Abstract:
Eğitimde kullanılan geleneksel yöntemler artık yerini öğrencilerin
kendilerini özgür ve yaratıcı bir biçimde ifade edebilecekleri yöntemlere
bırakmıştır. Bu yöntemlerden, öğrencinin kendini ortaya koyabildiği en
önemli ve etkili olanı dramadır (Çelikkaya, 2014). 2005–2006 öğretim
yılından itibaren ilköğretim 4. ve 5. sınıfların müfredat sistemini giren
drama kavramı, Yunancadan türetilmiş dram sözcüğünün yapmak, etmek,
eylemek anlamlarını taşıdığı bilinmektedir. Tiyatro bilimi içinde drama
özetlenmiş, soyutlanmış eylem anlamına gelmektedir (San, 1990, s. 573).
Drama ile öğrenci aktiftir, öğrendikleriyle kendi yaşantıları arasında bağıntı
kurar, grup çalışmalarına katılır, konuya motive olur, kendi yaşantılarını
da işe koştuğu için kendini konunun bir parçası olarak görür, böylece derse
karşı ilgisi artar (Karadağ ve Çalışkan, 2005, s.5). Drama; öğrencinin
yaratıcılık ve estetik gelişimi, sosyal gelişim ve birlikte çalışma yeteneği,
iletişim becerilerinin gelişimi, kendini tanıması, kendine güven duyma ve
karar verme becerisi kazanması, sözcük dağarcığını geliştirme yoluyla dil
ve iletişim becerileri kazanması, duygularını ve düşüncelerini geliştirmesi,
empati kurması yönünde önemli işlevlere sahiptir. Bu nedenle, bu eğitimi
verecek kişinin niteliği önem kazanmaktadır (Ömeroğlu ve diğerlerinden
akt. Yazıcı ve Demiroğlu, 2013).
Eğitici drama, John Dewey ile benimsediğimiz “yaparak, yaşayarak
öğrenme” felsefesini yansıtan öğrenme yöntemlerinden birisidir. Çocuk
etkinliklerde izleyici dahi olsa olayı algılama fırsatı bulduğundan edindiği
bilgi ve yaşantılar onun için büyük önem taşımaktadır (Karadağ, Korkmaz,
Çalışkan & Yüksel, 2008). Çocuk eğitiminde sıklıkla kullanılmaya
1
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
İlköğretim Sınıf ve Okul Öncesi Öğretmenlerinin Eğitici Drama Uygulamaları
Hakkındaki Farkındalıklarının İncelenmesi
214
başlanan drama yönteminin kendi içinde yarattığı “psikodrama”, “yaratıcı
drama”, “tiyatro” ve “eğitici drama” terimleri de vardır (Önder, 2010).
Eğitimde esas uygulanan eğitici drama Önder’e (2010) göre; mümkün
olduğunca esnek olmakla birlikte temel kuralları önceden ve dışarıdan
belirlenmiş, bir grupta yaşanan, yetişkin bir lider (örneğin bir öğretmen)
tarafından yönlendirilen ya da en azından başlatılan ve çocuklar tarafından
bir grup oyunu gibi algılanabilen etkinlikler bütünüdür (Önder, 2010, s. 32).
Eğitici drama; hareket, duyu, dil ve iletişim, düşünce ve duygunun bir
sentezidir. Bu sentezi oluşturan unsurlara yer veren farklı uygulama
aşamalarını içinde barındıran bir yapıya sahiptir. Bu yapı eğitici drama
yönteminin uygulanış yolunu da gösterir. Diğer bir deyişle eğitici dramadan
beklenen yararların elde edilmesi için, söz konusu aşamalı yapının göz
önüne alınması ve uygulamanın buna göre gerçekleştirilmesi gerekir.
Eğitici Drama Yönteminin Farklı Aşamaları:
• Eğitici Dramayı Başlatma
• Drama Oyunu
• Tartışma
• Destekleyici Etkinlikler (Önder, 2003, s. 32)
Yapılan dramalarda hem uygulanabilirliği kolaylaştıran hem de etkili ve
kalıcı öğrenmeye olanak sağlayan bu aşamalar eğitici dramayı oluşturan
önemli unsurlardandır. Eğitici drama uygulamalarından hedeflenen
yararların sağlanabilmesi, drama liderinin yani öğretmenin yaklaşımı,
davranışları ve uygulama becerileri ile doğru orantılıdır (Önder, 2003).
Bir lider olarak öğretmen tüm bu aşamaları eksiksiz bir şekilde yerine
getirmediğinde yapılan eğitici drama uygulaması öğrenci tarafından tam
anlamıyla özümsenemez. Bundan dolayı tüm öğretmenlerin eğitici drama
ve uygulanabilirlik aşamalarına hâkim olmaları gerekmektedir. Ancak
eğitim sisteminde yaşanan kopukluklar, her okulun kendine özgü eğitim
programları, zaman yetersizlikleri, üniversitelerin öğretmen yetiştirme
programlarındaki farklılıklar gibi engeller eğitici drama uygulamalarında
yetersizliğe ve eksikliğe yol açmaktadır.
Ebru ÖZTÜRK, Yrd. Doç. Dr. Aylin SÖZER ÇAPAN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (213-217) 215
Son yıllarda programlar yenilenirken dramaya daha küçük yaş gruplarından
itibaren yer verilmeye başlanmış ve öğretmenler için drama kursları
açılmaya başlanmıştır. Ancak bu girişimler yeterli donanım ve bilince
sahip olunmadığından eksik kalmaktadır. Drama, uzmanlık isteyen bir
öğretim yöntemidir. Eksik ve yanlış uygulamalar faydadan çok zarar
getirebilir. Bu yüzden eğitimde önemli bir yere sahip olan bu yöntemde
drama lideri öğretmenin görüşleri, bilgi ve becerileri oldukça önemlidir
(Yazıcı ve Demiroğlu, 2013).
Bu araştırma ile sınıf öğretmenleri ve okul öncesi öğretmenlerinin eğitici
drama uygulamaları ile ilgili farkındalıkları arasındaki farkın incelenmesi
amaçlanmaktadır. Bu araştırmada ‘Tarama modellerinden olan ilişkisel
Tarama Modeli “kullanılacaktır. İki ve daha çok sayıdaki değişken arasında
birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma
modellerine ilişkisel tarama modelleri denir. Bu tür bir düzenlemede,
aralarında ilişki aranacak değişkenler, tekil taramada olduğu gibi, ayrı
ayrı sembolleştirilir. Ancak bu sembolleştirme (değerler verme, ölçme),
ilişkisel bir çözümlemeye olanak verecek şekilde yapılmak zorundadır
(Karasar, 2014).
Araştırmada kullanılacak olan ölçekte sınıf öğretmenleri ve okul
öncesi öğretmenlerinin eğitici drama uygulamaları yeterliliklerinin
ve farkındalıklarının bilgisini ölçen sorular, beşli likert tipi ölçekle alt
boyutlara ayrılarak hazırlanacaktır. Ölçeğin geçerlilik güvenirlik işlemleri
için aşağıdaki adımlar izlenecektir. Araştırmanın evreni, İstanbul ilinde
bulunana ilköğretim sınıf öğretmenleri ve okul öncesi eğitim kurumlarında
çalışan öğretmenlerden oluşmaktadır.
Araştırmanın örneklemi rastgele örneklem seçme modeline göre
belirlenmiştir. Çalışmanın örneklem grubunda Küçükçekmece, Kâğıthane,
Şişli, Ümraniye, Kadıköy Bahçeşehir, Başakşehir, Halkalı, Florya, Eyüp,
Haramidere, Esenyurt, bulunmaktadır.
Güvenirlik işlemlerinde ilk önce zaman göre değişmezliğin saptanabilmesi
için ölçekte önceki ve sonraki ölçmeler arasındaki korelasyon katsayısı
hesaplanacaktır. Bağımsız gözlemciler arası uyum tekniği kullanılarak
gözlemcilerin ayrı ayrı yaptıkları ölçümlerin ortalaması alınarak, her
İlköğretim Sınıf ve Okul Öncesi Öğretmenlerinin Eğitici Drama Uygulamaları
Hakkındaki Farkındalıklarının İncelenmesi
216
durum için bir tek değer bulunacaktır. Ayrı ayrı gözlem sonuçları birbirine
ne kadar yakın ise, sonuçta elde edilen ortalama değerin güvenirliği de
o kadar yüksek olacaktır. İç tutarlılık için madde istatistikleri yapılacak,
ölçme aracındaki her maddenin aldığı değer ile ölçme aracının tümünden
alınan toplam değer arasındaki ilişkiyi ifade etmek amacıyla madde
istatistikleri yapılacaktır. 0.5’ten küçük katsayıları olan maddelerin
güvenilirliği gözden geçirilecektir (Karasar, 2014).
Geçerlilik işlemlerine gelince içerik geçerliliğinin saptanabilmesi için
ölçme aracında bulunan maddelerin ölçme amacına uygun olup olmadığı,
ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediğini belirlemek amacıyla
“uzman görüşü” alınacaktır. Ölçü aracı ve amaçları bir uzman gruba
inceletilecektir ve grubun önerilerine göre gerekli yeni şekil verildikten
sonra ölçme aracı kullanılacaktır. Aynı zamanda uygulama geçerliği
için de yapılan ölçme ile ölçülmeye çalışılan şeyin gerçek hayattaki
yansımalarının karşılaştırılmasındaki uyumuna bakılacaktır. Yapı geçerliği
için araştırmanın kuramsal boyutunda yer alan alt boyutların aynı faktör
altında çıkma beklentisini test etmek amacıyla faktör analizi yapılacaktır.
Aynı faktörü ölçen maddeler bir araya gelerek çeşitli grupları oluşturması
beklenmektedir. Her faktör grubuna içinde bulunan maddelerin özelliğine
göre bir faktör adı verilecektir. Bu faktörden her birinin ölçmedeki
kuramsal yapıyı ifade etmesi beklenmektedir