Özet:
Dünya ve Avrupa Birliği ölçeğinde, Türkiye’nin Hayat Boyu Öğrenme
Stratejilerine ne derece uyabildiği, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları
(STK’ları), kamu kurum ve kuruluşları ile halkın yetişkin eğitimine güncel
olarak belirtirsek Hayat Boyu Öğrenmeye Katılım Oranlarına ne derecede
katkıları olduğunu gözlemleyebilmek için halk eğitimi faaliyetlerini iyi
analiz etmek gereklidir.
Avrupa Birliği’nin eğitim alanındaki en temel metinlerinde (The Concrete
Future Objectives of Education Systems, A Memorandum On Lifelong
Learning, Making A European Area Of Lifelong Learning A Reality,
Education And Training In Europe vb.) belirtildiği üzere, birliğin eğitim
politikalarının çerçevesini çizen temel kavram yaşam boyu öğrenmedir.
Bu metinlerde yaşam boyu öğrenme, sadece eğitim ve mesleki eğitimin
bir biçimi olarak değil, kesintisiz olarak var olan öğrenme ortamlarının
sağlanması ve bu ortamlara katılmak için yol gösterici bir ilke olarak
anılmaktadır. Birlik, 2000 yılında ekonomik ve sosyal gelişimini planladığı
stratejik bir çalışma yapmıştır. Lizbon Stratejisi adı verilen bu çalışma da
birliğin güçlü yanlarının yanı sıra sorunları tespit edilmiş ve 2010 yılına
kadar bu sorunların giderilmesi ve belirlenen hedeflere ulaşılması için bir
eylem planı karar altına alınmıştır (Bağcı, 2011).
Hayat Boyu Öğrenmenin önem kazanması ve gelişmeye başlaması ile
bu kapsamda tanımlanan eğitim; zaman ve mekâna bağlı olmadan hem
1
Bu Makale, Şubat 2017’de T.C.İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi
ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalı öğrencisi
Sahre Köksal tarafından Tez Danışmanı Prof. Dr. Uğur Tekin danışmanlığında hazırlanmış olan
“Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri” konulu Yüksek Lisans
Tez'inden üretilmiştir.
2
Uzman Öğretmen, Kurum Müdürü, Avcılar Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, e-posta: duha72@
hotmail.com
3
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü, ugurtekin@aydin.
edu.tr
Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri
170
okul içi eğitimi hem de okul dışı eğitimi içine alan tüm eğitim ile ilgili
etkinliklerin temel birlikteliği olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği
Komisyonu tarafından 2000 yılında açıklanan bu Hayat Boyu Öğrenme
Memorandumunda aşağıda belirtilen altı temel stratejinin, Hayat Boyu
Öğrenmenin tanımlanması ve yaygınlaşmasında gerekli olduğuna değinilmiş
ve 21 yy.daki Hayat Boyu Öğrenmenin genel çerçevesi belirlenmiştir.
Milli eğitimin 1739 sayılı temel eğitim kanununda da dikkati çekeceği gibi
eğitim yaygın eğitim ve örgün eğitim olarak sınıflandırılmaktadır. Yaygın
eğitim geçmişten günümüze hep yetişkin eğitimi ve 15 yaş üzeri kişilerin
hizmet aldığı bir sistem olarak tanımlanmakla birlikte, 2008 yılından sonra
Türkiye’de değişen genel müdürlük yapıları ve mevzuatlar doğrultusunda
Hayat Boyu Öğrenme genel müdürlüğü ve görevleri de sıfır yaştan kişisel
ihtiyaç ve talepler sonlandığı ana kadar ihtiyaca cevap verebilen bir eğitim
sisteminden bahsedilmektedir. Örgün eğitim ise okul öncesi ile başlayan,
ilkokul, ortaöğrenimi kapsayan müfredat ve çerçeve programları ile yerine
getirilebilen bir eğitim sistemini ifade etmektedir.
Yerel yönetimlerde halkın eğitimi ve hayat boyu öğrenme faaliyetlerinden
bahsederken dikkati çeken en önemli konu ve akla gelen en ciddi soru
“Halkın eğitiminde en etkin söz sahibi ve etkili otorite kim olmalıdır? “sorusu
olarak görülmekte ve bu sorunun cevabı üzerine araştırmanın kapsamı,
hedef kitlesi ve beklenen sonuçlarının şekillendiği gözlemlenmektedir.
