Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye’de atıcılık sporu ile ilgilenen elit
düzeydeki sporcuların Çoklu Zekâ Özelliklerinin cinsiyet, yaş ve kullanılan
silah türüne göre incelenmesidir.
Metot: Veriler; 02-08 Aralık 2013 tarihleri arasında Mersin’de yapılan
Ateşli ve Havalı Silahlar Türkiye Şampiyonasına katılan elit düzeydeki
atıcılık sporcularından yaş ortalamaları 26,4±11,04 olan 30 bayan ve yaş
ortalamaları 22,78±9,07 olan 87 erkek olmak üzere toplam 117 kişiden oluşan
sporcu grubuna; beş sorudan oluşan kişisel bilgi formu ve ayrıca Howard
Gardner tarafından geliştirilen ve Seber tarafından Türkçeleştirilerek
geçerlilik ve güvenilirliği yapılmış olan “Çoklu Zekâ Alanlarında Kendini
Değerlendirme Envanteri” uygulanarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler
SPSS 17.0 paket programında sıklık, tanımlayıcı istatistik, bağımsız t testi
ve Kruskall Wallis varyans analizi yöntemleri ile analiz edilmiştir.
Bulgular: İstatistik analizler sonucunda, erkek ve bayan sporcuların
Mantıksal Matematiksel ve Kişilerarası Sosyal Zekâ özellikleri arasında
0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, cinsiyet faktörü gözetmeksizin
atışlarda kullandıkları silah türlerine göre yapılan karşılaştırmada Sözel
Dilsel ve Kişisel İçsel Zekâ özellikleri arasında 0,05 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunmuştur. Yaş faktörüne göre yapılan değerlendirme ve diğer
zekâ türleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır.
1
Dr. Öğr. Üyesi Kenan SİVRİKAYA İstanbul Aydin Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği
ABD,
[email protected]
2
Yüksek Lisans Öğrencisi Serhat AYDIN, Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü
3
Öğr. Gör. Pero Duygu DUMANGÖZ İstanbul Aydin Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD,
[email protected]
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
80
Sonuç: Özellikle alt yapı antrenörlerinin, sporcu adayı için en verimli
ilerlemenin sağlanmasında zekâ türlerinin dikkate alınarak yönlendirme
yapılması, sözel dilsel ve kişisel içsel zekâsı dominant olanların daha çok
havalı ve ateşli tüfek dalına yönlendirilmesinin yararlı olacağı sonucuna
varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Atıcılık, Çoklu zekâ
Comparison of Multiple Intelligence Characteristics of Elite
Marksman According to Gender Weapon Type and Age
Abstract
Aim: The aim of this study is to compare the Multiple Intelligence
Characteristics of the sportsmen on the elite level at the marksman sport
in Turkey.
Method: The data were obtained from shooting players who participate
the Air Weapons Firearms Turkey Championship that took place between
2 to 8 December 2013 in Mersin in elite level, by applying personal
information form composed of five questions and also “Self-Assessment
Inventory in the Fields of Multiple Intelligence “, which is developed by
Howard Gardner and translated into Turkish by Gonce SEBER and made
valid and reliable, to the player group composed of 117 persons in total, 30
of them being female with an age average of 26.4±11.04 and 87 of them
being male with an age average of 22.78±9.07. The data has been analyzed
with the methods of frequency, descriptive statistics, independent t-test
and Kruskall Wallis variance analysis in the SPSS 17.0 package program.
Findings: As a result of the statistical analysis, there was a significant
difference between Logico-Mathematical and Interpersonal Social
Intelligence properties of the male and female players at a level of 0.05,
and also there was a significant difference between Verbal-Linguistic and
Intrapersonal Intelligence properties at a level of 0.05 in the comparison
made according to the weapon types that they used in the shooting
regardless of the sex factor. There was not any significant difference in
the evaluation made according to the gender factor and between the other
intelligence types.
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 81
Conclusion: Particularly, it has been concluded that the infrastructure
trainers should be guided by considering intelligence types in order to
provide the most efficient advancement for the athlete candidate, and to
orient the ones who are dominant in verbal linguistic and personal inner
intelligence to the more cool and firearms.
Keywords: Marksmanship, Multiple intelligence
1. GİRİŞ
Eğitim insan bütünlüğü ile ilgili bir kavramdır ve yaşantılar yolu ile
sağlanan öğrenmelerle, bireyin kendi yeteneklerinin farkındalığını
sağlamayı amaçlayan bir süreçtir. Birey, yaşantılar yoluyla bu sürece aktif
katılım sağladıkça kendini, yeteneklerini fark ederek yaşam sürecinin
şekillenmesine ve topluma aktif katılımla kendini gerçekleştirme adımlarını
ardışık olarak atar.
Eğitim süreci içerisinde bireylerin sahip oldukları algılama düzeyi,
olaylara yaklaşma tarzı ve problem çözme becerilerindeki farklılıklar ön
plana çıkmakta ve günümüzde yapılan çalışmaların bu farklılıklar üzerine
yoğunlaşması gerekliliği sıklıkla vurgulanmaktadır (Başaran, 2004).
Ancak, bireyler arasında farklılık yaratan üstbiliş, problem çözme ve
zekâ alanlarının birbirlerini kapsayan ve destekleyen yapılar olarak ele
alınmasının önemli ve teorik açıdan açıklanabilir olduğu düşünülmektedir
(Karakelle, 2012).
Birey merkezli eğitimin iki önemli çıkış noktası bulunmaktadır. Bunlardan
ilki; her bireyin farklı zekâ profillerine ve dolayısı ile farklı zihin yapılarına
sahip olduğu bilindiğinden, eğitim sisteminin de bu farklılıklara cevap
verecek şekilde oluşturulması gerektiği görüşüdür. İkinci çıkış noktası ise;
artık geleneksel okul anlayışıyla hiçbir bireyin, bırakınız farklı alanları
veya becerileri, bir konuyu dahi tam manasıyla öğrenemeyeceğinin
anlaşılmasıdır. Bu bakımdan bireylerin zekâ profillerini dikkate alan ve bu
yönde bireylerin eğitimdeki başarılarını en üst düzeye çıkaracak modellere
ihtiyaç duyulmaktadır (Gardner, 1993).
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
82
Kendini gerçekleştirme yolculuğundaki birey, yeteneklerinin farkındalığını
keşfederken sağlanan öğrenme becerilerinden de en etkin bir biçimde
yararlanabilmesi gerekir. Bu durum şüphesiz ki bireyin zekâ düzeyi ile de
ilgilidir. Çünkü Gardner, 1983 yılında ortaya attığı Çoklu Zekâ Kuramıyla
zekâ konusundaki tartışmalara yeni bir boyut getirmiştir. Gardner 1983,
zekâyı, bir kişinin bir veya daha fazla kültürde değer bulan bir ürün ortaya
koyabilme kapasitesi, gerçek hayatta karşılaştığı problemlere etkili ve
verimli çözümler üretebilme becerisi ve çözüme kavuşturulması gereken
yeni veya karmaşık yapılı problemleri keşfetme yeteneğidir şeklinde
açıklamaktadır (Saban, 2001).
Howard Gardner’ın Çoklu Zekâ Kuramı; bizim, insanın yeterlilikleri
konusundaki düşüncelerimizi kökten değiştirmemize yardım edecek bir
potansiyele sahiptir. Gardner, zekâyı; kültürel bir ortamda, problemleri
çözümlerken veya bir kültür grubu tarafından değer verilen ürünleri ortaya
çıkarırken, bilgiyi işlemeye yarayan biyopsikolojik bir potansiyel olarak
tanımlar. Gardner’ın bu kuramdaki asıl hedefi, zekânın tek bir yapıdan
meydana gelmediğini ve insanların birbirinden bağımsız en az yedi ayrı
zekâya sahip olduğunu ve bunların zaman içinde geliştirilebileceğini
insanlara kanıtlamaktır (Gardner, 1999). Çoklu Zekâ Kuramı başlangıçta
yedi zekâdan bahsetmektedir. Bunlar:
1. Sözel/Dilbilimsel Zekâ (Verbal/Linguistic Intelligence): Dili hem sözlü
hem de yazılı olarak etkin kullanmak.
2. Mantıksal/Matematiksel Zekâ (Logical/Mathematical Intelligence):
Rakamları etkin kullanma ve ortaya çıkan sonuçları iyi bir nedene
bağlayabilmek.
3. Müziksel/Ritmik Zekâ (Musical Intelligence): Ritme, sesin yüksekliğine
ve melodiye duyarlılık.
4. Uzamsal/Görsel Zekâ (Spatial/Visual Intelligence): Biçime, şekle,
boşluğa, renge ve çizgiye duyarlılık. Boşluğu zihinde canlandırabilme ve
bu modeli kullanarak uygulamalar yapabilmek.
5. Bedensel/Kinestetik Zekâ (Bodily-Kinesthetic Intelligence): Fikirleri
ve duyguları ifade etmek için, vücudu kullanabilme ve problemleri
çözebilmek.
