Abstract:
Taşımacılık sektörü günümüzün en gözde meslek ve sektörlerinden biri olmakla birlikte gelecekte de en büyük sektörlerden biri olacağı açıktır. Gerek istihdamı gerekse bu alanda çok büyük bir açıklığın olması firmaları ciddi derecede cezbediyor. Sektörün bu derece popüler olmasının temel nedeni ise çağımızın yaşadığı küreselleşme. Fakat küreselleşme her ne kadar özellikle taşımacılık alanında hiç beklenmeyen bir çığır açsa da firmaların korkulu rüyası rekabeti de artırmıştır. Taşımacılık sektörü karada her ne kadar artmış ve faaliyet alanını genişletmiş olsa da hava lojistiği günümüzün en büyük trendi olmuştur. Gelişen teknoloji ve küreselleşme ile firmalar birbirlerini takip etme ve geçme de en uç noktaları zorlamaktadır. Havacılık, çok fazla rekabetin olduğu ve hızlı değişiklerin yoğun bir şekilde yaşandığı sektörlerden biri haline gelmiştir. Bu durum havayolu şirketlerini müşterilerinin ihtiyaçlarını ve isteklerini daha iyi anlamaya yönlendirmektedir. Günümüz işletmeleri iş hayatlarında bazen iniş-çıkışlar yaşarlar. İşletmelerin hem çalışanlarına hem müşterilerine hem de topluma karşı toplumsal sorumlulukları vardır. Bu nedenle firmalar kendi ve markalarının kimliğini ve geliştireceği pazarlama stratejilerini iyi planlamalı ve ona göre hareket etmelidir. Birçok işletmenin, kurumsal itibar ve kurum imajlarını yükseltmek için çeşitli çalışmalarda bulundukları ve para harcadıkları bilinen bir gerçektir. Kriz anında etkin bir iletişim kurmak ve krizi en az hasarla atlatmak hatta krizi bir fırsat olarak görüp değerlendirmek ve bütün bunlar için bir ilk adım olarak etraflı ve etkili bir kriz yönetimi planına sahip olmak açısından çok önemlidir. Başka bir deyişle, işletmeler kriz öncesinde stratejik planlar yapmalı, muhtelif zamanlarda bunu test etmeli ve aksaklıkları bulmaya ve çözmeye çalışmalıdır.