Abstract:
Kişilerin doğumlarından itibaren karşılaştıkları ilk sanat eserleri olan ninnileri
yalnızca uyku şiirleri olarak değerlendirmek yeterli değildir. Ninniler kimi zaman
çocuğu eğiten, oynatan, oyalayan ve onları okul öncesi eğitime hazırlayan pedagojik
eserlerken kimi zaman toplumun inanç ve geleneklerini kuşaklara aktaran sosyolojik
dokümanlar kimi zaman annenin duygularını çocuğa aktaran psikolojik veriler kimi
zaman ahengiyle kişiye haz veren çocuk şarkıları kimi zaman da ses ve söz sanatlarıyla
başlı başına orijinal bir poetikaya sahip olan şiirlerdir. Sanat eseri estetik zevk
duygusunu beslediğinde veya toplumu eğittiğinde bunu poetikası gereği yapar. Yahut
malzemesi dil olan sanat eserlerinin kelimeleri dizişi ile oluşturduğu ahenk her ne
kadar zevk duygusuna hitap ederse etsin, kelimelerin sahip olduğu ses ve anlam boyutu
da kişiyi psikolojik, sosyal ve eğitimsel anlamda besleyerek yine kendi poetikasını
ortaya koymaktadır. Ninnilerin sınırdaş alanlarla etkileşim boyutları ve ninnilerin
linguistik poetikası birbirinden çok farklı iki konu gibi görülse de bu iki boyutun
sanatın tam anlamıyla iki farklı gayesi, dolayısıyla ninnilerin poetikası olduğu açıktır.
Bilinmelidir ki linguistik poetika sınırdaş alanlarla etkileşim boyutlarında büyük
oranda söz sahibidir.
Bu çalışmada ninnilerin poetikasını meydana getiren ögeler sınırdaş alanlarla
ilişkilendirilerek örneklendirilmiştir. Bilimsel bir perspektifle yaklaşılmak istenen
ninnilerin, sınırdaş alanlarla ilişkisi bakımından sosyolojik, psikolojik, pedagojik,
müziksel boyutlarıyla ele alındığı bölümlerde ve bu bölümlere başlamadan hemen
önce ninnilerle ilgili genel bilgilerin verildiği bölümde poetikada önem arz eden; iç
yapı, muhteva, şiir okuyucusu -bizim için dinleyici olabilir- noktalarına dikkat
çekilmiştir. “Ninnilerin Linguistik Poetikası” bölümünde ise poetikanın genel
tanımından sonra ninnilerde dış yapı, dil, sanatların tedahülü gibi konuları
kapsayabilecek şekilde ninnilerin; dilsel, sessel sanatlarına yönelinmiştir. Bu şekilde
x
sanatsal anlam taşıyan poetikaya kişisel bakış açısıyla birlikte bilimsel bir yorum
getirilmeye çalışılmıştır. Ninnilerdeki sanat anlayışına eğilerek ninnileri sadece halk
edebiyatı ürünleri olarak değil, dil ürünleri olarak da değerlendirmek gerektiği
inancıyla “lingüstik poetika”ya, seslerin gücünün halk edebiyatındaki etkinliğini
göstermek için “fonetik poetika”ya dikkat çekmek amaç edinilerek bu çalışma
şekillendirilmiştir.