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 83
6. Kişilerarası Zekâ (Interpersonal Intelligence): Diğer insanların ruh
hallerini, duygularını, güdülerini ve niyetlerini, nasıl çalıştıklarını, onlarla
nasıl ortaklaşa çalışılabileceğini anlayabilme, problemleri ve karışıklıkları
çözebilmek.
7. İçsel Zekâ (Intrapersonal Intelligence): Kendi kendini tanımanın anahtarı
durumundadır. Bireyin, kendinin kuvvetli ve zayıf taraflarını, ruh halini,
niyet ve isteklerini anlayabilmesi ve bunlardan yola çıkarak yaşamın daha
etkin bir şekilde devam ettirebilmesi.
Çoklu zekâ kuramının güçlü yönü, bütün bireylerin sahip olduğu entelektüel
potansiyeli ortaya koyan dokuz ayrı zekâdan oluşan bir küme çizmesidir.
Başlangıçta sözel-dilsel, müziksel-ritmik, matematiksel-mantıksal, görsel uzamsal, bedensel-kinestetik, kişisel-öze dönük ve sosyal-kişilerarası
olmak üzere yedi zekâdan oluşan kuram, doğacı zekâ ve varoluşçu zekânın
eklenmesiyle toplam dokuz zekâdan oluşmaktadır (Arslan, 2015).
Zekâ; mantıklı plan yapma, problem çözme, soyut düşünme, karmaşık
düşünceleri anlama, hızlı öğrenme ve deneyimlerden yararlanma
yeteneklerini içerir (Tural, 2009).
Çoklu zekâ kuramına göre; öğrenme, problem çözme, bilgiyi alma, isleme
ve kullanma gibi durumlarda bu sekiz farklı zekâ alanı sekiz farklı yol/
araç olarak kullanılabilir (Çinkılıç ve Soyer, 2013). Her insan bu zekâ
alanlarından birine sahip olabileceği gibi bir diğer zekâ alanının da
özelliklerini sergileyebilir (Campbell, 1992 akt. Yaz, 2013).
Çoklu zekâ anlayışına göre; tüm zekâlar eşit değerdedir ve içlerinden biri
ya da birkaçı diğerlerinden daha önemli değildir. Her ne kadar 20. yüzyıl
batı kültürü dil ve matematik becerilerine değer vermiş olsa da, diğer
kültürler farklı zekâlara değer vermiştir. Bu durumda psikolojik boyut ile
sosyolojik boyutu ayırt ederken çok dikkatli olmak gerekir (Gardner and
Walters, 1992 akt. Yaz, 2013).
Bireyin en önemli yaşam belirtisi harekettir ve birey, içerisinde yaşadığı doğa
ile savaşırken edindiği araçlı-araçsız becerilerden edindiği deneyimlerden
yararlanılarak zaman içerisinde ve belirli kurallar kapsamında yarışma
olarak kullanılması şeklinde tanımlanabilecek sporun kaynağı insan
doğasındaki harekettir. Elbette ki günümüzde önemli bir endüstri haline
gelmiş olan yarışma sporu alanı, gerek yarışma türlerinin çoğalması ve
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
84
gerekse bireyin yeni ve heyecan verici aktivitelere yönelmesini de önemli
ölçüde etkilemiştir. Bu etkileşim ile eğitim de olduğu kadar spor eğitiminde
de bireyin sahip olduğu zekâ düzeyi ve biçimi önem kazanmıştır.
Öğrencilerin baskın ve baskın olmayan zekâ alanlarının belirlenmesi;
kendilerini daha iyi tanımalarına, güçlü, zayıf ve geliştirilebilir yönlerinin
farkına varmalarına, özel uğraş ya da mesleki tercihlerini doğru bir şekilde
tespit edebilmelerine katkı sağladığı gibi öğretmenlerin de öğrencilerini
tanımalarına, onları doğru yönlendirebilmelerine, öğrenme-öğretme
süreç ve ortamlarını ise etkili bir biçimde düzenleyebilmelerine fırsat
vermektedir. Bu nedenle, öğrencilerin zekâ alanlarının belirlenmesi eğitim
sürecinin belli aşamalarında yapılması gereken önemli bir uygulamadır
(Çeliköz, 2016).
Bedensel zekânın gelişimi sadece atletik yapıda olanlarla
sınırlanmamaktadır. Doğuştan gelen kinetik potansiyeller, çocukların
yürüme potansiyelleri, gelişimin herhangi bir evresinde motor hareketleri
kazanabilme ve geliştirebilme yetenekleri ile yüz ifadeleri, duruş ve diğer
bir deyişle ‘beden dili’ ile ifade edilebilen incelikler, bu zekânın özelliklerin
olarak gösterilmektedir (Belenka, 1997 ve Bumen, 2004).
