Özet:
Dünyada ekonomik nedenler ile işletmelerin büyümesi, rekabetin artması, para
ve sermaye piyasalarının gelişmesi, çıkar gruplarını değişik ekonomik kararlar almaya
zorlamıştır. Çıkar gruplarının ekonomik karar almalarında temel nokta; güvenilir ve
doğru bilgidir. Doğru ve güvenilir bilgi elde etmek için işletme faaliyetleri üzerinde
denetim yapılması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Denetim yapılmasını gerektiren en önemli unsur, finansal nitelikli bilgilerin
doğru ve güvenilir olup olmadığının tespit edilmesi ihtiyacıdır. Finansal nitelikli
bilgilerinin güvenilirliğine engel olabilecek birçok faktörden söz etmek mümkündür.
Bilgilerin güvenilirlik düzeyini artırmak amacıyla bağımsız bir uzmanın inceleme
yapması ve bu konuda görüş belirtmesi önemlidir.Ülkemizde bağımsız denetim, sermaye piyasası mevzuatı ile Bankacılık
Düzenleme Ve Denetleme Kurumu mevzuatı hükümleri dâhilinde sınırlı sayıda
yapılmaktadır. Ayrıca 3568 sayılı yasa ile sınırlı sayıda zorunlu olmamak kaydı ile vergi
denetimi yapılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 397. maddesi sermaye şirketlerinde denetim
yapılması zorunlu hale gelmektedir. Yeni yasa denetim boyutunu bir uzmanlık alanı
görüp denetim yapacak kişi ve kuruluşlarda bir takım özellikler aramıştır. Bununla
birlikte Türk Ticaret Kanunu denetçileri bağımsız denetçi, işlem denetçisi, özel işlem
denetçi olmak üzere üçe ayırmıştır.
Bu çalışmada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun uygulama alanı yeni olan
işlem denetçisi ele alınmıştır. Çalışmada genel denetim teorisinden yola çıkılmış 6102
Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile şirket hukuku alanında getirdiği
yenilikler genel olarak değerlendirmiş, kimlerin işlem denetçi olabileceği, işlem
denetçisinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu göre yapacağı denetimler ile görev ve
sorumlulukları açıklanmaya çalışılmıştır.