Abstract:
ÇalıĢmanın amacını, yetiĢkinlerde büyüklenmeci narsisizm, kırılgan narsisizm
ve depresyon eğilimi arasındaki iliĢkinin incelenmesi oluĢturmaktadır. Bunun
yanında büyüklenmeci narsisiszm, kırılgan narsisizm ve depresyon eğiliminin sosyo demografik değiĢkenlerle iliĢkisi incelenmiĢtir. ÇalıĢma farklı illerden basit rastgele
yöntemle seçilen 18 ile 65 yaĢları arasında 117‘si kadın, 118‘i erkek 235 yetiĢkin ile
gerçekleĢtirilmiĢtir. Katılımcılardan sosyo-demografik kiĢisel verileri toplamak
amacıyla Sosyo-Demografik Veri Formu, büyüklenmeci narsisistik özelliklere dair
veri toplamak amacıyla Narsisistik KiĢilik Envanteri (NKE), kırılgan narsisistik
özelliklere dair veri toplamak amacıyla Kırılgan Narsisizm Ölçeği (KNÖ), depresyon
eğilimlerine dair veri toplamak amacıyla Beck Depresyon Envanteri‘nden (BDE)
yararlanılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda büyüklenmeci narsisiszm toplam puanı ve
otorite, sömürücülük, teĢhircilik, üstünlük alt boyutları ile depresyon eğilim düzeyi
arasında bir iliĢkiye rastlanmamıĢtır. Ancak büyüklenmeci narsisizm alt
boyutlarından hak iddia etme boyutu ile depresyon eğilimi arasında pozitif yönde
anlamlı bir iliĢki, kendine yeterlilik alt boyutu ile depresyon eğilim düzeyi arasında
negatif yönde anlamlı bir iliĢki tespit edilmiĢtir. Kırılgan narsisizm ile depresyon
eğilim düzeyi arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢkiye rastlanmıĢtır. Büyüklenmeci
narsisizm toplam puanı ve otorite, sömürücülük, teĢhircilik, hak iddia etme alt
boyutları ile kırılgan narsisizm arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢki tespit
edilmiĢtir. Cinsiyet değiĢkenine göre bakıldığında TeĢhircilik alt boyutunda anlamlı
bir farklılık tespit edilmiĢ ve kadınlar erkeklere kıyasla daha yüksek TeĢhircilik
puanı belirtmiĢtir. Kırılgan narsisizmde cinsiyete göre anlamlı bir farklılık tespit
edilmiĢ ve erkek katılımcılar kadın katılımcılardan daha yüksek puan almıĢtır.
Romantik iliĢki değiĢkenine göre bakıldığında ise Otorite alt boyutunda anlamlı bir
farklılık tespit edilmiĢ ve iliĢkisi olanların daha yüksek otorite puanı bildirdiği
saptanmıĢtır. Sonuçlar, literatür göz önünde bulundurularak değerlendirilmiĢ,
iv
araĢtırmanın sınırlılıklarından bahsedilmiĢ ve gelecek araĢtırmalar için önerilerde
bulunulmuştur