Ortak özellikleri olmasına karşın, yaş, boy, kilo, cinsiyet, ırk,
sosyoekonomik durum, kültürel çevre değişkenleri açısından birbirinden
farklılık gösteren bireyler, bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor gelişimleri
açısından da farklı özelliklere sahiptirler. Bu değişkenlerin bileşiminden
ortaya çıkan farklılıklar, bireyselleştirilmiş öğretim gereksinimini
doğurmaktadır (Fiscus ve diğ. 2002).
Yapılan literatür taramasında, zihinsel olduğu kadar fiziksel gelişimde de
yeteneklerimizin sınırlarını zorlayıcı ve yarışma sporuna dönük eğitimde
konuya ilişkin yeterli kaynak bulunamamıştır. Bu nedenle, yarışma
sporuna yönelerek zihinsel ve fiziksel yeteneklerinin sınırlarını zorlayan
bireyinde öğrenmeye ve eğitime gereksinimi vardır ve bu eğitim sürecinde
kendisinde dominant olan zekâ türlerinin değerlendirilmesi de önemlidir
ve bunun önemi dikkate alınarak bu araştırma planlanmıştır.
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 85
2. YÖNTEM
Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye’de atıcılık sporu ile ilgilenen elit
düzeydeki sporcuların Çoklu Zekâ Özelliklerinin incelenerek cinsiyet, yaş
ve kullanılan silah türüne göre karşılaştırılmasıdır.
Metot: Bu amaçla yapılan araştırmanın verileri; 02-08 Aralık 2013
tarihleri arasında Mersin’de yapılan Ateşli ve Havalı Silahlar Türkiye
Şampiyonasına katılan elit düzeydeki atıcılık sporcularından yaş
ortalamaları 26,4±11,04 olan 30 bayan ve yaş ortalamaları 22,78±9,07
olan 87 erkek olmak üzere toplam 117 kişiden oluşan sporcu grubuna
beş sorudan oluşan kişisel bilgi formu ve ayrıca Howard Gardner (1983)
tarafından geliştirilen ve SEBER tarafından Türkçeleştirilerek geçerlilik
ve güvenilirliği yapılarak Cronbach Alfa katsayısı 0,77 olarak belirlenen
“Çoklu Zekâ Alanlarında Kendini Değerlendirme Envanteri” uygulanarak
elde edilmiştir. Envanter 80 sorudan oluşan ve Likert türünde hazırlanan
sorulara verilen cevaplara göre “Bana Hiç Uygun Değil (1), Bana Çok
Az Uygun (2), Bana Kısmen Uygun (3), Bana Oldukça Uygun (4), Bana
Tamamen Uygun (5) şeklinde derecelendirilmiştir. 8 zekâ kuramı ve her
zekâ kuramından 10 soru mevcuttur. Sorular karışık olarak düzenlenmiş ve
her zekâ türüne ilişkin sorulardan elde edilen toplam puanlar kullanılmıştır.
Elde edilen veri grubu için ayrıca geçerlik ve güvenirlik çalışması
yapılmamıştır. Elde edilen veriler SPSS 17.0 paket programında sıklık,
tanımlayıcı istatistik, bağımsız t testi ve Kruskall Wallis varyans analizi
yöntemleri ile analiz edilmiştir.
3. BULGULAR
Bu araştırmada elde edilen bulgular tablolar ve açıklamalar şeklinde
aşağıda sunulmuştur.
