Abstract:
Hashimoto tiroiditi (HT), tiroit bezinin kendine karĢı oluĢturduğu otoantikorlar
ile karakterize olan en yaygın otoimmün hastalık türlerinden birisidir. Hashimato
tiroiditi, hipotiroidinin en sık sebebi olup; öncelikle orta yaĢlı kadınlar olmak üzere
kadınları erkeklerden daha yaygın olarak etkilemektedir. Yorgunluk, depresyon, kilo
vermede güçlük, konstipasyon gibi semptomlarla karakterize olan HT tanısı TSH,
anti-TPO, TG gibi parametreler ile konulmaktadır.
Biyolojik ve çevresel faktörlerle iliĢkili olan HT için dikkate alınması gereken
bir diğer önemli konu bağırsak sağlığıdır. Bağırsak iç lümendeki sıkı bağlantıların
geçirgen hale gelerek oluĢan sızdıran bağırsak yapısı, genetik yatkınlığı olan
bireylerde toksin, gıda antijenlerinin ve patolojik faktörlerin vücuda girmesine izin
vererek, otoimmün hastalığın baĢlamasını veya geliĢmesini tetikleyebilir. Bu sebeple;
otoimmün bir hastalık olan HT‟nin bağırsak sağlığı ile iliĢkisinin incelenmesine
gerek duyulmaktadır.
Bu çalıĢmada HT olan hastaların ve sağlıklı bireylerin beslenme alıĢkanlıkları
tespit edilerek bağırsak sağlığı durumları ve yaĢam kalitesi iliĢkilerinin
değerlendirilmesi amaçlanmıĢtır.
AraĢtırma, Adana ġehir Eğitim ve AraĢtırma Hastanesinde yapılmıĢtır. Veri
toplama iĢlemi Haziran-Ekim 2022 ayları arasında yürütülmüĢtür. Anket soruları 107
HT olan, 107 sağlıklı kontrol grubu olmak üzere toplamda 214 kadın katılımcıya yüz
yüze anket Ģeklinde uygulanmıĢtır. Tüm sorular TBSA‟dan alınmıĢ olup, kullanılan
anketler; Beslenme AlıĢkanlıkları, MEDAS, GSDS, SH-36, Besin Güvencesi Anketi
Ģeklindedir.
vi
Veriler IBM SPSS V23 ve IBM AMOS V24 ile analiz edilmiĢ, normal
dağılıma uygunluk Kolmogorov-Smirnov Testi ile incelenmiĢ, gruplara göre
kategorik değiĢkenlerin karĢılaĢtırılmasında Pearson Ki-Kare Testi ve Yates
Düzeltmesi kullanılmıĢ, gruplara göre normal dağılmayan nicel değiĢkenler ve ölçek
puanlarının karĢılaĢtırılmasında Mann Whitney U Testi kullanılmıĢ, hastalığa etki
eden risk faktörlerinin incelenmesinde de lojistik regresyon analizi kullanılmıĢtır.
Gruplara göre ölçek puanlarının karĢılaĢtırılmasında HT‟li bireylerde sindirim
sistemi bozuklukları olma (p<0,001) ve egzersiz yapma (p<0,001) durumu, kabızlık
(p<0,001) ve reflü sendromu (p<0,001) mevcudiyeti istatistiki olarak anlamlı
bulunmuĢtur. MEDAS genel puanı arttıkça HT olma riski azalmıĢtır (OR=0,834;
p=0,005). Katılımcıların SF-36 ölçeğine göre yaĢam kaliteleri azaldıkça HT olma
riski 1,045 kat artıĢ göstermiĢtir (p=0,002). Kabızlık Sendromu ile Ruhsal Sağlık
puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif yönlü zayıf bir iliĢki (r=-0,218;
p=0,001) bulunmuĢtur. GSDÖ puanı bir birim arttıkça YaĢam kalitesi ölçeği puanı
4,109 birim azalma göstermiĢtir (p<0,001).
Hashimoto tiroiditi hastalığına etki eden risk faktörlerinin lojistik regresyon
analizi ile incelenmesi sonucu yaĢ arttıkça HT olma riskinin 1,036 kat arttığı
görülmüĢ, sindirim sistemi hastalığı olanların HT olma riskinin sindirim sistemi
hastalığı olmayanlara göre 4,127 kat daha fazla olduğu tespit edilmiĢtir.
Katılımcıların MEDAS puanları arttıkça HT görülme riskinin daha düĢük olduğu
bulunmuĢtur (OR=0,834; p=0,005). Egzersiz yapanların HT olma riskinin egzersiz
yapmayanlara göre daha az olduğu tespit edilmiĢtir (OR= 0,380; p=0,012).
Dünyada ve ülkemizde yaygınlığı yüksek olan HT‟ nin önemli risk
faktörlerinden olan sağlıksız beslenme ve sindirim sistemi hastalıklarının yaĢam
kalitesini olumsuz yönde etkilediği bulunmuĢ olup; hastalığın tedavi sürecinde ve
komplikasyonlarının azaltılmasına yönelik sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin
etkinliği gösterilmiştir