Abstract:
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin dağılmasıyla Dünya’da
ABD’nin liderliğinde tek kutuplu bir yapı oluşmuştur. Ancak son yıllarda Çin Halk
Cumhuriyeti’nin ekonomik gücündeki artış, ABD liderliğinin sorgulanmasına neden
olmuştur. Çin’in büyük bir ekonomik güç olarak ortaya çıkmasının yanında “tek
kuşak tek yol projesi” gibi büyük projelerle gündeme gelmesi, ABD karşısında siyasi
bir güç olarak varlığının göstergesi olarak görülmüştür. Özellikle 2018 yılında
göreve başlayan ABD Başkanı Donald John Trump yönetimi, en büyük ticari ortağı
olan Çin’e karşı korumacı politikalar uygulayarak dış ticaretini kontrol altında
tutmak istemiştir. Dolayısıyla, son yıllarda iki ülke arasındaki ilişki ticaret ve
teknoloji eksenli soğuk savaşlara dönüşmüştür. Dünyanın ekonomik olarak iki büyük
gücü olan ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları bu iki ülke yanı sıra bu
ülkelerin ticari müttefiklerini de ekonomik açıdan etkilemiştir.
Ülkeler arasında uygulanan gümrük tarifelerinin ve kotaların artırılması ve
döviz kurlarında yapılan ayarlamalar, dış ticarette bir tarafa ekonomik avantaj
sağlamıştır. Ancak, üretimin ve istihdamın azalması, cari fazlanın azalması veya
artması ve milli gelirin azalması yönleriyle diğer tarafa olumsuz sonuçlar
doğurmuştur. Bu durum mal ve hizmetlerin fiyatlarında değişme yaratması
nedeniyle, bu ülkelerle ticaret yapan diğer ülkelerin de ticaret yapısının değişmesine
neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının yarattığı
ekonomik etkileri ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda 2018-2022 yılları arasında ABD
ve Çin arasındaki ticaret savaşının etkileri, ulusal ve uluslararası literatür taraması
yöntemi kullanılarak çalışılmıştır. Çalışmanın neticesinde ABD ve Çin arasındaki
ticaret savaşının Türkiye ve dünya ekonomilerine olan olumlu ve olumsuz etkileri
uluslararası ekonomi politiği bağlamında değerlendirilmiştir.