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
86
Tablo 1: Araştırma Grubunun Zekâ Türlerinin Cinsiyet Faktörüne Göre
Tanımlayıcı İstatistik ve Bağımsız T Testi Sonuçları
PARAMETRELER N ORT±SS MIN MAX SD T P
SÖZEL DİLSEL BAYAN 30 26,26±6,50 15,00 38,00 115 -1,055 P=0,294> α=0,05 ERKEK 87 27,62±5,90 12,00 40,00
MANTIKSAL
MATEMATİKSEL
BAYAN 30 26,00±5,51 16,00 37,00
115 -1,991 P=0,049< α=0,05 ERKEK 87 28,18±5,06 16,00 39,00
GÖRSEL
MEKANSAL
BAYAN 30 26,36±7,24 13,00 40,00
115 -1,443 P=0,152> α=0,05 ERKEK 87 28,83±8,35 13,00 79,00
MÜZİKSEL
RİTMİK
BAYAN 30 27,50±6,36 18,00 39,00
115 -1,405 P=0,163> α=0,05 ERKEK 87 29,20±5,50 15,00 39,00
BEDENSEL
KİNESTETİK
BAYAN 30 25,76±6,36 14,00 37,00
115 -1,576 P=0,118> α=0,05 ERKEK 87 27,78±5,92 13,00 39,00
DOĞACI BAYAN 30 27,40±5,89 19,00 39,00 115 -1,431 P=0,155> α=0,05 ERKEK 87 29,10±5,52 11,00 39,00
KİŞİLER ARASI
SOSYAL
BAYAN 30 27,66±6,59 16,00 38,00
115 -2,029 P=0,045< α=0,05 ERKEK 87 30,12±5,40 17,00 40,00
KİŞİSEL İÇSEL BAYAN 30 26,10±6,53 15,00 39,00 115 -1,137 P=0,258> α=0,05 ERKEK 87 27,55±5,85 17,00 39,00
Tablo 1’de görüldüğü gibi cinsiyet temel faktörüne göre yapılan
değerlendirmede; 8 temel zekâ türünden araştırma grubunun elde ettikleri
puanlardan Mantıksal Matematiksel ve Kişiler Arası Sosyal zekâ puanları
arasında 0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken diğer zekâ türleri
arasında istatistiki olarak anlamda farklılık bulunmamıştır.
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 87
Tablo 2: Araştırma Grubunun Zekâ Türlerinin Yaş Faktörüne Göre
Tanımlayıcı İstatistik ve Kruskall Wallis Test Sonuçları
PARAMETRELER N ORT±SS MIN MAX SD F P
SÖZEL DİLSEL
14 - 25 82 27,70±6,39 12,00 40,00
2 ,385
P=0,385>
α=0,05
26 - 35 18 25,83±4,43 19,00 33,00
36 ve üstü 17 26,70±5,94 15,00 38,00
MANTIKSAL
MATEMATİKSEL
14 - 25 82 27,86±5,73 16,00 39,00
2 ,681
P=0,681>
α=0,05
26 - 35 18 27,50±3,79 21,00 34,00
36 ve üstü 17 26,58±4,03 19,00 36,00
GÖRSEL
MEKANSAL
14 - 25 82 28,68±8,81 15,00 79,00
2 ,750
P=0,750>
α=0,05
26 - 35 18 26,50±6,79 13,00 35,00
36 ve üstü 17 27,70±5,62 20,00 40,00
MÜZİKSEL
RİTMİK
14 - 25 82 28,65±6,12 15,00 39,00
2 ,778
P=0,778>
α=0,05
26 - 35 18 28,33±5,79 19,00 37,00
36 ve üstü 17 29,76±3,75 25,00 38,00
BEDENSEL
KİNESTETİK
14 - 25 82 27,68±6,51 13,00 39,00
2 ,491
P=0,491>
α=0,05
26 - 35 18 26,44±4,64 18,00 34,00
36 ve üstü 17 26,11±5,18 18,00 36,00
DOĞACI
14 - 25 82 28,96±5,99 11,00 39,00
2 ,462
P=0,462>
α=0,05
26 - 35 18 27,55±4,88 19,00 35,00
36 ve üstü 17 28,41±4,73 20,00 38,00
KİŞİLER ARASI
SOSYAL
14 - 25 82 29,68±6,07 16,00 40,00
2 ,613
P=0,613>
α=0,05
26 - 35 18 29,55±5,82 18,00 39,00
36 ve üstü 17 28,52±4,44 22,00 38,00
KİŞİSEL İÇSEL
14 - 25 82 27,64±6,40 15,00 39,00
2 ,380
P=0,380>
α=0,05
26 - 35 18 26,61±5,16 15,00 33,00
36 ve üstü 17 25,52±4,90 18,00 38,00
Tablo 2’de görüldüğü gibi yaş temel faktörüne göre yapılan değerlendirmede,
8 temel zekâ türünden araştırma grubunun elde ettikleri puanlar arasında
0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmamıştır. İstatistiki olarak anlamlı
farklılık bulunmamasına rağmen Müziksel Ritmik zekâ türü hariç 14-
25 yaş grubunun elde etmiş oldukları puanların ortalamaları diğer yaş
gruplarına oranla daha yüksektir.
