Özet:
Sovyetler Birliği 1922’de birçok ülkenin işgalinden sonra kurulduğu zamanlarda kendisini işçi partisi gibi göstermeye çalışmış ve bunun sürekli propagandasını yürütmüştür.100 bin pamuk toplandığı halde 400 bin gibi bilançolar yazılmış ve insanlara farklı bilgi verilmiştir. Kendi ülkelerinin bağımsızlığının yeniden kazanılmasına çalışan ve sözde sosyalist devleti kurduğunu belirten rejime karşı çıkanlar ya idam edilmiş ya da Sibirya’ya sürgüne gönderilmişlerdir. 1922’de Genova Konferansı ile kendisine büyük miktarda para tazminatı isteyen SSCB dış politikasında da kendi tavrını ortaya koymuştur. Savaş zamanı tüm Sovyet halkına işgalci hareketlerine siyah propaganda ile hak kazandırmıştır. 1939’da imzalanan Ribentrov Molotov paktına güvenen SSCB 22 Haziran 1941 tarihinde Büyük Vatan Savaşına hiç beklenmedik halde yakalandı. SSCB’nin nerdeyse her köşesinde işçilik propagandası herkesi çalışmaya ve bununla da vatana hizmet etmesi için yönlendiriyordu. İşçileri müdür ve memurlardan üstün tutmağa çalışıyordu. 1922’de Qlavlit devlet teşkilatı kuruluyor ve tüm medya dâhil her şeye kendi çıkarlarına uygun sansür koyma yetkisini alıyor. SSCB’de devlet politikası olarak 1933-1939 yıllarında faşizme karşı propaganda yapılmış,1939-1941 yıllarında ise faşizme karşı hiçbir propaganda yürütülmemiş ve 1941 yılında ise yeniden faşizme karşı propagandaya başlamıştır. Propaganda teknikleri özellikle gazeteler ve afişler aracılığı ile yürütülmekte, radyo ve televizyon araçları ile bu süreç devam etmiştir.