Abstract:
Kuramsal bilgi, profesyonel ve etik değerlere bağlı bilimsel uygulama
gerçekleştirmede sosyal çalışmacılar için rehber niteliğindedir. Kuramla uygulama
birlikteliğinin sağlanması ve kuram bilgisinin uygulamaya aktarımı öteden beri sosyal
hizmetin temel tartışma konuları arasında yer almıştır. Bu tartışmaların odak noktasını
ise sosyal hizmetin uygulamaya bağlı deneyim, sezgi, beceri yönü ve bilim yönü
arasındaki ilişkiler oluşturmaktadır. Sosyal hizmet, literatürde çoğu zaman bilim;
deneyim ve sezgiye başvurma açısından da sanat olarak görülmektedir. Sosyal
hizmetin doğa bilimlerinde olduğu gibi sayısallaştırılabilen kesin bir yönteme
dayanmaması, bilimsel yönünün uygulanmasını hassas bir süreç haline getirmektedir.
Bilimsel bir çerçeve sunan kuramların sosyal hizmetin becerileri ile harmanlanarak
uygulanması noktasında ise bazı sınırlılıklar olduğu literatürde ele alınan ve tartışılan
konular arasındadır. Bu çalışma; İstanbul’da kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil
toplum kuruluşlarında (STK) çalışan 20 sosyal çalışmacının uygulamada kuramsal
bilgi kullanımları ve bunu etkileyen koşulları irdelemektedir. Çalışma sonunda elde
edilen bulgular kuram kullanımının sosyal çalışmacının ilgisi, çalışılan alan, kurumsal
yapı, yöneticiler, müracaatçı kitlesi ve yoğunluğu, deneyim süresi, bürokrasi ve
yönetsel koşullar zemininde şekillendiğini ortaya koymaktadır. Buna göre sosyal
çalışmacılar en sık güçlendirme, ekolojik yaklaşım ve sistem kuramını kullanmakta,
hızlı ve sonuç odaklı çalışma koşulları kuramsal bilgi kullanımını sınırlamaktadır.
Bulgular, sosyal çalışmacıların kuramsal bilgiyi çoğunlukla içselleştirmiş bir şekilde
farkında olmadan kullandıklarına; az sayıda sosyal çalışmacınınsa kuramsal bilgiyi
farkındalıkla bilinçli bir tercih olarak uygulamada kullandıklarına işaret etmektedir