Abstract:
Sürdürülebilirlik kavramı, küresel iklim krizinin önlenmesi ve enerji
sarfiyatlarının düşürülmesi bakımından önemli olduğu kadar, yaşam çevrelerinin
korunması ve çeşitli bakımlardan insan refahının sağlanması bakımından da önem
arz eder. Bu bakımdan sürdürülebilirlik, mimarlık disiplini çerçevesinde ayrı bir
öneme sahiptir. Özellikle, yapı stokunun önemli bir bölümünü oluşturan konutlar
gerek insan sağlığı ve refahı gerekse çevresel etmenler bağlamında
sürdürülebilirlik kavramı ile yakından ilişkilidir. Küresel çapta yaşanan
pandemide sürdürülebilir özelliklere sahip konut yapılarının önemi bir kez daha
gündeme gelmiştir. Bu dönemde çalışma alanları, eğitim alanları ve sosyalleşme
alanları olarak farklı gereksinimlere cevap veren/veremeyen konutlar bugün,
mekân tasarımcılarının yeniden odak noktası olmuştur. Kullanıcıların fiziksel ve
psikolojik gereksinimlerini karşılayabilen, yanı sıra çevresel, ekonomik ve sosyo kültürel olarak sürdürülebilir özelliklere sahip “sağlıklı konutlar” üretebilmek
günümüz mimarlarının başlıca konularından biridir. Bu perspektiften hareketle,
sağlıklı konut kavramını “sürdürülebilirlik” ve “kullanıcı gereksinimleri”
çerçevesinde irdelemeyi amaç edinen bu çalışmada sağlıklı bir konuttan
bahsedebilmek için asgari normların neler olabileceği, olası konut tasarımlarında
veya mevcut konut mekanlarında yapılabilecek uygulamalar ve kullanıcılar
üzerindeki olası pozitif etkilerinin neler olabileceği sorularına yanıt aranmıştır.
Kavramsal çerçevede ele alınan bu tez çalışmasında literatür taraması yoluyla üst
kavramlara ve alt verilere ulaşılmış ve bunlar daha sonra matris tablolara
işlenmiştir. Literatürde sağlıklı yapı kavramına ilişkin çok sayıda yayın yer alsa
da sağlıklı konut kavramını spesifik olarak sürdürülebilirlik ve kullanıcı
gereksinimleri çerçevesinde ele alan çalışmalara rastlamak pek mümkün değildir.
Bu anlamda çalışma literatürdeki bu açığı kapatması bakımından önemlidir. Yanı
iv
sıra konut sektörünün hız kazandığı ülkemizde sağlıklı konut kavramını ele alan
çalışmaların yapılmasına pratikte de katkı sağlayacaktır. Zira konutun insan
sağlığı, refahı ve yaşam kalitesi ile yakın ilişkisi düşünüldüğünde, sağlıklı konut
üretimi ve mevcut konutların iyileştirilmesi için atılacak her adım hem günümüz
insanı için hem de gelecek nesiller için önem arz etmektedir.