Abstract:
İnsanlar içinde bulunduğu ortamın seslerine, spesifik seslere ve değişik
düzeylerde algılanan seslere karşı farklı tepki ve davranışlar sergilemektedir. Bu
seslerden rahatsız olma durumu tolerans gösterememe şeklinde ifade edilmektedir.
Azalmış ses toleransına sahip kişiler, diğer insanları rahatsız etmeyen günlük seslere
tahammül edemezler (Jastreboff & Jastreboff, 2014). Seslere karşı aşırı duyarlılığı
ifade etmek için kullanılan en yaygın terim ise hiperakuzidir. Hiperakuzi için birden
fazla tanım olsa da en yalın haliyle sese karşı aşırı duyarlı olma ve abartılı tepki verme
şeklinde ifade edilmiştir (Jastreboff ve Jastreboff, 2004a). Duyu kavramı, çevreden ve
vücuttan gelen uyaranların duyu organımızla etkileşime girmesi sonucunda ortaya
çıkmaktadır ve duyular sayesinde insan yaşamı anlamlı hale gelmektedir (Mather,
2018). Duyusal girdilerde organizasyonun gerçekleşememesi ve bu girdilere karşın
anlamlı bir yanıtın oluşmaması duyu bütünleme bozukluğu olarak açıklanmaktadır.
Duyu bütünleme eğitimi alan çocuklarda komorbidite gösteren bazı bozukluklar;
otizm spektrum bozukluğu (OSB), dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB),
özgül öğrenme bozukluğu (ÖÖG), Williams sendromu şeklindedir. Bu çalışmada
Yılmaztürk ve Küçük Ceyhan’ın (2021) geliştirdiği geçerlilik ve güvenilirliğini ortaya
koyduğu Çocuklar İçin Hiperakuzi Ölçeği (ÇİHÖ) kullanılarak duyu bütünleme
eğitimi alan çocuklarda hiperakuziye bağlı duygusal/fiziksel his yoğunluğunun,
hiperakuziye bağlı yaşam kalitesinde etkilenme derecesinin ve hiperakuziden kaçınma
davranışı sıklığının normal yaşıtlarına göre karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya
4-11 yaş arası, duyu bütünleme eğitimi alan popülasyondan 60 çocuk (45 erkek 15 kız)
ve normal popülasyondan 60 çocuk (31 erkek 29 kız) olmak üzere toplam 120 çocuk
ve ebeveyni/bakıcısı dahil edilmiştir. Çalışma için ebeveyn görüşme formu ve çocuk
görüşme formu kullanılmıştır. Ebeveyn görüşme formunda çocuk hakkında ebeveynin
gözlem ve bilgilerine dayalı 9 soru bulunmaktadır. Çocuk görüşme formu 2 bölümden
oluşmaktadır. Formun “A” bölümünde 40 adet ses ve seslere ait hislerini
viii
belirtilebileceği 7 adet duygu yer almaktadır. “B” bölümünde 3 ölçek (ÇİHÖ-1, ÇİHÖ 2, ÇİHÖ-3) bulunmaktadır. Çocuk görüşme formları doldurulmaya başlanmadan önce
her çocuğa online işitme taraması yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS
(Statistical Package for Social Sciences) for Windows 25.0 programı kullanılarak
analiz edilmiştir. Çocuk görüşme formunun “A” bölümünde çalışma ve kontrol
grubunu oluşturan çocuklar seslere karşı ne hissettiklerini işaretlemişlerdir ve en çok
rahatsızlık bildirilen sesler belirlenmiştir. Çocuk görüşme formunun “B” bölümünde
bulunan ÇİHÖ-1, ÇİHÖ-2 ve ÇİHÖ-3 ölçeklerinin sonuçları her iki grup içinde
değerlendirilmiş ve en çok hangi düzeyde etkilenim gözlendiği belirlenmiştir. Duyu
bütünleme eğitimi alan çalışma grubu ile normal grup arasında farklılıklar
belirlenmiştir. Böylece duyu bütünleme eğitimi alan popülasyonda hiperakuzi için,
bütüncül terapi yaklaşımları geliştirilmesi çalışmalarının önünün açılacağı
düşünülmektedir.