Özet:
Engelli çocuğa sahip aileler, gerek toplumsal alanda gerekse çocuğun içinde
bulunduğu durumundan kendilerini sorumlu hissetmeleri nedeniyle birçok psiko sosyal sorun yaşayabilmektedir. Bu tez çalışmasında engelli çocuğa sahip
ebeveynlerdeki görülen depresif belirti sıklığının tespitinin yapılması
amaçlanmaktadır. Araştırmada nicel araştırma yöntemi kullanılmışmıtır. araştırmanın
örneklemi ise amaca uygun seçilerek İstanbul’daki Özel Eğitim Kurumlarına devam
eden fiziksel veya zihinsel engelli 349 çocuğun ebeveynlerinden (345 anne, 329 baba
toplam 674 kişi) oluşmuştur. Verileri toplama amacıyla ebeveynlerin demografik
özelliklerini ölçen ve çocukların bakımıyla ilgili soruları içeren iki ayrı anket ile Beck
depresyon ölçeği kullanılmıştır. Ebeveynlerle yüz yüze görüşülerek doldurulan Beck
depresyon ölçeğinde 17 ve üzeri puan "orta ve şiddetli depresif belirti" olarak kabul
edilir. Araştırmanın bulgularına göre ebeveynlerin yaş ortalaması 37.0 ± 9.1 olup,
%6.5'i herhangi bir okul bitirmemiş, %65.3'ü ilk ve ortaokul mezunu, %28.2'si lise ve
üzeri okul mezunudur. Ekonomik durumlarını %23.3'ü iyi, %61.4'ü orta, %15.3'ü kötü
olarak belirtmiştir. Ebeveynler arasında orta veya şiddetli depresif belirti oranı %31.8
olarak bulunmuştur. Annelerde (%39.4), boşanmış veya ayrı yaşayanlarda (%55.0),
ekonomik durumu kötü olanlarda (%46.6), çocukları 7 yaşından büyük olanlarda
(%37.6) depresif belirti oranı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Kendisini veya
başka birisini engelli çocuğun engelli olmasından dolayı suçlu hissedenlerde depresif
belirti oranı %40.3'e, duygu ve düşüncelerini hiç kimseyle paylaşmayanlarda ise
%41.3 olarak görülmüştür. Engelli çocuğa sahip ebeveynlerin yaklaşık üçte birinde
orta veya şiddetli depresif belirtiler görülmüştür. Sonuç olarak engelli çocuğa sahip
ebeveynler, depresyon açısından riskli grup olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu
ebeveynlere psiko-sosyal destek ve danışmanlık hizmetlerinin sağlanması önemli bir
husustur.