dc.description.abstract |
Canlı yaĢamının devam edebilmesi, içinde yaĢadığımız gezegenin ekolojik dengesine
ve sağlıklı doğal çevrenin varlığına bağlıdır. Ancak, insan faaliyetlerinin olumsuz
etkileri ile gerçekleĢen doğal çevre tahribatı, bütün toplumların birlik içerisinde
çözmesi gereken ortak bir problem olarak karĢımıza çıkmaktadır. Çözüm,
sürdürülebilirlik olgusunu bütüncül bir Ģekilde ele alarak, öğrenmek ve uygulamaktır.
Sürdürülebilirlik olgusunun en önemli uygulama alanı, dünya nüfusunun yarısını
barındıran ve yoğun yapılaĢmıĢ çevreye sahip kentlerdir. Kentsel sürdürülebilirliğin
sağlanması, içinde barındırdığı canlıların yaĢam mekanları olan yapıların
sürdürülebilirliğinin sağlanması ile gerçekleĢebilir. Sürdürülebilirliğin bütüncül
Ģekilde sağlanabilmesi, mimari ve kentsel sürdürülebilirlik olgusunun bir arada ele
alınmasına bağlıdır. Mimari sürdürülebilirliğin sağlanması ise, uluslararası
platformlarda yeĢil bina olarak nitelendirilen çevre dostu yapıların, yaĢam döngüleri
boyunca çevreye etkileri düĢünülerek tasarlanması ve uygulanması ile baĢarılabilir.
Metropol kentlerde yoğun nüfus artıĢı ve değiĢen yaĢam koĢulları, insanları, günlük
ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karĢılayabilecekleri karma iĢlevli yapı tipolojisine
çekmiĢtir. Bu sebeple çalıĢmada, kentin önemli merkez noktalarında, ana arterler ile
iliĢkilendirilmiĢ, büyük hacimlere sahip karma iĢlevli yapı tipolojisinin kente etki
potansiyellerinin incelenmesi gerekli görülmüĢtür.
Bu çalıĢmanın amacı, Ġstanbul‟dan seçilmiĢ karma iĢlevli yapıları, kentsel ve çevresel
kriterler bağlamında incelemektir. Derin bir literatür araĢtırması sonucunda bu tez
çalıĢması kapsamında üretilen özgün kriterler çerçevesinde, Zorlu Center, Akasya
Acıbadem ve Metropol Ġstanbul projeleri değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢma sonunda,
sürdürülebilirliğe katkı sağlamak ve karma iĢlevli yapıların kente ve çevreye
olumsuz etki potansiyellerini azaltmak amacı ile yapılan değerlendirme sonucu elde
edilen bulgular tartışılmıştır |
tr_TR |