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
88
Tablo 3: Araştırma Grubunun Araştırılan Zekâ Türlerinin Kullanılan
Silah Türüne Göre Tanımlayıcı İstatistik ve Kruskall Wallis Test Sonuçları
PARAMETRELER N ORT±SS MIN MAX SD F P
SÖZEL DİLSEL
Havalı Tabanca 55 26,30±6,13 12,00 40,00
3 ,050 P=0,050< α=0,05
Havalı Tüfek 16 29,68±4,48 22,00 37,00
Ateşli Tabanca 25 26,08±5,41 16,00 36,00
Ateşli Tüfek 21 29,38±6,91 16,00 38,00
MANTIKSAL
MATEMATİKSEL
Havalı Tabanca 55 27,09±5,28 16,00 37,00
3 ,115 P=0,115> α=0,05
Havalı Tüfek 16 29,43±4,64 19,00 39,00
Ateşli Tabanca 25 26,28±4,42 19,00 36,00
Ateşli Tüfek 21 29,23±6,02 19,00 38,00
GÖRSEL
MEKANSAL
Havalı Tabanca 55 27,21±9,74 13,00 79,00
3 ,197 P=0,197> α =0,05
Havalı Tüfek 16 29,31±6,49 17,00 38,00
Ateşli Tabanca 25 29,04±5,37 15,00 40,00
Ateşli Tüfek 21 28,95±7,43 17,00 40,00
MÜZİKSEL
RİTMİK
Havalı Tabanca 55 27,96±5,76 15,00 39,00
3 ,260 P=0,260> α =0,05
Havalı Tüfek 16 30,81±6,01 16,00 38,00
Ateşli Tabanca 25 28,36±5,21 19,00 35,00
Ateşli Tüfek 21 29,80±6,04 20,00 39,00
BEDENSEL
KİNESTETİK
Havalı Tabanca 55 26,21±6,33 13,00 38,00
3 ,138 P=0,138> α =0,05
Havalı Tüfek 16 30,18±5,03 22,00 38,00
Ateşli Tabanca 25 26,96±5,05 19,00 36,00
Ateşli Tüfek 21 28,14±6,73 16,00 39,00
DOĞACI
Havalı Tabanca 55 27,58±5,98 11,00 39,00
3 ,253 P=0,253> α =0,05
Havalı Tüfek 16 30,68±4,75 23,00 36,00
Ateşli Tabanca 25 29,16±4,35 19,00 36,00
Ateşli Tüfek 21 29,38±6,43 18,00 39,00
KİŞİLER ARASI
SOSYAL
Havalı Tabanca 55 28,40±5,85 16,00 40,00
3 ,075 P=0,075> α =0,05
Havalı Tüfek 16 32,12±4,93 23,00 39,00
Ateşli Tabanca 25 29,24±4,99 19,00 37,00
Ateşli Tüfek 21 30,66±6,64 18,00 38,00
KİŞİSEL İÇSEL
Havalı Tabanca 55 26,63±6,14 15,00 39,00
3 ,050 P=0,05> α=0,05
Havalı Tüfek 16 29,43±4,88 21,00 37,00
Ateşli Tabanca 25 25,28±5,31 17,00 38,00
Ateşli Tüfek 21 29,14±6,64 16,00 39,00
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 89
Tablo 3’te görüldüğü gibi kullanılan silah türü temel faktörüne göre
yapılan değerlendirmede, 8 temel zekâ türünden araştırma grubunun elde
ettikleri puanlardan Sözel Dilsel ve Kişisel İçsel zekâ puanları arasında
0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken diğer zekâ türleri arasında
istatistiksel olarak anlamda farklılık bulunmamıştır.
4. TARTIŞMA ve SONUÇ
Bireylerin küçük yaştan başlayarak, üniversite ve hatta tüm yaşamları
süresince aldıkları eğitim kapsamında, yaşamlarını kolaylaştırmak adına
kullanmaları gereken üstbilişsel farkındalık ve zekâ gelişimlerinin birbirleri
ile paralel ilerlediği düşünülebilir. Bu noktadan hareketle çalışmanın
amacını, spesifik özellikler taşıyan spor alanında eğitim gören bireylerin,
problem çözme, üstbilişsel farkındalık ve zekâ alanlarının ilişkisi ve
etkileşimi konuları oluşturmaktadır (Kiremitci ve Canpolat, 2014).
Tablo 1’de görüldüğü gibi araştırma grubunun cinsiyet faktörüne göre
zekâ türleri arasında yapılan kıyaslamada Mantıksal Matematiksel ve
Kişilerarası Sosyal zekâ türleri arasında α=0,05 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunmuştur.
Mantık/matematiksel zekâ, bilimsel hipotezi sınıflandırma, öngörü,
öncelik verme, neden-sonuç ilişkisini anlama becerilerini içermektedir.
Bu zekâ türü güçlü olan insanların, akıl yürütme becerilerini, çok geniş
alanlara uygulanabildikleri görülmüştür (Bellenka, 1997).
Tekin (2008), ferdi ve takım sporlarında erkek ve kız sporcuların farklı zekâ
tiplerindeki seviyelerini karşılaştırmıştır. Erkek öğrenciler kız öğrencilere
göre mantıksal- matematiksel zekâ alanı ve bedensel-kinestetik zekâ
alanları yüksek çıktığını belirtmiştir.
Ekici (2011), yaptığı araştırmada, kadınların artistik aktivitelere daha
yatkın olduğunu ve görsel zekânın da artistik aktivitelerle ilişkili olduğunu
belirtir.
Mantıksal Matematiksel zekâ alanı gelişmiş olan insanlar, mantık
kurallarına, neden-sonuç ilişkilerine, varsayımları oluşturmaya,
sorgulamaya ve bunlara benzer soyut işlemlere karşı çok hassas ve
duyarlıdırlar (Saban, 2002; Başaran, 2004, akt. Tural, 2009). Saban (2002),
bu zekâ türü dominant olan bireylerin el becerisi gerektiren etkinliklerde
çok başarılı olduklarını belirtmiştir.
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
90
Her birey için birden fazla zekâ türü dominant olabilir ve birey yapmış olduğu
işle ilgili performans özelliklerinde bu zekâ türünün etkisiyle farklılıklar
ortaya koyabilir. Literatürde atıcılıkla ilgili çalışmalar belirlenememiş olsa
da, yapılmakta olan spor türü değerlendirildiğinde, gerek neden-sonuç
ilişkisi ve gerekse görsel reaksiyon-el becerisi koordinasyonun yüksek
olması gereken atıcılık sporcularının bu özelliklerinin erkek sporcularda
daha fazla gelişmiş olduğu belirlenmiştir.
Sosyal zekâ; bir insanın bir öğretmen, bir terapist ya da bir pazarlamacı
gibi çevresindeki insanların duygularını, isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama,
ayırt etme ve karşılama kapasitesidir (Saban, 2002 akt. Tural, 2009). Sosyal
zekâsı güçlü olanların önemli özellikleri arasında diğerlerinin duygularına,
korkularına, meraklarına ve inançlarına empati ile yaklaşma, yargılamadan
dinleme ve diğerlerinin performanslarını en üst düzeye çıkarmalarında
yardımcı olma isteği bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu zekâ, bazı
açılardan, türlerinin içinde en anlaşılabilir olanı olarak gösterilmektedir
(Bellenka, 1997, akt. Tural, 2009).
Literatürce de ifade edildiği gibi kişilerarası-sosyal özelliği güçlü
olan bireyler, insanlarla iletişimde ve birlikte olmaktan hoşlanırlar ve
karşılarındaki bireylerin yaş grupları ne olursa olsun onlar için fark etmez.
Başkalarının duygu ve düşüncelerini önemserler ve konuşmalarıyla
onların dikkatlerini çekmeyi başarırlar. Espri yetenekleri güçlüdür ve
insanları olduğu gibi kabul etmekte başarılıdırlar. Tüm bu özellikler
değerlendirildiğinde araştırma grubumuzu oluşturan bayan sporcuların
bu özelliklerinin erkeklere göre yeterince güçlü olmamasının arkasında
toplumumuzda bayanlara yüklenen sosyal rollerin sınırlı olmasının,
bu düzeydeki sporcularında bu durumdan etkilenmesine neden olduğu
düşünülebilir.
Tablo 2’de görüldüğü gibi yaş guruplarına göre yapılan karşılaştırmada,
istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamış olmasına rağmen, 14-
25 yaş gurubun atıcıların zekâ türlerine ilişkin toplam puanları diğer yaş
guruplarına oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur. Literatürde konuya
ilişkin araştırmaya rastlanmamasına rağmen bu sonuçlar üzerinde öğrenme
süreçlerinin daha yoğun kullanılıyor olmasının etkilerinin olabileceği
düşünülmektedir.
Kenan SİVRİKAYA, Serhat AYDIN, Duygu DUMANGÖZ
Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl. 3 Sayı. 2 - 2017 (79-94) 91
Tablo 3’de görüldüğü gibi araştırma grubunun kullanılan silah türüne göre
zekâ türleri arasında yapılan kıyaslamada Sözel Dilsel ve Kişisel İçsel
zekâ türleri arasında α=0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Sözel Dil zekâsı, sözcükleri ya da bir dilin temel işlemlerini açıkça
kullanma yeteneğidir. Sözel dil zekâsı kuvvetli olan bireyler işiterek,
konuşarak, okuyarak, tartışarak ve başkaları ile karşılıklı iletişime girerek
en iyi öğrenirler. İsimler, yerler ve tarihler hakkında iyi bir hafızaya
sahiptir. Başkaları ile yüksek düzeyde sözel iletişime girer. Tekerlemeleri,
anlamsız ritimleri ve kelime oyunlarını çok sever. Kitap okumayı çok
sever. Öğrendiği yeni kelimeleri anlamlarına uygun olarak konuşma veya
yazı dilinde kullanır. Dinleyerek öğrenmeyi sever (Saban, 2002).
