Abstract:
Yazıya farklı anlamlar yükleyen bir yazar olarak, Christopher Isherwood’un yazın
amacı, gerçekte kim olduğunu çözmek ve hayatının ne anlama geldiğini bulmaktı.
Isherwood için yazı eylemi sıradan bir şey değildi. Sanatının ham maddesi kendi
kişisel deneyimleri ve hayat hikâyesi olduğundan pek çok eseri otobiyografik ve
kendini tanımlayan bir yapıdadır. Bu yüzden Isherwood yazınını hayat hikâyesinden
bağımsız olarak yorumlamak mümkün değildir. Bu çalışmayı kuramsal çerçevede
güçlendiren teori, kişilik psikoloğu Dan P. McAdams’ın Kimliğin Hayat Hikâyesi
Modeli’dir. Yazar olarak kariyerinin başından sonuna kadar, Isherwood’u yazmaya
teşvik eden kendi deneyimlerini anlatmak, onlardan anlam çıkarmak ve bunları
eserlerine yansıtmaktı. Isherwood’un hayatı boyunca yaşadığı olaylar, onun yazınını
anlamakta kritik bir rol oynamaktadır ve yıllar sonra Dan P. McAdams,
Isherwood’un yazınında tam olarak ne yapmaya çalıştığını kavramamıza yardımcı
olacak bir yaklaşım ortaya koymuştur.
Araştırmam boyunca yapmaya çalıştığım şey, Christopher Isherwood’un hayat
hikâyesi ve yazını arasındaki ilişkinin McAdams’ın hayat anlatıları hakkındaki fikir
ve gözlemleriyle nasıl örtüştüğünü ortaya çıkarmaktı. McAdams, kişisel hikâyelerin
kimliğimiz olduğunu iddia eder. Tıpkı bir roman yazarı gibi, hayatımızı anlamlı
kılmaya ve ondan anlamlar çıkarmaya çalışırız. Hayattaki deneyimlerimiz,
değerlerimiz, inançlarımız ve hedeflerimiz kimliğimizin oluşmasını etkiler.
McAdams’a göre kimlik; olay örgüsü, ana fikri ve karakterleriyle birlikte başlangıcı,
ortası ve sonu olan bir hikâyedir. Bu çalışmanın amacı, McAdams’ın Kimliğin Hayat
Hikâyesi Modeli kuramından faydalanmak suretiyle Isherwood’un romanlarındaki
kişisel hikâye anlatımı ve kimlik oluşumu arasındaki ilişkiyi betimlemektir. Bu
araştırmadaki nihai amaç, kendi hayat hikâyesini gerçekleştirirken ürettiği yazını
inceleyerek, Christopher Isherwood’un hayatının farklı dönemlerinde kurduğu
sanatsal, cinsel ve manevi kimliği ortaya çıkarmaktır.
McAdams, her insanın hayat hikâyesinde önemli olaylar olduğunu belirtir.
Isherwood’un hikâyesi; dönüm noktası olarak göze çarpan geçişler, kazanımlar,
kayıplar ve mücadelelerle doludur. Bu sebepledir ki bu çalışma Isherwood’un
hayatının üç farklı dönemine odaklanır: Londra, Berlin ve Kaliforniya. Bu şehirlerde
edindiği deneyimler Isherwood’un hikâyesinin anlatış şekline de katkıda bulunur; ve
farklı zaman ve yerlerde ürettiği yazını daha iyi anlamamıza yardımcı olur. İlk eseri
olan All the Conspirators’dan başlayarak sırasıyla The Memorial, Mr. Norris
Changes Trains, Goodbye to Berlin, Prater Violet, The World in the Evening ve son
olarak herkesin takdirini ve beğenisini kazanan A Single Man isimli romanlarında;
Christopher Isherwood’un yazar, eşcinsel ve spiritüel bir birey olarak kimliğinin
nasıl oluştuğunu, değiştiğini, geliştiğini ve tutarlı bir hayat hikâyesiyle nasıl
bütünleştiğini gözlemlemek mümkündür.