Abstract:
Günümüzde veri güvenliği teknolojik gelişimler ve internetin geniş kullanımıyla birlikte
daha önemli bir hal almıştır. Şahıslar gerek gizlilik ilkelerinin sorumlu kurum ve
kuruluşlarca ulusal güvenlik amaçlı ihlal edilmesi, gerekse art niyetli ve yasadışı
işlemlerinin açığa çıkmasından korktukları için birbirileri ile gizli haberleşmeyi tercih
etmektedirler. Gizli haberleşme, mesajın içeriğinin anlaşılmasını engellemeye çalışan
"Kriptoloji" ve mesajın varlığının bilinmesini ve görünmesini engellemeye çalışan
"Steganografi" kullanılarak yapılmaktadır. Sadece mesajın içeriğini okunmaz hale
getiren kriptoloji bilimi, meraklı çevrelerce dikkati cezbetmektedir. İçeriğinden bağımsız
olarak herhangi bir mesajın okunuşunun ve anlaşılmasının zorlaştırılması, dikkat
çekmesinin artmasına sebep vermekte ve sonuç olarak meraklı çevrelerce şifre
sisteminin çözülümü hızlanmaktadır. Steganografi bilimi tüm bu dezavantajlardan
bağımsız olarak, mesajın varlığının gizlenmesi ile uğraşmaktadır. Göremediğiniz veya
varlığından dahi haberdar olmadığınız bir nesne veyahutta bilginin içeriğine ulaşma
isteğiniz, çabanızda olamaz. Günümüz tarihinden önceki dönemlerde, atalarımız kurmuş
oldukları devletlerde, haberleşmeyi yukarıda bahsettiğim avantajından dolayı
steganografi ile gerçekleştirmişlerdir. Bu konu ile ilgili çokça yöntemler ve sistemler
geliştirmiş ve ciddi ilerlemeler kaydetmişlerdir. Ancak çağımız teknolojisine uyarlanan
steganografide ülke bireylerinin çoğu bu bilimden uzak kalmışlardır. Yukarıda
bahsedilen tüm bu avantaj ve tarihsel geçmişi bir motivasyon kabul ederek, bu tez
çalışmasındaki ana amaç, steganografi sistemlerini iyi bir seviyede öğrenip, test
edebilmektir. Tezin spesifik amaçları ise; veri saklama yöntemleri konusunda deneyim
kazanmak, gerek görsel, gerek yazılı metin verilerinin saklanması işlemi konusunda en
uygun yöntemleri belirleyebilmektir. Bu hedeflere yönelik olarak tez çalışmasında da
frekans tabanlı steganografi yöntemlerinden olan DWT, Discrete Wavelet Transform
(Ayrık Dalgacık Dönüşümü), ve DCT, Discrete Cosinus Transform (Ayrık Kosinüs
Dönüşümü), yöntemleri kullanılmıştır. Bu yöntemlerin birbirilerine karşı olan işlemsel
üstünlüklerinin kıyaslanabilmesi için, DCT yöntemi kullanılarak bir resim verisi
arkasına LSB yöntemiyle metinsel veri, DWT yöntemi kullanılarak matlab platformunda
resim verisi arkasına boyutsal olarak daha ufak başka bir resim verisi eklenmiştir. Sonuç
olarak bu iki yöntem, PSNR, Peak Signal to Noise Ratio (Yüksek Sinyalin Gürültüye
Oranı), verisine göre kıyaslanmıştır. Oluşturulan bu test senaryosunda, hangi yöntemin
bir diğerine daha üstün olduğu sayısal verilerle saptanmaya çalışılmıştır.