Öztürkmen, (2006) yaptığı çalışmada kız öğrencilerinin sözel zekâ,
görsel, bedensel, müziksel, sosyal ve içsel zekâ alanı puanlarının erkek
öğrencilerden yüksek olduğunu tespit etmiştir. Altınok (2008), Beden
Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin cinsiyetlerine göre zekâ
alanları arasında kızlar lehine anlamlı farklılıklar olduğunu tespit etmiştir.
Tekin (2008), Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin
cinsiyetlerine göre zekâ alanları arasında müziksel ve bedensel zekâ
alanları açısından kızlar lehine anlamlı farklar olduğunu gözlemlemiştir.
Kişisel İçsel zekâ alanı, kendilik bilgisi ya da kendini tanıma zekâsı ya
da kendini bilme ve kendi yaşamı ve öğrenmesi ile ilgili sorumluk alma
yeteneği olarak belirtilmektedir (Başaran, 2004, akt. Tural, 2009).
İçsel zekâ alanı güçlü olan bir kişi, hislerdeki değişimi fark edebilir ve
bunu ifade eder, kendi kendini motive ve disipline edebilir. Sağlıklı benlik
algısına sahiptir. Bağımsız olma eğilimindedir. Kendisinin güçlü ve zayıf
yanları hakkında gerçekçi bir görüşe sahiptir. Hayattaki başarılarından ve
başarısızlıklarından ders almasını bilir, kendine güveni ve saygısı yüksektir
(Saban, 2002).
Elit Atıcıların Çoklu Zekâ Özelliklerinin Cinsiyet, Kullandıkları Silah Türü ve Yaş Faktörlerine
Göre Karşılaştırılması
92
Altınok (2008), Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin Çoklu
Zekâ alanlarının incelenmesi üzerine yaptığı yüksek lisans çalışmasında;
araştırmaya katılan deneklerin sınıflar arası karşılaştırmalarında sosyal
zekâ, içsel zekâ ve doğacı zekâya ilişkin istatistiklerinde anlamlı farklılıklar
tespit edilmiştir.
Her insan bu zekâ alanlarından birine sahip olabileceği gibi bir diğer zekâ
alanının da özelliklerini sergileyebilir (Campbell, 1992 akt. Yaz, 2013).
Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde her iki anlamlı farklılık
üzerinde havalı ve ateşli tüfek kullanan sporcuların elde ettikleri yüksek
ortalamaların etkin olduğu değerlendirilebilir. Her iki durumda da
belirtilen grupları oluşturan sporcuların gerek dil bilim kullanım becerileri
ve gerekse kendini tanıma becerilerin daha güçlü oldukları ifade edilebilir.
Sonuç olarak, çoklu zekâ ile ilgili, gerek yapılan bu araştırma ve gerekse
farklı yaş ve spor gruplarına yönelik yapılmış olan araştırmalar, literatürce
belirtilen tespitlerle örtüşmektedir. Her birey için var olan zekâ ve türleri
bireyden bireye farklılık gösterebilmekte ve yaşam deneyimlemelerine
göre birey dominant veya sahip olduğu farklı zekâ türü nedeniyle
yönelimlerde bulunabilmektedir. Bu durum elit sporcular için farklı
değildir. Elit sporcular da bir birey olarak sahip olduğu zekâ özellikleri
nedeniyle yöneldiği öğrenme becerilerinde yavaş veya hızlı ilerleme
sağlayabilmektedir. Bununla beraber, spora başlama dönemlerinde sporcu
adayının zekâ düzeyi ve dominant olan zekâ türü veya türlerinin bilinmesi
sporcuya kazandırılması gereken fiziksel, sosyal ve psikolojik becerilerin
öğrenilmesinde yararlı olacaktır.
Özellikle alt yapı antrenörlerinin, sporcu adayı için en verimli ilerlemenin
sağlanmasında zekâ türlerinin dikkate alınarak yönlendirme yapılması,
sözel dilsel ve kişisel içsel zekâsı dominant olanların daha çok havalı ve
ateşli tüfek dalına yönlendirilmesinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır