YETİŞKİNLERDE KIRILGAN NARSİSİZM İLE SOSYAL ANKSİYETE VE YANLIZLIK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Abstract

Bu çalıĢmanın amacını, yetiĢkin bireylerde kırılgan narsisizm ile sosyal anksiyete ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkinin incelenmesi oluĢturmaktadır. Bunun yanı sıra çalıĢmada kırılgan narsisizm, sosyal anksiyete ve yalnızlık düzeylerinin sosyo-demografik değiĢkenlerle olan iliĢkisi de incelenmiĢtir. ÇalıĢmanın örneklemini basit rastgele yöntemle seçilen 18-60 yaĢ arası 216‟sı kadın, 102‟si erkek toplam 318 kiĢi oluĢturmaktadır. ÇalıĢmaya katılan bireylerden veri toplama amacıyla „‟Sosyo-demografik Bilgi Formu‟‟, „‟Kırılgan Narsisizm Ölçeği‟‟, „‟Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği‟‟ ve „‟SELSA-S Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği‟‟ kullanmıĢtır. Yapılan ölçeklerin analizi SPSS 26 programında gerçekleĢtirilmiĢ, araĢtırmada Pearson Korelasyon Analizi, Bağımsız Örneklem T-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda kırılgan narsisizm, sosyal anksiyete ve yalnızlık arasında pozitif yönlü anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Bunun yanı sıra, çalıĢan bireylerin çalıĢmayan bireylere göre daha fazla korku/anksiyete puanına sahip olduğu, evli bireylerin evli olmayan bireylere oranla yalnızlık puanlarının daha yüksek olduğu, iliĢkisi olmayan bireylerin iliĢkisi olan bireylere oranla daha yüksek yalnızlık puanına sahip olduğu, 25-40 yaĢ arası grubun 40-60 yaĢ arası gruba oranla daha yüksek yalnızlık puanlarına sahip olduğu, düĢük gelir durumuna sahip olan bireylerin orta düzey gelir durumuna sahip olan bireylerden daha yüksek yalnızlık puanlarına sahip olduğu, partneriyle birlikte yaĢayan bireylerin, arkadaĢlarıyla yaĢayan bireylerden daha yüksek sosyal anksiyete puanına sahip olduğu bulgularına ulaĢılmıĢtır. Ayrıca aile, akraba ve partneriyle yaĢayan bireylerin korku/anksiyete puanları daha yüksek bulunmuĢtur. Partneriyle yaĢayan bireylerin, yalnız yaĢayan bireylerden kaçınma puanları daha yüksektir. Bulunan bulgular literatür eĢliğinde ve ıĢığında çalıĢmanın sınırları belirtilerek iv bilimsel bir zeminde tartıĢılmıĢtır ve çalıĢmanın sonucunda konuyla ilgili önerilerde bulunmuştur