Özet:
Tüm dünyada halkla ilişkiler kavramı hızla önem kazanmaktadır.
Kurumların imajlarının olumlu algılanmasını sağlamaları iyi yürütülen halkla
ilişkiler uygulamaları ile mümkün olabilmektedir.
Demokratik işleyişe sahip ülkelerde, yerel yönetimlerin özellikle
belediyelerin topluma karşı sorumlu ve saygılı bir işleyiş içinde olmanın yanı
sıra üstlenilen görevleri başarıyla yerine getirebilmek için toplumun güvenini,
saygısını, ilgi ve desteğini sağlamak ihtiyacı ve bunu sağlama çabası
bulunmaktadır. Söz konusu hedefe ulaşma noktasında yönetsel işleyişi
halkın beklentilerine cevap verecek düzeyde verimli kılmak ve bu sayede
hizmetlerin yerindeliğini ve etkinliğini sağlamak için “halkla ilişkiler” olgusu
gündeme gelmektedir.
Halkla ilişkiler kurum veya kuruluşun en üst kademe yöneticisine
belirlenecek politikalar konusunda yol gösterme ve ona kamuoyunun
görüşleriyle ilgili bilgi taşıma işlevidir. Dolayısıyla halkla ilişkilerden sorumlu
kişi, en üst düzey yöneticinin yakınında yer almalıdır.
Halkla ilişkiler uygulaması açısından önemli olan hangi kitleye, hangi
biçimde, ne zaman ve ne iletileceğidir. Halkla ilişkilerde oldukça sınırlı ve
homojen bir kitlenin saptanması gerekir. Hedef kitle belirlendikten sonra,
belediye hizmetleri halka en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur.
Genel olarak halkla ilişkilerin demokratik toplum ve yönetim anlayışı ile
bütünleştiği kabul edilmektedir. Halkla ilişkiler; bireylerin ve toplumların
demokrasi algılanmasını geliştirdiği, toplumsal refahı geliştirdiği, insanların
başkalarının görüşlerini değerlendirmesini, liderlik uygulamasına ve eylem
biçimlerine ikna olmasını sağaldığı, kamuoyunu anlama, değerlendirme ve
geliştirmede hem de yönetimin amaçları, politikası, hizmetleri ve işleyişine ait
bilgileri vatandaşa aktarışı ile söz konusu etkileşimi makro düzeyde olduğu
kadar, günlük işleyiş açısından geliştirici bir rol oynayarak yönetimin
etkinliğini artırıcı bir işlev gördüğü bilinmektedir