Abstract:
Göstergebilim, toplumları ve bu toplumların kültürüyle ilgili olgu ve olayları incelemeye ve yorumlamaya yarayan eleştirel bir yaklaşımdır. Bu özelliğinden dolayı, göstergebilimi bir anlamlandırma sanatı olarak tanımlamak doğru olacaktır. Bu sanat, belirli bir dizge içinde yer alan örtük ve soyut kavramlarda dâhil olmak üzere dilsel ve dilsel olmayan olan tüm kavramları çözümleme ve anlamlandırmayı kendisine görev saymaktadır. Sözü edilen dizge, içinde barındırdığı tüm kavram ve sembollerin birbirine eklemlenmesiyle oluşan belirli bir anlam evrenini temsil etmektedir.
Göstergebilimsel anlamda, dizge, birden fazla alt bölümü temsil eden kapsayıcı bir terimdir. Bilimsel olsun olmasın bu bölümlerin her biri farklı çalışma alanlarını temsil etmektedir. Bu çalışma alanlarından birisi de göstergelerin birbiriyle olan anlamlı etkileşimiyle ortaya çıkan edebiyattır. Günlük hayatta kullanılan sıradanlaşmış bir dil dizgesinden uzakta, başka bir dil dizgesiyle oluşturulan edebiyat eserlerinde yer etmiş dilin doğası, edebi bir metnin karmaşık ve değerli yapısını ortaya koymaktadır. Sanat eserindeki bu değer ve karmaşıklık, metni gizemli bir şekilde üreten yazarın dilsel devriminden kaynaklanmaktadır. Yazarın sistematik çabasıyla, metinde ilk okumada fark edilebilen göstergelerin yanında fark edilemeyen örtük gösterge ve sembollerin de kullanılması, eseri keşfedilmesi gereken gizem dolu anlamlı bir bütün haline dönüştürmektedir.
Bu gizemli anlam evrenini ortaya çıkarma ve bilinmeyeni bilinir, görünmeyeni de görünür hale getirerek açıklama işi ise göstergebilimcilerindir. Göstergebilimciler, çevrelerinde olup biteni kullandıkları bir üstdil vasıtasıyla anlamlandırabilme yeneteniğine sahip sanatkârlardır. Göstergebilimsel analizi gerçekleştirme (anlamlandırma) yetisine sahip olan bu sanatkârlar kendilerine sunulan anlamlı bütünlerde, anlamın nasıl oluştuğu sürecini irdeleyen ve açıklayan anlam avcılarıdır.
Bu çalışmanın araştırma nesnesi, derin anlam katmanlarından yüzeysel anlam katmanlarına doğru oluşturulmuş bir yapıyla okuyucunun beğenisine sunulmuş George Orwell’ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört anlatısıdır. Anlatının değerini belirleyen olgu, Orwell’ın kapsamlı hayal gücü ve göstergeleri kendi dizgesi içinde seçme ve birleştirmedeki ustalığı olmuştur. Çalışmanın odak noktası dil ve edebiyat ile ilgili olduğu için, inceleme yazınsal göstergebilim eleştirisi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Yazınsal göstergebilim; dil, edebiyat ve göstergebilim alanlarının birbirleriyle olan sıkı etkileşimi sonucu ortaya çıktığı için, bu çalışma disiplinlerarası bir bakış açısıyla yürütülmüştür. Bu bağlamda, Orwell’ın anlatısındaki anlam evreninin yapısal düzenlenişi, Greimas’ın yazınsal göstergebilim yaklaşımı çerçevesinde çözümlenmiştir. Bu yaklaşımdan dolayı, çözümleme etkinliği boyunca anlatının yüzeysel yapısından derin yapısına doğru bir çözümleme yöntemi belirlenmiştir.
Bu çalışma beş ana bölümden oluşmaktadır:
İlk bölümde, bu araştırmanın temelini oluşturan göstergebilimsel eleştiri teorisine ilişkin genel bir tartışma başlatılmıştır. Tartışma boyunca, anlamlı bütünün oluşmasını sağlayan gösterge, gösteren, gösterilen ve anlamlandırma gibi temel kavramlara ve anlamlama sürecine değinilmiştir. Daha sonra da çalışmanın dayandırıldığı temeller ve çalışmaya yön veren ana ve alt araştırma soruları tanımlanmıştır.
İkinci bölümde, modern göstergebilim çalışmalarına yön vermiş önemli kişilere ve görüşlerine yer verilmiştir. Sonra, bu kişilerin ve göstergeler üzerine yaptıkları çalışmaların genel göstergebilim çalışmalarına nasıl bir katkı sağladığı irdelenmiştir. Son olarak da, çağdaş göstergebilimcilerin çalışmalarına ve bu çalışmaların, disiplinlerarası bir çalışma alanı olarak ortaya çıkan yazınsal göstergebilime nasıl katkı sağladığı tartışılmıştır.
Üçüncü bölümde, disiplinlerarası çalışmalara öncülük eden yazınsal göstergebilimin tarihsel gelişimi, ilgi alanı ve sınırları ortaya konmuştur. Alana katkı sağlayan göstergebilimciler ve çalışmaları incelenmiştir. Daha sonra da, bu çalışmayla yakın ilişkisinden dolayı Greimas’ın göstergebilimsel yaklaşımı ve metin çözümle araçları üzerinde durulmuştur.
Dördüncü bölümde, metnin yapısını oluşturan farklı türdeki anlam katmanlarına, bu anlam katmanlarına nüfuz edebilmek için göstergebilimsel inceleme seviyelerine, alan içi temel kavramlar dizinine, çözümleme araçları ve tekniklerine yer verilmiştir. Sonra, çözümleme sürecine geçmeden önce, yazınsal göstergebilim kuramı çerçevesinde bu çalışmanın kuramsal boyutu ve çözümlemeye yön verecek olan yöntem detaylandırılmıştır. Göstergebilimsel okuma edimi boyunca, Orwell'ın anlatısındaki anlam evreninin oluşmasına katkıda bulunan yüzeysel ve derin anlam katmanları ve bu katmanların oluşturucu ögeleri ortaya çıkarılmıştır.
Beşinci ve son bölüm de ise, bir önceki bölümde gerçekleştirilen çözümleme sürecinde elde edilen bulgular araştırmanın temel ve alt soruları çerçevesinde tartışılmış ve yorumlanmıştır. Araştırma konusunun, daha sonraki araştırmacılara ışık tutması açısından araştırma boyunca karşılaşılan zorluklar, edinilen tecrübeler aktarılmış ve konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur.