Abstract:
Gutenberg sonrası, metal hurufatla harf dökümü yapılarak dizgi oluşturma prensibine dayalı
matbaanın Avrupa’da yaygın olarak kullanılır hale gelmesi, kitap sanatları alanında geri dönüle mez bir dönüşümü de beraberinde getirmiştir. Gerek batıda scriptorimlarda rahiplerce üretilen
el yazmaları, gerekse doğuda hattatın, müzehhipin, nakkaşın ve mücellit ustasının ortak
çalışması olan el yazması kitaplar, endüstriyel üretimin nicelik olarak çok, nitelik olarak düşük
zanaat örneklerine bile yaklaşamayan üretimlerine, başta ekonomik sebeplerden kaynaklan mak üzere yenik düşmüşlerdir.
Zanaat alanındaki problemlerin aşılmasıyla sanatçılarca/tasarımcılarca hazırlanmış kitapların
kendilerinin özgün birer sanat eseri olduğu, sınırlı sayıda, çoğu zaman sadece tek bir adet
üretildikleri sanatçı kitapları ortaya çıkmış ve yaygınlaşmıştır.
Dijital üretim çağında amacı her zaman okunmak olmayan yeni bir alan, sanatçı kitapları alanı,
sanat ile tasarım arasında kalan tartışmalı konumunu korumaktadır.