Özet:
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) gayrimenkullere, gayrimenkul
projelerine, gayrimenkule dayalı haklara ve sermaye piyasası araçlarına ve
diğer sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilen, belirli projeleri
gerçekleştirmek üzere adi ortaklık kurabilen sermaye piyasası kurumlarıdır.
Gayrimenkul yatırım ortaklıkları sahip oldukları özellikler nedeniyle hem
gayrimenkul hem de finans sektöründe yer alırlar.
Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının ilk ortaya çıkışı 1960’lı yıllarda
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) görülmüştür. Ülkemizde ise
gayrimenkul sektörümüzün en önemli aktörlerinden biri olan GYO’lar, ilk defa
1995 yılında Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği ile düzenlenmiştir.
Sermaye piyasasında çok önemli bir yeri olan gayrimenkul yatırım
ortaklıkları, faaliyet alanlarıyla ilgili yapılması gereken işlevleri yerine
getirebilmeleri için bağımsız dış denetim yaptırmaları sermaye piyasası
mevzuatınca zorunlu kılınmıstır. Bu zorunlulukla beraber Sermaye Piyasası
Kurumu (SPK), gayrimenkul yatırım ortaklıkları için bağımsız denetimin
kurumsal ilkeler doğrultusunda ve yatırımcılar açısından daha anlaşılır olması
için “yönetim beyanı” nın önemini ve açıklanmasını öngörmektedir. Yönetim
beyanı, ilk kez 2002 yılında ABD’de yürürlüğe giren Sarbanes-Oxley
Yasasında yer almıştır. Bu yasaya istinaden ülkemizde SPK tarafından
yapılan çalışmalar ve düzenlemeler neticesinde bağımsız denetim sürecinde
yönetim beyanı zorunluluğu getirilmiştir.
Yapılan çalışmada gayrimenkul yatırım ortaklıklarının tarihsel gelişimi
ve önemi, sermaye piyasası mevzuatı gereği bağımsız denetim ve süreçleri,
bu süreçlerin sonuçlandırılmasında önem arz eden yönetim beyanı
uygulamasının gelişimi ve şirketin denetim faaliyetlerine etkileri anlatılmaya
çalışılmıştır. Bu anlatım çerçevesi doğrultusunda örnek uygulama olarak,
SPK’ da işlem gören bir GYO şirketi şeçilmiş ve şirketin bağımsız denetimi
yorumlanarak, çalışma sonuçlandırılmıştır.