Abstract:
Koronavirüs salgını Çin’in Hubei eyaletinin başkenti Vuhan ilinde 01.12.2019
tarihinde ortaya çıkan küresel bir sağlık sürecidir. Belirli bir nedeni olmadan
gelişebilen, mevcut aşıların engelleyemediği, insandan insana ve hayvandan insana
bulaşabilen bu hastalık 2020 yılının Ocak ayı ortalarında hızla tüm dünya ülkelerine
yayıldı. Dünyada hızla yayılan Koronavirüs nedeniyle vaka ve ölümlerin artması,
ülkelerin herkese evde zorunlu izolasyon gibi sert önlemler almasına sebep oldu. Çok
zaman geçmeden aşı çalışmaları başladı ve bu süreçte virüsün yayılımını azaltma
amacıyla maske zorunluluğu geldi. Maske zorunluluğu etkiye tepki doğurdu, maske
karşıtlığı ve linç propagandaları (nefreti) ortaya çıktı. Maske karşıtları sosyal paylaşım
ağlarında seslerini duyurmaya, daha yüksek sesle maske karşıtı duruşlarını dile
getirmeye başladılar. Bir süre sonra Koronavirüs aşısı geliştirildi ve insanların isteğe
bağlı olan bu aşıları olması için kampanyalar başladı. Bu sefer aşı karşıtları ortaya çıktı
ve bu kesim sosyal paylaşım ağlarında seslerini yükseltmeye, nefret/linç
propagandalarına başladılar. Koronavirüs nedeniyle zorunlu izolasyon başlamış,
insanlar uzun süre evlerinden çıkamamışlardı. Sonrasında bu izolasyon politikaları
kısmen gevşetilse de insanlar bu süreçte çoğunlukta evde kaldıklarından internette
daha fazla zaman geçirmişti. Dolayısıyla sosyal medyada geçirilen sürelerde artmıştı.
Evde zorunlu olarak kalan ve sosyal paylaşım ağlarında daha fazla zaman geçiren
insanlar bu platformlar üzerinden maske ve aşı kızgınlıklarını ya da
memnuniyetsizliklerini dile getirmişlerdi. Evde geçirilen uzun sürelerin sosyal
paylaşım ağlarının kullanımını artırdığını ve insanların sosyal medya üzerinden tepki
gösterme refleksini harekete geçirdiğini söylemek mümkündür. Koronavirüs
izolasyonu nedeniyle, çoğu karşıtlık ya da linç propagandalarının sosyal paylaşım
ağları üzerinden özellikle Twitter paylaşımları ile yapıldığını görmekteyiz. Çalışmada
vi
yoğun nefret içeren Twitter paylaşımları incelenmiştir. Maske ve aşı karşıtlığı (nefreti)
içeren tweetler çalışmanın sınırlılığı bağlamında incelenmiştir. Bu tweetlerin 20 tanesi
örnek vaka olarak ayrılmış ve bu örnekler Van Dijk’in eleştirel söylem analizi
üzerinden incelenmiştir. Bu araştırma maske kullanımı ve Koronavirüs aşısı karşıtlığı
meselesinin ardalan nedenlerini anlamlandırma açısından önemlidir. Bununla beraber
bu çalışma, nefret (linç) söylemlerinin üretiminde sosyal medya ağlarının katkısını ve
nefret (linç) söylemlerinin arkasında bulunan etkenleri açıklamak anlamında da
önemlidir. Bu bağlamda çalışmanın hipotezi “Sosyal medya toplumsal meselelerde
karşıtların/nefret söylemcilerinin seslerini duyurmaya hizmet eder” şeklindedir