Abstract:
Farklı disiplinlerden gelen sanatçıların işlerinin, üretimlerinin 2000’li yıllar
sonrası Türk performans sanatçılarının işlerine nasıl yansıdığı ve değişerek dönüşüm
gösterdiğinin incelendiği bu tez çalışmasında, performans sanatının 2000 sonrası
Türk performans sanatı içerisindeki gelişmelerine açıklık getirebilmek amaç
edinilmiştir. Performans sanatının nasıl ortaya çıkmış olduğuna dair süreçler
incelenmiş olup geçirmiş olduğu değişimler anlatılmıştır. Performans sanatı 1960’lı
yıllar itibarı ile ortaya çıkan, izleyicinin önünde canlı bir şekilde gerçekleştirilen bir
sanat biçimi olmuştur Disiplinlerarası olması özelliği ile dikkat çeken performans
sanatı, içerisinde birçok düşünce, felsefe ve ideolojiyi barındırmaktadır. Tarihi
açıdan bakıldığında, performans sanatının ilk örneklerine 1900’lü yıllar itibarı ille
Fütürizm akımının önderliğinde gerçekleşen “Fütürist Akşamlar” da rastlanmış olup
devamında ise Dadaizm hareketinde Cabaret Voltaire’de sahnelenen şiir, müzik, dans
gibi teatral etkinlikler ile kendine yer bulmuştur. Performans, kavram olarak
‘performative’ ilk olarak 1955 yılında John L. Austin tarafından kullanılmıştır.
Performans sanatı, sanatçının arzularını, tutkularını, öfkesi, siyasi düşüncesi gibi
konuları bedeni aracılığıyla seyirciye aktardığı bir sanattır. Batı’da başlamış olan
performans sanatı, Türkiye’de 1990’lı yıllar itibarı ile Adnan Çoker ve öğrencilerinin
önderliğinde yapılan çalışmalar doğrultusunda etkilerini göstermeye başlamıştır.
2000 öncesi 1990’lı yıllar ile başlayarak Türkiye’de performans sanatının Batı’dan
gelen düşünceler ve üretimler doğrultusunda yapılan çalışmalar ve Türk performans
sanatında nasıl bir bellek oluşturduğuna dair incele ve araştırmalara tez içerisinde
değinilmektedir.