Yapılan bu çalıĢma ile ülkemizdeki bankaların operasyonel risk
Yönetimi ve Denetimi konusunda yaptıkları çalıĢmalar, bu konudaki
eksiklikleri, operasyonel risklerin ölçümü, risklerden kaynaklanan kayıpların
bir kayıp veri tabanına kaydedilmesi ve karĢılaĢılan operasyonel riskler gibi
hususların incelenmesi amaçlanmıştır.Çalışma sırasında ülkemizdeki
bankaların operasyonel risk yönetimi alanında yaptıkları çalışmaların hangi
seviyede olduğunun ortaya konulması amacına yönelik banka çalışanlarının
algılarına yönelik anket yönetimi uygulanmış olup; tez konusunun daha iyi
kavranılması hedeflenmiştir.