Abstract:
Günümüzde popüler basın içerisinde önemli bir yeri olan sosyal medyanın
kullanım amaçları ve sürelerine bağlı olarak birçok psikolojik semptomla iliĢkili
olduğu düĢünülebilir. Sosyal medyanın kilo algısı ve ideal beden üzerine konuĢmak
için uygun bir platform olduğu söylenebilir. Bu gerekçeyle de sosyal medyanın
beden üzerinde yarattığı etkinin büyük olduğu düĢünülmektedir. Bedene yönelik
algısal çarpıklığı yol açarak bireylerin beden memnuniyetsizliğine ve yeme
bozukluğu davranıĢı geliĢtirmelerine sebep olması beklenen bir durumdur. Bu
çalıĢmada, yetiĢkin bireylerde sosyal medya bağımlılığının yeme bozukluğu ile
anlamlı bir iliĢkisinin olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıĢtır. Ayrıca
katılımcıların sosyal medya bağımlılığı ile yeme bozukluğu için verdikleri yanıtların
demografik özelliklere göre farklılaĢma durumunun incelenmesi de araĢtırmanın bir
diğer amacını teĢkil etmektedir. ÇalıĢma kapsamında nicel araĢtırma yöntemi
kullanılmıĢ ve bu bağlamda iliĢkisel tarama deseninden yararlanılmıĢtır. AraĢtırmada
genel evren Türkiye’de 18 yaĢ üzeri tüm yetiĢkin bireylerdir. AraĢtırma evreni ise
Ġstanbul ilinde 18 yaĢ üzeri bireylerdir. ÇalıĢmada kolayda örnekleme teknikleri
kullanılmıĢ, Ġstanbul ilinde yaĢayan 449 katılımcı ile anket yapılmıĢtır. Ankette 20
madde ve 2 boyuttan oluĢan Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği YetiĢkin Formu ile 28
soru ve 5 boyuttan oluĢan Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği kullanılmıĢtır.
Katılımcılardan toplanan veriler SPSS-23 programı aracılığıyla analiz edilmiĢtir.
GerçekleĢtirilen analizlerin neticesinde; yetiĢkin bireylerde sosyal medya
bağımlılığının yeme bozukluğu ile anlamlı bir iliĢkiye sahip olduğu, ayrıca hem
sosyal medya bağımlılığı hem de yeme bozukluğu için katılımcıların vermiĢ
oldukları yanıtların, çeĢitli sosyo-demografik değiĢkenlere göre anlamlı Ģekilde
farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir. Literatürde yeme bozuklukları ile sosyal medya
bağımlılığı arasındaki iliĢkiyi inceleyen çalıĢmalar oldukça sınırlı olduğundan, bu
araĢtırmanın bulgularının mevcut açığı kapatma adına literatüre ve klinik psikolojiye
önemli katkılarda bulunacağı öngörülmektedir. Ayrıca araĢtırma neticesinde elde
edilen bilgilerin teori ve uygulamalara katkıda bulunacağı ve bu konuda
gerçekleĢtirilecek olan baĢka araĢtırmalara ıĢık tutacağı düĢünülmektedir.