Milli eğitimin temel kanununa bakıldığında da, özellikle yerel yönetimler
tarafından kullanılmaya çalışılan ve işlerliği çoğu zaman siyasal ergler
üzerinden sağlanan yaygın eğitim ve mesleki yaygın eğitimin kim tarafından
yapılacağı veya organizesi ile ilgili bir otoriteden söz edilmemiştir. Sadece
eğitim sistemi içerisinde yerinin olduğu belirtilmektedir.
Mesleki yaygın eğitim alanında yerel yönetimlere hareket imkânı veren
yasal düzenlemelerden birisi de; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
Tebliğler Dergisi’nin Şubat 2001 tarihli 2521 sayısında ilan edilmiştir.
Bu yasal düzenlemede, “kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, vakıflar,
dernekler ve meslek odaları tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetim
ve gözetiminde ücretsiz olarak açılacak yaygın eğitim amaçlı kurslar
yönergesi” düzenlemeye sunulmuş ve yayınlanmıştır.
Sahre KÖKSAL, Prof. Dr. Uğur TEKİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (169-176) 171
Bu yönergede; “özel öğretim kurumları mevzuatı dışında kalan ve kuruluş
maksatlarında; yaygın eğitim amaçlı faaliyette bulunabileceklerine
ilişkin görev, yetki, sorumluluk ve uzmanlığı bulunan kamu kurum ve
kuruluşları, belediye, vakıf, dernek ve meslek odaları tarafından ücretsiz
olarak açılacak kursların açılış ve işleyişlerine ilişkin esaslar” hizmete
sunulmuştur. Yerel yönetimlerin en önemli unsuru olan belediyelere ve
yerel yönetimler “3797 sayılı MEB Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasa
ve Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği”nde yer verilmiştir (Eser, 2010).
İl özel idareleri de halkın eğitimi ve bulunduğu ildeki hayat boyu öğrenme
stratejilerini geliştirme hususunda etkili ve yetkili kurumlardır. İl özel
idareleri yine görevleri ve sorumlulukları yasalar ve kanunlarla belirlenmiş
tüzel kişiliği olan kurumlardır. Bulunduğu İlin malları ve gelirlerini
gözeterek; il çıkarlarına uygun bir şekilde bütçe ve malları aktif bir şekilde
yönetir. Aynı zamanda İl özel idareleri aracılığıyla yerel halk il yönetimine
aktif katılır. İşte bu özelliği de il özel idarelerinin yerel yönetim olma
özelliğinin göstergesidir.
Yasalar İl özel idarelerinin eğitim alanında yapması gerekenleri de şöyle
belirlemiştir: “5302 sayılı İl Özel İdaresi Yasası’na göre il özel idareleri,
eğitim- öğretim hizmetlerine katkı için; yetiştirme yurtları kurmak ve
işletmek, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarına arsa temini, bina yapımı,
bakım ve onarım ile diğer ihtiyaçların giderilmesinde görevli ve tam
yetkilidir.
Genel olarak tüm bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları da;
eğitim yatırımları ile ilgili olan ve kendi bütçelerinde var olan bütçeleri
il özel idarelerine ileterek halkın eğitim hizmetlerini yerine getirebilirler.
Bütçelerin bu şekilde iletimi, bütçe yani kaynağı aktaran bakanlığın
bakanının onaylaması ile olur ve şartlı bağışlar benzeri aktarılan amaç
dışında kullanılması mümkün olmaz (Gürbey, 2012).
Bu makaleye konu olan Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu
Öğrenme Faaliyetlerinin anlaşılması ve somut değerler edinilmesi amacıyla
yapılan anket çalışmasında; Kişisel Bilgi Formu ve “Yerel Yönetimlerde Halkın
Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri Ölçeği” çerçevesinde verilen cevaplar
değerlendirilmiş, ankete katılımı sağlanan 160 çalışana sorular yöneltilmiştir.
Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri
172
Anket sorusu yöneltilen çalışanların çoğunluğunun: kadın, evli, 20-30 yaş
aralığında, ön lisans mezunu, 1-5 yıl arasında tecrübesi olan, %27,5’u usta
öğretici ve yerel yönetimlerin halkın eğitim ihtiyaçlarını araştırmak için
çalıştığı belirlenmiştir.
