dc.description.abstract |
Avukatın hapis hakkı, avukatlık ücretine ve yapılan giderlere ilişkin
alacaklarını tahsil edebilmelerini sağlamak amacıyla, avukatlar lehine
tanınmış özel bir teminat türüdür. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda iki
ayrı hükümde düzenlenen bu hakkın, avukata, hapsedilen eşyanın paraya
çevrilmesini isteme yetkisi tanıyıp tanımadığı tartışmalıdır. Bu tartışma
kapsamında, hapsedilen eşyanın paraya çevrilmeye elverişli olup
olmamasına göre, avukatın genel nitelikte bir hapis hakkı veya yalnızca
bir alıkoyma hakkı bulunduğunu kabul etmek gerekir. Avukatın koşulları
henüz sağlanmamış hapis hakkını kullanması veya bu hakkın sınırlarını
aşması, avukatın azlini haklı kılan bir sebep olarak nitelendirilebilir ve
ayrıca avukatın disiplin sorumluluğunu yahut hizmet sebebiyle güveni
kötüye kullanma veya zimmet suçlarından ötürü cezai sorumluluğunu
doğurabilir. Bu kapsamda, avukatın hapis hakkını kullanabilmesi için
öğretide ve yargı uygulamasında kabul edilen koşulların etraflıca
incelenmesi isabetli olur. Avukatın hapis hakkı, avukatlık ücretine ve
yapılan giderlere ilişkin muaccel alacaklar için kullanılabilir. Avukatlık
sözleşmesinden kaynaklanmayan veya henüz muacceliyet kazanmamış
alacaklar bakımından avukatın hapis hakkını kullanabilmesi mümkün
değildir. Avukatın hapsedilecek eşya üzerindeki zilyetliği müvekkilin
rızasıyla ve avukatlık sözleşmesi kapsamında elde etmiş olması gerekir.
Avukat, müvekkil tarafından doğrudan veya dolaylı olarak zilyet kılınmış
* Yayın Kuruluna Ulaştığı Tarih: 20.04.2021 - Kabul Edildiği Tarih: 29.04.2021
Bu çalışma, 14-15 Nisan 2021’de İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Teminat Hukuku Sempozyumu’nda (Online) bildiri olarak sunulan tebliğin tam
metnidir. ** İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı,
[email protected], ORCID: 0000-0003-4090-324X
DOI: 10.17932/IAU.HFD.2015.018/hfd_v07i1006
Konferans Bildirisi
188
Avukatın Hapis Hakkı
olabilir. Bunun dışında müvekkilin, dolaylı dahi olsa zilyedi olmadığı
eşyanın yargı yoluyla teslim alınması veya üçüncü kişilerdeki alacağın
tahsil edilebilmesi amaçlarıyla avukatı yetkilendirmiş olması mümkündür.
Avukatın hapis hakkını kullanabilmesi için hapsedeceği eşya ile alacağı
arasında doğrudan bir bağlantı bulunmasının gerekli olup olmadığı da
tartışmalıdır. Burada ise eşya ve alacak arasında doğrudan bir bağlantı
aramamak, diğer bir deyişle zilyetliğin avukatlık faaliyetinin yürütülmesi
sebebiyle elde edilmiş olmasını yeterli kabul etmek isabetli olur. Bunların
dışında, avukatlık sözleşmesinde tarafların hapis hakkının
kullanılmayacağı yönünde anlaşmış olmaları, avukatın alacağının sona
ermesi, hapsedilecek eşyanın haczinin kabil olmaması gibi sebepler,
avukatın hapis hakkının varlığına veya kullanılmasına engel olur.
Avukatın hapis hakkını kullanacağı veya kullandığı yönünde müvekkile
bildirimde bulunması, avukatlık sözleşmesinden doğan hesap verme
yükümlülüğüne ilişkindir. Böyle bir bildirimin yapılmamış olması,
avukatın hapis hakkının varlığına veya bu hakkın kullanılmasına engel
değildir. |
tr_TR |