Abstract:
Yeni Türk Edebiyatımıza kırkın üzerinde eser kazandıran Sâmiha Ayverdi Hanımefendi, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden, kuruluş dönemine, mütareke yıllarından, Cumhuriyet dönemine kadar tanıklık etmiş; içinde yaşamış olduğu topraklara ve medeniyete karşı kayıtsız kalmayıp bunları neşretmiştir. Bu eserlerinde sıkça çocukluğunun da geçtiği köşklerden, yalılardan, konaklardan ve diğer mimari unsurlardan da bahsetmiştir. Bu mimari unsurlardan bahsederken Türk sanatının ince zevkini okuyucularına büyük bir ustalıkla aktarmıştır. Türk Edebiyatında roman, deneme, şehir hayatı, tarih türünde eserler vermiş, özellikle klasik şehir kültürünü kitaplarında anlatan yazarımızın daha çok Türk mimarisi hakkında söylediklerini, değerlendirmelerini, bilhassa 1950’den sonraki değişmeleri yorumlamasını inceledik. Öte yandan yazarın geçmişe ve dönemine tuttuğu aynayı okuyuculara vermenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bildiği gibi özellikle İstanbul, 1950’den sonra çok değişikliklere uğramıştır. Yazarımız sadece bunların şahidi değil, aynı zamanda da değerlendiricisidir.