Abstract:
Hız ve tüketim, günümüz baş döndürücü dünyasında neredeyse kontrolden
çıkmış bir şekilde yaşantımızı denetim altına almaktadır. Teknoloji-Bilim-Sanat
(Tasarım) üçgeninde gelişmelere ve değişimlere tanıklık etmekteyiz. Bu
bağlamda tasarım süreci, gelişen teknoloji ile birlikte özellikle de fotoğraf
sanatındaki gelişme ile grid (iç içe geçmiş) bir yapı oluşturduğu
düşünüldüğünde arasındaki ilişkiyi inceleme gerekliliğinden doğmuştur.
Fotoğraf görüntü oluşturma tarihinde, gözlemci ile gözlemlenenin arasına giren
ilk teknolojik yaratıcı araçtır. Analog fotoğraf döneminde fizik kuralları ile
birlikte kimyasal bir süreç bulunurken, günümüzde bilgisayar teknolojisi bu
kuralları zenginleştirdi. Gözlemleme eylemini tasarımcı tasarım sürecine dahil
etmek zorundadır. Fotoğraf kamerası aracılığı ile kaydederek gözlemlediği ve
elde ettiği görüntü sonucu, tasarlama eyleminin dinamiklerini tasarımcı yeniden
kurgular. Sonuç bölümünde, fotoğrafik düşünme mantığının tasarımcı tarafından
ana fikri (konsept) anlatacağı bir rol üstlendiği anlatılmaktadır.