Ankete katılanlar yerel yönetimlerin halkı eğitime teşvik etmek ve
bilinçlendirmek için çalıştığını, yerel yönetimlerin sürekli eğitimi ve
kendini geliştirmek için kütüphaneler, internet evleri, eğitim merkezleri
açtığını söylemişlerdir.
Yerel yönetimlerin sosyal yapısı itibariyle anket sonuçlarının bu makalenin
içeriğini anlatmakta çok önemli bulgulara eriştiği gözlemlenmiştir.
Yerel yönetimlerin; bölgenin ekonomik kalkınmasına teşvik etmek
için halkı yönlendirici eğitim verdiklerini, kentin gelişmesi ve kentlilik
bilincinin oluşması için halka eğitimler verdiğini, çevrenin korunması için
halka eğitimler verdiğini, kültürel değerlerimizin korunması ve gelecek
kuşaklara aktarılması içi eğitimler verdiğini, halkın mesleki eğitimi için kurs
faaliyetleri, halkın meslek öğrenerek çalışma hayatına kazandırılmasını
sağladığını, ailelerinin geçimini sağlamak üzere sokakta çalışan çocukların
eğitime kazandırılması, eğitim ihtiyaçlarının ve masraflarının karşılanması
yönünde çalışmalar yaptığını da ortaya koymaktadır.
Yerel yönetimlerin halkın eğitimi faaliyetlerinin; kentleşme ve göçle
gelen kişilerin sosyal hayata uyumu ve kentlileşmesine katkı sağladığını,
halkın fiziksel ve ruhsal yönden gelişebilmesi, sağlığını koruyabilmesi için
spor dalları ve rehabilite edici bilgileri içeren eğitimler verdiğini, açtığı
kadın sığınma evlerindeki eğitim faaliyetleri, kadınlarının kendi haklarını
öğrenmesini ve bilinçlenmesini sağladığını, yaşlı bakımevlerindeki halkın
eğitim faaliyetleri, yaşlılara öz bakım becerilerinin kazandırılması, yaşlıların
rehabilitasyonu konularında da destek sağladığı sonuçları elde edilmiştir.
Yerel yönetimlerin halkın eğitimi için her türlü alt yapıyı sunduğu,
halkın eğitiminde görev yapan personelin hizmet içi eğitim faaliyetlerini
gerçekleştirdiği, bilgi toplumunun gereği olan bilgili insanın yetiştirilmesi
konusunda halkın eğitimi sürecindeki verimliliğin ve etkinliğin artırılması
için çalışmalar yaptığı da elde edilen sonuçlar arasında görülmüştür.
Sahre KÖKSAL, Prof. Dr. Uğur TEKİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (169-176) 173
Yine de yetişkin eğitiminde dikkat edilecek çok önemli hususlar
bulunmaktadır. Bunun için bilimin bu alanda yaptığı çalışmalar ve
yetişkin eğitimi (Andragoji) alanında yetkin olmak gerekir. Andragoji
genel anlamda aşağıdaki ilkelere ışığında görülebilir (Bkz. Bernard, 1984;
Haendler, 1985):
1. Yetişkin teşvik olması ve başarılı olabilmesi için eğitimin amaç ve
hedeflerini bilmelidir.
2. Yetişkin kendi öğrenme sürecine katılmalıdır.
3. Öğretim yetişkinin sosyal rollerini ve yeteneklerini geliştirici olmalıdır.
4. Öğrenme için olumlu eğitim ortamı hazırlanmalıdır.
5. Çeşitli öğretim yöntem ve teknikleri kullanılmalıdır.
6. Öğrenme için yeterli zaman verilmelidir.
7. Yetişkinin tecrübeleri öğrenme kaynağıdır. Geçmiş deneyimlerin
öğrenmeyi etkilediği göz önünde tutulmalı ve yeni öğrenilenler,
eskilerle bütünleştirilmelidir.
8. Öğrenilecek konunun ayrıntısı yapısallaştırılmalıdır. Bilgiler basitten
karmaşığa gitmeli ve kavrayarak öğrenme sağlanmalıdır.
9. Öğrenilenler arasındaki bağlantının yetişkin tarafından keşfedilmesi
sağlanarak ve uygulama ile öğrenmenin kalıcılığı ve farklı alanlara
aktarılabilmesi, gerçekleştirilmelidir.
10. Öğrenme sonunda geri bildirimle doğru ve yanlışlar verilerek,
öğrenmede olumlu tutum geliştirilmelidir.
11. Sürekli değerlendirme ve kendi kendini değerlendirme ile öğrenme
arttırılmalıdır.
12. Yetişkinin eğitim programı işlevsel ve dinamik olmalıdır. Bireyin ve
toplumun değişen gereksinimlerine göre sürekli şekillendirilmelidir.
13. Yetişkin öğrenme engelleri olan, olumsuz eğitim ortamı, ilgi duymama,
uyumsuzluk, kendisine yararlı olacağına inanmama, öğrenme hızını
zorlama, sosyal statü ve görünüşünü uygun bulmama, korkma,
bunalma, öfke, korku ve baskı; akılda tutulmalıdır (Ültanır, E. &
Ültanır, G.,2005).
Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri
174
Ankete katılanların Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi ve Hayat Boyu
Öğrenme Faaliyetleri ölçeğine verdikleri cevapların ortalama değerlerine
göre elde edilen sonuçlar değerlendirilecek olursa, katılımcılar yerel
yönetimlerin halkın hayat boyu öğrenmesi için MEB, üniversiteler,
STK’ları ile beraber projeler yürüttüğünü, yerel yönetimlerin engellilerin
eğitimle ilgili dezavantajlarını gidermek ve onların iyi eğitim almalarım
sağlamak için çalışmalar yürüttüğünü, yerel yönetimlerin halkın mesleki
eğitimi için kurs faaliyetleri halkın meslek öğrenerek çalışma hayatına
kazandırılmasını sağladığını, yerel yönetimlerin halkın eğitimi ve
meslek edinmesi için kurslar düzenlediğini, yerel yönetimlerin halkın
kültürel ve sanatsal becerilerini değerlendirmek için eğitim faaliyetleri
gerçekleştirdiğini yüksek derecede düşünmektedir.
Bu çok yönlü çalışmaya katkıda bulunmak isteyen gönüllü katılımcılar;
yerel yönetimlerin eğitim faaliyetlerinin dezavantajlı grupların topluma
daha faydalı olmasına katkı sağladığını ama maddi koşulları sebebiyle
okuyamayan çocuk ve gençlere destek olmadığını söylemişlerdir.
Yerel yönetimlerin halkın eğitim faaliyetleri değerlendirmesinde
bulunanlar, dezavantajlı grupların sosyalleşmesine katkı sağladığını,
halkın bilinçlendirilmesine katkı sağladığını, çocuk ve gençlerin suçtan
uzaklaşmalarına katkı sağladığını, üniversiteye giden başarılı gençlere
burs vererek onların eğitimlerine destek olduğunu, kültürel değerlerimizin
korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için eğitimler verdiğini
belirtmişlerdir.
Karşılaştırmalara ilişkin bulguların sonuçlarına göre: kadınlar erkeklere
göre Yerel Yönetimlerde Halkın Eğitimi Ve Hayat Boyu Öğrenme
Faaliyetleri Ölçeğindeki daha yüksek oranda katıldıkların belirtmişlerdir.
• 31-40 yaşında olanlar 20-30 yaş olanlara göre,
• 41-50 yaş arasında olanlar,20-30 yaş olanlara göre,
• 51-60 yaşında olanlar, 20-30 yaş olanlara göre,
• 51-60 yaş olanlar, 41-50 yaş olanlara göre,
• 60 yaş ve üzeri olanlar, 41-50 yaş olanlara göre,
• 60 yaş ve üzeri olanlar, 51-60 yaş arasında olanlara göre
Yerel Yönetimlerin Eğitim Faaliyetleri Ölçeğine daha olumlu cevaplar
Sahre KÖKSAL, Prof. Dr. Uğur TEKİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (169-176) 175
vermişlerdir.
• 6-10 yıl arasında çalışanlar 1-5 yıl arasında mesleki kıdeme sahip olan
çalışanlara göre,
• 11-15 yıl arasında mesleki kıdeme sahip olan çalışanlar 1-5 yıl arasında
tecrübeye sahip çalışanlara göre,
• 16 yıl ve üzeri çalışanlar 1-5 yıl çalışanlara göre,
• 16 yıl üzeri çalışanlar 11-15 yıl çalışanlara göre
Yerel Yönetimlerin Eğitim Faaliyetleri Ölçeğine daha olumlu cevaplar
vermişlerdir.